Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '11

 
Kategori
Anılar
 

Paris'te bir gurbetçi

Paris'te bir gurbetçi
 

Herkesin bir sebebi var gitmek için. Hangimiz bir yerlerden mecburen gitmedik ki? Ya bir aşktan, ya bir işten, ya da bir romanın baş rolü olmaktan. O da öyleydi işte. Binbir tane neden sunardı gitmesine neden. Feda ettikleri vardı, vazgeçtikleri, vazgeçirttikleri... Her bayram arardım onu genelde. Sanki yalnızlığını unutturmak isterdim veya bugünün bayram olduğunu. Uzaktı çok uzak. Yolların uzaklığı zamanla içine öyle bir yerleşmişti ki, sanki her duyguya uzaktı artık o. Mutlu hayaller ona göre değildi. Oysa çok güler, muhabbeti severdi.

Bayram konuşmalarımızda "özledim İstanbul'u " derdi laf arasında. Kendisine acınmasından, üzünülmesinden hiç hoşlanmazdı. Yani anlayacağınız onu tesellide etmek mümkün değildi. Zor bir insandı, ama eminim hayatı ondan daha zordu. Zaman onu hiç değiştirmedi. Onun deyimiyle "oluruna bırakmak" lazımdı her şeyi. Kederi, üzüntüyü sevmez öyle konuşmalardan kaçardı. Ciddi konuşmalar ruhunu sıkar, hayatından gidecek birinin son sözünü duymamak için hep "bunları sonra konuşuruz" der birşeyleri bahane ederdi.

Çocuk gibi bakardı gözleri, saf yanı bazen sözlerine bazen gözlerine öyle bir yansırdı ki... Hafif tebessümlere neden olandı o. Özlenendi, aranandı, beklenendi, ulaşılmazdı. Yalnızdı ve yalnızlığına sadıktı. Hani bazen çok sevdiğiniz biri olur da, anılara katarsınız ya, o hiç anı olmayı hak etmemişti. Kendi yanlışlarının farkına varamadan, vardığında ise muzip bir ifadeyle gönül alandı. Bazen insanlar tanırız hayatımızda ve en özel yerde saklarız onları. Kimse bilmez, kimse dokunmaz. Yürekte, en derinlerde bir yerde durur hep onlar, hatırlanmayı bekler. Umursamadı deriz yada anımsamadı. Halbuki başka bir şehirde ya böyle kaleme alınırlar yada dile gelirler. Onlar hiç bilmezler. Bilselerde inanamazlar zaten böyle büyük sevildiklerine.

Bu sene arasaydım bayram için yine sevinirdi belkide. Ama yalnızlığını hatırlardı herzamanki gibi. Özlerdi İstanbul'u. Burdan kendi şehrine döndüğünde de bir süre alışamazdı zaten. Ellerini uzun saçlarının arasına bırakır, düşünürdü uzun uzun. Aramayacak olmam hiçbir ifadesini unutmama sebep değil ki. O hatırlanmadığını ya da umursanmadığını düşünenlerden olacak. Ama ben yine burdan ona duaların, sevgilerin, anıların en büyüğünü yolluyor olacağım. İyi bayramlar dileyeceğim defalarca içimden, yine merak ediyor olacağım nasıl olduğunu. Ve ben belki onu uzun yıllar hep birşeylerden hatırlıyor olacağım. O bende ve satırlarımda hep ölümsüz kalacak. Hiç kimse bilmeden bayram sofralarının bir köşesinde bize dahil olacak.

iyi bayramlar Paris'in koca yürekli gurbetçisi, iyi bayramlar İstanbul'da bir kalbin bitmeyen efsanesi. 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..