Paris Paris...

Paris... Fransa' nın ve modanın başkenti. Eifel kulesi, Louvre müzesi, Versailes sarayı bunlar çok güzel yerler. En güzeli hangisi seçemez insan.

Ama bana göre en güzeli Louvre müzesi. Çünkü içinde bir çok ülkeden eşyalar var. Gezdiğim 3-4 bölüm arasında en çok ilgimi çekenler Mona Lisa ve mumyalar oldu. Mona Lisa'ya çok detaylı baktığım söylenemez. İçerisi çok kalabalıktı.

Müzeden eve gelince Leonarda Da Vinci'nin hayatını izledim. Gerçekten zor bir yaşammış. Annesi fakir olduğu için onunla görüşmesine izin verilmiyormuş. O zengin bir ailenin oğluymuş. Onu babaannesi ve hizmetçiler büyütmüş. Birçok kardeşi varmış. Babası onu 10-11 yaşında bir ustanın yanına çırak vermiş. Ayrıca babası ona pek ilgi göstermiyormuş.

Leonardo'nun gençliğinde babası başka bir kadınla evlenmiş. O kadından bir bebeği olmuş. Babası öldüğünde üvey annesi onu evden atmış. Orta yaşlara geldiğinde ülkesinde ayrılmış. Nedeni bazı kişilerden resim isteği gelmesiymiş. Gitiği yerin kralının verdiği evde kalıyormuş. Kendine bir çırak bulmuş.

Ardından Mona Lisa'yı çizmiş. Sadece ellerini iki yılda bitirmiş.