Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '11

 
Kategori
Öykü
 

Parıldayan ev

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ülkenin birinde geceleri gözleri kamaştıracak biçimde parıldayan bir ev varmış. Söylenceye göre o evin yerini bulmak çok zormuş. Ama o evi bulup içine giren bir daha çıkmak istemezmiş. Çünkü o evde insanlardan gizlenen, düşünülse bile akla gelmeyen harikalarla dolu bir yermiş. O evdeki musluklardan ab-ı hayat akıyormuş. Ve o musluklarda akanı şimdiye kadar içen olmamış. Evin bir de kütüphanesi varmış. Kütüphanede ki kitaplar evrenin sırlarını barındırıyormuş. O kitaplardan bir iki cümle okuyan inanılmaz yeteneklere kavuşuyormuş.  

Evin yalnızca bir bekçisi varmış. O yaşlı ve hiç ölmeyen adı Belya olan bir kişiymiş. O gece olunca eve bağlı olan zincirleri demirden kazıklara bağlar ve ev bilinmeyen bir şekilde parıl parıl parıldamaya başlarmış. Işıktan adeta evin kalın duvarlarından içerisi görünürmüş. Yaşlı adam Belya insanları evine ancak uyudukları sırada rüya görürlerken kabul edermiş. Bazı insanlar rüyalarında gördükleri evi çok tanıdık bir yerlerde olduğunu görerek evi aramaya çıkarlarmış. Ama evi bulamazlarmış.  

Günlerden bir gün Yaşlı kadın torununu Mehmet'i pazara alış verişe göndermiş. Mehmet pazardan alış verişini yapmış, evine dönüyormuş. Güneş henüz yeni batmış. Mehmet o an derenin kenarından yürüyormuş. Elinde taşıdığı poşetin içindeki elmalardan biri nehre düşmüş. Mehmet derede akan su ile giden elmanın peşinden bir hayli koşmuş. Mehmet elmayı dereden çıkaramayacağını anlayınca çok üzülmüş.  

"İsraf oldu güzelim elma." Diye söylenmiş. Geri dönmek üzereymiş.  

Mehmet tam o sırada karanlıkların içinden parıl parıl parıldayan evi görmüş. Daha önce böyle güzel bir şeyle karşılaşmamış. Eve doğru yürümeye başlamış.  

Mehmet evin önünde yaşlı bir adamla karşılaşmış. Yaşlı adam ona adını sormuş. Mehmet söylemiş.  

Sonra Mehmet "Amca isminiz nedir?" demiş.  

Yaşlı adam "Belya." Demiş. Sonra Küçük çocuk beni iyi dinle." Demiş Devam etmiş. "Şimdi sen bu karanlıkta evini zor bulursun. Sana bir bardak su vereceğim. Bunu içersen anında evinde olacaksın.." demiş. Mehmet "Şaşırmış. Yaşlı adama önce inanmak istememiş. Ama evin normal üstü hallerini görünce yaşlı adama inanmayı denemiş.  

Mehmet "Belya amca ben evime hemen gitmek istiyorum." Demiş.  

Ardından yaşlı adam bir bardak suyu Mehmet'e uzatmış. Mehmet suyu içince o an nerede olduğunu bilemeden kendini bir anda evinde bulmuş. Aradan seneler geçmiş. Mehmet parıldayan ev söylencesini öğrenince bu evin Bewlya amcanın evi olduğunu düşünmüş. Ama Mehmet'in unuttuğu bir şey son anda aklına gelmiş.  

"Ben Belya amcadan bir bardak su içmiştim." Diye söylenmiş.  

Sevinmiş. Çünkü senelerdir hiç yaşlanmıyormuş. Sonra "Keşke eve de girebilseydim." Diye konuşmuş.  

 

Tuna M. Yaşar  

 

 

 
Toplam blog
: 235
: 350
Kayıt tarihi
: 14.09.10
 
 

1973 Karabük doğumluyum. Üniversite uluslararası İlişkiler mezunuyum. Arkeoloji ve okültizm ilgi al..