Paranın muhteşem seyir defteri

Uğruna canların alındığı, insanların satıldığı en değerli şey ruhları satın almaya son sürat devam ediyor. Yokluğun ve dürüstlüğün telaşesi en aklı başında olan insanı kapitalizm bataklığına hızla sürüklüyor. Satın alamayacağı çok az değer kaldı ve kendi dinini, kurallarını hızla yayıyor.

Çıkar ve menfaat çevrelerinin çok kazandığı bir dönemde yaşıyoruz, Herkes gemisini yürütebilmek adına elinden gelen bütün çabayı sergiliyor. Kimi çok çalışıyor kimi çalışmadan kazanıyor. Zaten bu meta iki şekilde kazanılmazmı gerçekte. Ya sen çok çalışırsın başkaları kazanır yada başkaları çok çalışır sen kazanırsın. Ha birde kolay para kazanmanın pek çok yolu var ve bunun için uçta yaşamak veya inançlarını, toplumsal ahlakıda sermaye yaparak pazarlamak gerekki buda miğdenin genişliğine bağlı.

Toku doyurmanın yolu çok zor ve hergün yeni deneyimler peşinde koşuyor insanlar. Bir yarış haline gelen zenginlik ve gösteriş zirvedekilerin aşağıya bakmamalarına veya aşağıya karşı kör olmalarına neden olmuş durumda. Bir tabloya verilen tutarla yüzlerce insanı yeniden hayata bağlamak, çöpen ekmek toplayan binlerce insanı doyurmak mümkün.

Belkide kapitalizm dinini büyüten yegane mantık bu hep yukarıya bakmak. Çıkılan merdivenin dönüş ihtimalini görememek, çıkarken geçtiklerinin birgün zirvede olacağını hesaplayamama ihtimali hiçbir kapitalistin aklına gelmiyor.

Bana dokunmayan yılan mantığıda cabası. Çadır kuran eylemcider, kredi kartından borcundan dolayı intihar edenler, hayatları roman sayılabilecek yüzbinler hiç kimsenin umurunda değil.

Ekonomik krizlerin bahane edildiği, kardeşin kardeşe sahip olmadığı bencil bir toplum olup çıktık açıkçası. Eğelenmeye gelince pavyonlardan çıkmıyoruz.En pahalı tütünden başkasını içmiyoruz. Altı aylık telefonu çöpe atıyoruz.Senesi dolmayan arabayı satıyoruz. Ama ama karşımızda açlıktan öleni göremiyoruz.

Hem artık tebdili kıyafetle çıkıp çarşı pazar gezen yönetiicilerde kalmadı. Tokun açın halini görmediği zamanın zirvesinde yaşıyoruz..Hayırsever insanlarımızın bile kesenin ağzını sıktığı bir dönem bu hem olanıda zaten vermiyor.

Belki herkes kendince haklı ama iki elin sesinin olduğu neden unutuluyor. Bankaların yardım elleri silaha dönüyor, hastaneler kazanç arttırmak için yok yere adam kesiyor, rahat kazanç için siyaset yapılıyor, dış borç kapatmak için memeleket satılıyor, uyanın diyenler bile bundan rantlar alıyor, borç alınan şeyler yarı fiyata satılıyor. Komşunun tavuğundaki keramet insanlıktan alıyor.

Bütün bunlar kardeşliği imeceyi yardımlaşmayı bitiriyor. Vakıflarımız bile artık vergiden çalmak için kullanılıyor. Herkes birbirini dolandırmak için fırsat kolluyor. Anlamıyorum bize, bize neler oluyor. Kalmadımı merhamet neden sahip olunmuyor. Bu kadar insanın canı neden yok sayılıyor. Birlik ve beraberlik, yardımlaşma ve kardeşlik neden uyanmıyor.

Anlaşılan para her şeyi satın alıyor, satın alanlarını bile zaman zaman satıyor. Altın oluyor, döviz oluyor, borsa, kumar oluyor. Asırlardır süren yolculuğunda tavizsiz seyir ediyor.