Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '13

 
Kategori
Şiir
 

Paris Sonatı

Paris Sonatı
 

Ey saatlerin soğuttuğu Paris

Nehrinin yanında unutulmuş

Bir mektup buldum

Senin hayatına dair

 

Sacre Coeur’da geceye bakışta

Tıpkı bir yangını anımsatıyor

Şehrin ışıkları

Kalbim sanki bomboş

Ve aşığım sana

 

Metrolarda yüzünü arıyorum

Buz gibi

Parisin havası

Kulağımı kesiyor

Nemli ve puslu gökyüzü

Yağmur damlaları içime düşüyor

 

Hayatım eskimiş cebimde

Bir şiir müsvettesi

Tane tane boğazıma boşalan

Yudumladığım biradan mı

Göğsümdeki yanmanın sebebi

Yoksa

Bu şehirdeki kocaman yalnızlığım mı

 

Ve aşkla köşekapmaca

Yırtık bir pantolondan

İçeri sızan rüzgar gibi

Üşüttüm kendimi

Notr Dam’ın içine sızan

Ya da

Sızamayan gökyüzü ışığı mıydı

Hayatı tamamiyle karanlık yapan

Bir mum alıp

Bakındım bir köşeden

Nimetle tanrıma

Koskoca haç işareti

Korkmadım müskümanlığımdan

İçimden El Fatiha okudum hayata

 

Denizin tuzlu kokusu

Yok bu nehirde

Sokakların çamursuz ıslaklığı

Pantolonumu kirletmedi hiç

Fakat sakallarım yine uzadı

 

Bir Irish pub bulup

Biraya buladım kokumu

Bitmek bilmeyen tuvalete gitmeler

Yine de birkaç iyi İngilizle

Ciddi sohbetler

Hayatıma dair

 

Hepimiz terkedilmiş köpekler gibiyiz

Birkaç keçi-dahi adam

Anamızdan göremediğimiz sevgiyi

Sokakalarda arıyoruz ki nafile

O içimizdeki yalnız çocuk

Ülkeler boyunce yine kendi

 

Ve Paris’i de içime gömüyorum

Diğer yuttuğum tüm şehirler gibi

Karşımda, barda

Pek zeki olmayan birkaç zayıf kadın

Barda yazdıkları yakışıklı barmen dışında

Hiçbir enteresanlıkları yok

Hayatta böyle değil mi

Birkaç ayrıntı dışında

Nesi enteresan

Şanze Lizedeki alışveriş çabaları gibi

Anlamsız birkaç hediye kutucuğu

Ya da

Oyuncu olacak genç bir kadın

Ganalı

Muhteşem vücuduyla

Muhteşem dans ediyor

Tıpkı bir kabile sonatında olduğu gibi

Afrikalı özüne dönüyor

 

Zencilerin mahallesinde yaşıyorum

Üçbeş gündür

Ve kendimi zenci hissettim

Zencilere karşı

Biramı geleceğime şerefe kaldırdım

Mutlu bir şarkının

Hareketli bir başlangıcı gibi

Açtım duyularımı

Yağmurun yüzüme akmasına

Hayır diyemedim

Bugün gezdiğim orda-burda

Mutlu olmama engel olamadım

 

Ve şimdi son saatlerimde

Bambaşka bir ben olarak

Dönüyorum ülkeme

Yüreğimde yeşeren Paris umudu

Beni yeni hayatıma taşıyacak

 

Ve herşey gibi

Birgün ben de son bulacağım

Ve o güne değin

Kesinkes söz veriyorum

Gerçekten mutlu yaşayacağım....  

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..