- Kategori
- Tarih
Paranın tarihine kısa bir yolculuk
En değerli paramız
Merhaba Degerli dostlar ,
Bu hafta yaşamda çalışıp didindiğimiz kazanmaya çalıştığımız geçimimizi
temin etmeye ter döktüğümüz ve bazı insanların da gözünün hiç doymadığı
"daha" yokmu dediği PARA’nın tarihine bir yolculuk yapalım ) ,
Öncelikle 2009 yılının tüm dostlara hayırlı olmasını dilerim,
Para icat edilmeden önce deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli
mallar değişim aracı olarak kullanılmıştır. Tarihi kayıtlara göre M.Ö. 118 yılında Çinliler
deri para kullanmıştır. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin'de ortaya çıkmıştır..
Fakat biz kendi ülkemizedeki paranın tarihine ne Selçuklu sikkelerine ne’de
Osmanlı Devleti'nde Osman ve Orhan Bey’den itibaren olan sikkelerin ve Fatih Sultan Mehmed'in
bastırdığı İLK altınların uzun hikayesine girmeyeceğiz.. Fakat ilk kağıt paralarımızdan
günümüze olan serüvene bir göz atalım,
Osmanlı İmparatorluğunda Kağıt Para: KAİME
Osmanlı imparatorluğu’nda ilk bankonotlar idari, sosyal, yasal reformların gündeme
geldiği Tanzimat döneminde tedavüle çıkarılmıştır. İlk bankonotlar bu dönemde
esas olarak reformların finanse edilmesi amacıyla bastırılmıştır..
İlk Osmanlı bankonotları Padişah Sultan Abdülmecid’in verdiği iradey-i-seniyesi ile
1840 senesinde ‘ Kaime-i Nakdiye-i Mutebere ‘ adıyla ve bugünkü türkcemize göre
"para yerine geçen kağıt" ve bir anlamda para olmaktan çok faiz getirili borç senedi
veya hazine bonosu niteliğinde olmak üzere çıkarılmıştır..Bu paralar matbaa baskısı
olmayıp el ile yapılmış ve her birinin üzerine resmi mühür basılmıştır..
Kaimelerin zaman içerisinde taklidinin kolayca yapılması ve kağıt paraya olan
güvenin azalması nedeniyle 1842 senesinden itibaren el üretimi yerine matbaa
baskıya geçilmiştir.. Osmanlı imparatorluğunda 1862 senesine kadar çeşitli
şekil ve miktarlarda kaime ihraç edilmiştir..
Osmanlı devletinde 1856 yılında İngiliz sermayesi ile kurulan Osmanlı Bankası
yani ‘Bank-ı Osmani’ bir süre sonra 1863 yılında Fransız ve İngiliz ortaklığıyla
" Bank-ı Osmani-Şahane" adıyla devlet bankası niteliğini kazanmıştır..
Osmanlı Devletinin sık sık avrupa piyasalarından borçlanmak zorunda kaldığı dönemlerde
ingiltere ve fransa devletten ziyade , kendi ıdaresi altındaki bu bankaya güven duymuş
ve mali ilişkilerini bu banka aracılığıyla yürütmüştür.Belkide bu tarihçesinden dolayı
bizlerinde hatırladığı reklamlarda bile ‘’ Yok aslında birbirimizden farkımız AMA biz
Osmanlı bankasıyız ‘ ))) denmiştir...
Osmanlı Devleti Osmanlı bankası’na hükümetin hiç bir biçimde kağıt para basmayacağı
ve başka bir kuruma da bastırmyacağına dair taahüdde bulunup 30 yıl süre ile bu imtiyazı
osmanlı bankasına vermiştir..
Osmanlı bankası ilk kez 1863 yılında istendiğinde altına çevrilmek üzere, Maliye Nezareti
ve kendi mühürlerini taşıyan bankonotları tedavüle çıkarmış, 1863’den 1914 senesine kadar
çeşitli şekil ve miktarlarda banknot piyasaya vermiştir..
Yukarıda belirtilen taahhüd verilmekle birlikte Osmanlı yönetimi Osmanlı bankasıyla
anlaşarak, halk arasında "93 harbi" diye bilinen 1876-1877 Osmanlı-Rus savaşı sırasında
savaş masraflaını karşilamak amacıyla KAİME ihraç etmiştir..
Evrak-ı Nakdiye :
Birinci Dünya savaşı sırasında Osmanlı bankası hükümetin avans ve banknot ihraç
isteğini geri çevirmiştir, Bunun üzerine Osmanlı yönetimi 1915 senesinden itibaren
altın ve Alman hazine bonolarını karşılık göstererek dört sene boyunca yedi tertipten
oluşan toplam 160 milyon Liranın üzerinde banknot çıkarmıştır, Bu 160 milyon
‘ Evrak-ı Nakdiyye’ler yani bankonotlar 1923’de Türkiye Cumhuriyetine İNTİKAL etmiş
olup, 1927 senesine kadar piyasalarda kullanılmıştır..
Cumhuriyetle birlikte başlayan devrimler süreci içinde TBMM’de 30 aralık 1925 senesinde
701 sayılı " Mevcut evrak-ı Nakdiyenin yenileriyle istibdaline dair Kanun " kabul edilerek
YENİ bankonotların bastırilmasına karar verilmiştir...
Birinci Emisyon banknotlar - E-1
Dönemin maliye bakanı Abdülhalik Renda başkanlığında 9 aylık bir çalışma sonunda
1, 5, 10, 50, 100, 500, 1000 Liralık kupürlerden oluşan paralarımızı bir İngiliz firması olan
Thomas De La Rue İngilterede bastırmıştır.. Böylece dolaşımda olan Osmanlı evrak-ı Nakdiyeleri 4 Aralık 1927’de
kaldırılıp yenı paralarımız Eski Türkçe (arap alfabesi) ile
5 Aralık 1927’de piyasalara, halka tanıtılmıştır..En büyük banknot 1000 Türk Lirası
o dönemde tam Bin altına eşdeğerdir ve bu para ile bir çiftlik satın alınabilinirdi..
Cumhuriyet yönetiminin banknot ihracı imtiyazının kurulacak bir MİLLİ bankaya
verilmesi konusundaki kararlılığı çerçevesinde TBMM 11 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı kanun ile
Turkiye Cumhuriyet Merkez bankasının kurulması kabul edilmiştir..
Banka gerekli hazırlıkları tamamlayıp 3 Ekim 1931 tarinde faaliyete geçirilmiş ve banknot
ihracı imtiyazı münhasıran Merkez Bankasına verilmiştir...
İkinci Emisyon Banknotlar – E2
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurulduktan sonra harf devriminden (1928) önce
eski türkçe yazılı banknotlar latin alfabesi ile basılıp değiştirilmiştir..
Latin alfabesiyle basılmış yeni banknotlarımız 50 kuruş, 1, 2, buçuk, 5, 10, 50, 100, 500, 1000
Türk Lirası olmak üzere 9 farklı değerde ve 11 tertipten oluşmuştur..50 kuruşluk kağıt para almanyada. diğerleri ise ingilterede bastırılmıştır..
1937-1944 yılları arasında basılan bu emisyon Atatürk ve İnönü portrelerinden ön yüzlerinde
oluşmuştur..
Üçüncü Emisyon Banknotlar – E3
Bu emisyonun tamamı İNÖNÜ portreli olup 1942-1947 yıllarının " Milli-Şef "i temsil ettiği
ve 2-buçuk, 10, 50, 100, 500, 1000 Türk liralık 7 tertip olarak Almanya, İngiltere ve Amerikada
bastırlmıştır..
Dördüncü Emisyon Banknotlar – E4
En az farklı değerde olan bu emisyon paralarımızda İNÖNÜ portreli olup sadece
10 ve 100 Türk Liralık 3 tertip degerde Amerikada bastırılmıştır..1947-48 yıllarında
tedavüle çıkmıştır..
Beşinci Emisyon Banknotlarımız – E5
Bu gruptaki paralarımız 2-buçuk, 5, 10, 50, 100, 500, 1000 Türl Lirası kupürlerden
oluşup 7 farklı değerde, 32 tertip olarak basılmıştır..Ülkemizde bir banknot matbaası
kurulması çalışmaları 1930’ların sonunda başlamış ancak ikinci dünya savaşının başlamasıyla
bu çalışmalara devam edilememiştir..
1951 yılında tekrar başlatılan banknot matbaası kurma işi 1958 yılında tamamlanmış
ve aynı yıl banknot basımına başlanmıştır. Bu emisyonun bir kısmı İngilterede
basılmıştır, Halk arasında meşhur ‘MOR BİNLİK’ diye hatırlanan para bu grup içindedir..
Fakat değerli dostlar bu arada şunu hatırlatmakta fayda vardır. 5.ci emisyon paralarımızın
tamamında ‘Milli Şef’ İnönü artık iktidarda olmadığından ve Demokrat parti iktidarda olduğu
için ‘Ebedi-Şef’ ATATÜRK portresi geri gelmiştir. Bu kararda DP ve CHP çekismeleri
rol oynamış ve DP 31 temmuz 1951 çıkardığı 5816 sayılı ‘Atatürk’ün manevi şahsiyetini’ koruma kanunundan da
ilham almış olup ATATÜRK’ÜN portresini hem paralarımıza
hemde pullarımıza geri getirmiştir..
Altıncı Emisyon banknotlar -E6
Bu grup banknotlarımız 5, 10, 20, 50, 100, 500, 1000 TL. olmak üzere 7 farklı
değerde 18 tertipten oluşmuştur. 1966-1983 yılları arasında dolaşıma çıkarılmıştır,
Bu grup içinde sadece 20 liralık banknotların ilk tertibi ingilterede basılmış
olup 7 rakamlıdır.. BİN liralık kupürün arkasında yer almayı başarabilen
Fatih Sultan Mehmet ise Cumhuriyet döneminde basılan paralarda halen bir İLK’dir..
Yedinci Emisyon Banknotlar –E7
Bu dönemde herkesin ‘Milyoner’ oldugu zamandır ) 1979’dan itibaren dolaşıma
çıkan paralarımız 10, 100, 500, 1000, 5000, 10.000, 20.000, 50.000, 100.000, 250.000
500.000, 1.000.000, 5.000.000, 10.000.000, 20.000.000 olmak üzere 15 farklı değerde 36 tertipten oluşsan ve
tamamı Merkez bankamızca basılan paralarımızdır..Ve halk arasında
olan söylemlere göre para pul olmuştur adeta..
Sekizinci Emisyon Banknotlar E8
Evet artık bol sıfırlardan ülkemizin bir şekilde kurtulmasının zamanı çoktan gelmiştir.
2004 yılında AKP hükümeti YTL’ ye geçileceğini ve bir sene sonra yani 1 Ocak 2005’te
sıfırların atılıp en büyük para biriminin 100 tyl olacağını kamuoyuna açıklamıştır..
Tabii bu açiklamadan sonra birçok yazarlar böyle birşeyin olmasının mümkün olamayacağını
hatta bazı yazarlar olduğu takdirde 1 ocak 2005’de yazarlığı bile bırakacaklarını tüm Türkiyeye
ilan etmişlerdir.. Lakin bu söz veren yazarlar ne hikmetse 2005’den bugüne kadar verdikleri sözü
tutmamış ve günümüzdede yazıp çizmeye devam etmektedirler. Basın ‘’ahlakın’dan’’ dem vuranlara hatırlatmakta
bize düşen bir yurttaşlık görevi olduğunu düşünüyorum..
Bu emisyon 1, 5, 10, 20, 50, ve 100 YTL olarak basılmış olup tedavül süresi
1 Ocak 2009’da bitmiştir..
Dokuzuncu Emisyon banknotlar -E9
Güle güle YTL ve hoşgeldin TL , bu emisyon ise 5, 10, 20, 50, 100, ve 200 TL olan kupürlerden oluşup arka
yüzlerinde adeta yeni bir dönemin başlangıcını haber vermektedir.
Fatma aliye’ler, Itri’ler, yunus emreler vs. hoşgelmiş sefa getirmişler cüzdanlarımıza..
Değerli Dostlar ben 1969 senesinden beri Tüm Türkiye Cumhuriyeti dönemi madeni ve Kağıt
para koleksiyonu yapan biriyim ve çok uzun detaylı eleştirilere hiç girmeden sadece bir-iki
şey söylemem gerekirse, diyeceğim sudur ki, Dünya merkez bankaları içinde bizim
Merkez bankamızın bazı uygulamaları adeta akıllara zarardır. 1927’den beri bastıkları
paraların bir bölümünden ellerinde tutmayıp 1949’dan beri emisyonları geri çekip
‘cayır cayır yakmalarını’ anlamak çok zor.. Örneğin 1.ci emisyon Bin lira dünyada
sadece 12 özel koleksiyonerde mevcuttur. örnekler fazlasıyla çoğaltılabilir..
Gelelim AKP’nin 9.cu emisyonda yani 1 Ocak 2009’da tanıştığımız paralarımızdaki
eleştirime, , Hepimizin bildiği gibi Bayrağımızın RENGİ kanunla bellidir.
Fakat bu paralarda ‘ay – yıldız’ SİYAH renkte olup paranın sağ kenar üst kısmına doğru baktığımızda
görülmektedir .. Şahsen mimar Kemalletin bey yerine dünya mimarlık
tarihine ismini yazdırmış olan MİMAR SİNAN’ı görmeyi tercih ederdim,
Değerli dostlar hepinize selam ve saygılarımla...
Kaynakca: Osmanli imparatorlugunda paranin tarihi-Sevket pamuk
T.C.Merkez bankasi web sitesi
Paralarimiz: T.isbankasi yayinlari
Koleksiyoner Ismail Ozuturk'un kisisel arsivleri ve koleksiyonu
Notlar-
Kaime – Bugünde halk arasında söylenen ‘GAYME’ dir. ))
Mangır – halk arasında dile getirilen bu söylem Osmanlı devletinde bastırılan
‘’BAKIR’’ paralara verilen isimdir.
SİKKE- Osmanlı devletinde bastırılan altın ve gümüşten olan madeni paradır..
Türkiye Cümhuriyet Merkez bankası: ilk yıllarda U harfi yerine Ü harfi
kullanılmış olup neden Cumhuriyeti yani sonunda i harfi olmamasının sebebide
Merkez bankasının kuruluş sermayesinde ortak olan ÖZEL kişilerin sermayesinin
olduğudur. Yani sermayesi yüzde yüz devlete ait değildir..