Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

27 Kasım '08

 
Kategori
Kozmetik
 

Parfüm ve Cinsellik (2)

Parfüm ve Cinsellik (2)
 


İnsanlar çok eski zamanlardan beri doğal kokularıyla yetinmemişler, güzellik ve çekicilik maksadıyla yeni kokular yaratmışlardır. Bunların kaynağını da tabii ki doğada bulmuşlardır. Örneğin bazı memeli hayvanların eşlerini uyarmak üzere salgıladıkları kokunun insanlar üzerinde de uyarıcı etkisi olduğu fark edilir edilmez, hemen doğal güzelliğe ilave olarak kullanılması yoluna gidilmiştir.


Çeşitli şekillerde işleyerek, damıtıp incelterek elde edilen kokuların bir kaynağı memeli hayvanlar arasında Asya'da yaşayan misk keçisi ("mis gibi kokuyor" deyimi de buradan gelir ve aslı "misk gibi"dir), Asya'da ve Afrika'nın bazı kesimlerinde yaşamını sürdüren sivet kedisi ve Sibirya'da yaşayan bir kunduz çeşidi en başta sayılabilir. Bunlara amber balığı da eklenebilir.


Bunun yanında bazı bitki türleri de cinsel açıdan uyarıcı kokular yayarlar. Bilhassa nane, gül ve muz kokusunun uyarıcı olduğu bilinmektedir.


Kolonya, tuvalet suyu, banyo preparatları gibi güzel kokulu maddelerin yanında parfüm özel bir yer tutar. Parfüm Latincede per fumum (dumandan yayılan) sözcüklerinden türemiş bir kelimedir. Kuvvetle ihtimal İ.Ö. 9'uncu yüzyılda, ilk defa dinsel törenler esnasında yakılan kokulu bitkilerden ve ağaçlardan elde edilmiştir. Bu bitkilerin yandıkları zaman havaya bıraktıkları ve insanları kendinden geçiren kokuları bir süslenme ve uyarı etkeni olarak parfümün bulunmasına vesile olmuştur.


Önce Hindistan'da ortaya çıktığı ve oradan Mısır'a götürüldüğü, daha sonraları da Anadolu'da ve Yunanistan'da tanındığı, buradan da bütün Avrupa'ya yayıldığı zannedilmektedir. Lâkin, bütün topluma yaygın kullanımı 19'uncu yüzyılda parfüm yapımının bir sanayi dalı haline gelişi ve daha sonra da kimya teknolojisinin ilerlemesi sayesinde yapay parfümlerin üretilebilmesiyle gerçekleşmiştir.


Parfümün uyarıcı bir madde olduğu kesindir, fakat istenen sonucun alınabilmesi için şu iki noktayı gözden kaçırmamak gerekir... Birincisi, en iyi parfüm dahi insan vücudundan yayılan doğal cinsel kokunun yerini tutamaz!.. İkincisi, parfüm ancak bu doğal vücut kokusuyla bağdaştığı, uyum sağladığı ölçüde hoşa gider. Eğer ki vücut kokusuna ters düşen bir parfüm seçilmişse bundan ancak ağır, itici bir koku karışımı ortaya çıkar.


Her kadının özellikle teninin ve saçlarının doğal rengine göre değişen, kendine özgü bir kokusu vardır. Parfüm seçiminde işte bu noktaya çok dikkat edilmelidir.


Koku kullanmak erkekler için de çok önemlidir. Ter kokusunu gidermek üzere deodoran, ağızdan sigara ve alkol kokusunu alacak, soluğa hoş bir tat verecek naneli veya muzlu diş macunu ya da ciklet, traştan sonra sürülecek kolonya ya da traş losyonu erkeğin de çekiciliğini olumlu bir şekilde etkileyebileceği gibi aslında uygar bir erkeğin eşine ve çevresine karşı bir yükümlülüğü olmak durumundadır.


Parfümün temiz bir vücuda sürülmesinin şart olduğu şüphesizdir... Eğer ter kokan bir vücuda bir de parfüm kokusu karışacak olursa, parfüm ter kokusunu bastırmaz, tam aksine birbirine karışarak ağır bir koku meydana getirirler.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..