Parti kapatmak: DTP ve Bask Komünist Partisi

''21. yüzyılda siyasi parti kapatılmaz.'' diyenlere bir yanıt da İspanya Yüksek Mahkemesi'nden geldi. İspanya Yüksek Mahkemesi terör örgütü ETA ile bağlantılı olduğu gerekçesi ile Bask Komünist Partisi (PCTV) 'yi kapatma kararı aldı.

Ülkemizde AKP kapatılmayıp da ihtar aldıktan sonra bugünlerde de Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılması davasını konuşuyoruz. Demokratik Toplum Partisi ile Bask Komünist Partisi arasında birçok benzerlik var. DTP Türkiye'de Kürtler'i temsil ettiğini iddia etmekte, aynı şekilde PCTV de İspanya'da Basklar'ı temsil ettiğini iddia etmekte. İki parti de komünist ve milliyetçi olduğunu iddia ediyor. En vahimi ise PCTV'nin ETA'nın terör eylemlerini kınamamış olması ve aynı şekilde DTP'nin de PKK'nın terör eylemlerini kınamıyor olması.

2003'te ETA'nın siyasi uzantısı olan Batasuna kapatıldıktan sonra bu partinin sempatizanları da faaliyetlerini PCTV çevresinde sürdürmüştü. DTP'den önce kurulan Kürt milliyetçisi-sözde komünist partilerin sempatizanları da faaliyetlerini daha önceki partilerde devam ettirmişti. İşte bir benzerlik daha. Bu kadar benzerlik varken ''DTP'yi kapatmak demokrasiye aykırıdır.'' demek akılla çelişmektedir. Nitekim, İspanya Avrupa Birliği üyesidir ve resmi politikaya göre Türkiye de bu birliğe tam üye olmak istemektedir. Yani, ''Avrupa Birliği üyesi olmak isteyen bir ülkede siyasi parti kapatılmaz.'' demek de akılla çelişmektedir.

Parti kapatılması konusunda son nokta itiraz gelmesi halinde Anayasa Mahkemesi tarafından konulacak. Parti kapatılması durumunda malvarlıklarına el konulacak, faaliyetler duracak vs. En önemlisi ise parti kurucularının başka bir isimle parti kuramayacak olması. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ise maalesef böyle bir kural yok. Bu nedenle aynı kişilerin farklı bir parti kurması kuvvetle muhtemel ve sonuçta durum sürekli aynı olacak, parinin kapatılması ve kapatılmaması hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

Bu nedenle Anayasamız'da değişiklik yapılması son derece önemlidir. Bu süreçte İspanya örneğini görenler umarım yukarıda yazdığım gibi akıldışı sözler sarfetmezler.