Parti mi kapanacakmış sanki umrumda

Demokrasi konusunda çelişkili kafaların yaşadığı bir ülkede, demokrasi nasıl olur? Şöyle olur, bizimkilerin doğruları, evrensel doğruları yener çünkü biz burada kalabalığız. Veya siz kalabalık da olsanız kaynaklar bizim elimizde kaynağınızı kuruturuz. Biz bir ülkede yıllardır bunu yaşıyoruz.

1950 yılından beri yaşanan budur. Kalabalıklar önünde coşarak endazeyi kaçırmalarla başlayan süreç hiç bitmedi. Rahmetli Menderes’in “siz isterseniz hilafeti getirirsiniz” diye halka hitabı, veya “postallarımı koysam yıldızlanır çıkar” diyerek harp okulunu küçümsemesi. İsmet Paşa’nın “sizi ben bile kurtaramam” şeklindeki ihtilali davet sözleri. Bu şekilde başlayan bir öykü sürüp gidiyor, ve nedense aydını, aydın olmayanı buna benzer durumlarla karşılaştığımızda, anlamsız bir hayret yaşıyor. Her yerde, her köşede demokrasi dersleri anlatılıyor.

Bize demokrasi dersi verenlerin demokratlıklarına şöyle derinden bakın bir lütfen. Hanesinde demokrasiyi özümsememiş babalar, liderler, analar varken, sosyal yapıda, kurumsallaşma anlayışında, siyasette nasıl bir demokrasi olur sanıyorsunuz.

Hukuk anlayışım da bir garip. Yasalarımız var sürmekte olan bir dava hakkında konuşulmaz diye, ama herkes neredeyse yasa uygulayıcıları bile yargıç kesiliyor, hüküm veriyor. Bu ülkenin kaderi bu rahmetli Mumcu’nun deyişiyle” bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” ve buna bağlı ahkam kesmek ve en iddialısından ahkam kesmek bize mahsus. Zaten hukuka siyasal etkinin çoğaldığı bir yerde demokrasinin ipini çekmişsiniz demektir fazla konuşamaya gerek bile yok.

Yirmiyi aşkın parti kapatılmış bu ülkede, ama buna karşı gibi görünen iktidar da muhalefet de eline fırsat geçtiğinde bunun önüne geçecek yasa yapamamış. Yasaların zamana göre yorumunu savcılara bırakmış. Sonra da önüne gelen işine geldiği gibi açılan davaların, demokrasi ve Avrupa önündeki durumumuzu etkilemesi konusunda konuşuyor ve yazıyor. Hangi demokrasi, hangi Avrupa?

Son iki yıldır Avrupa ile sanki konuşmuyoruz bile. Nerede o ilk zamanların heyecanı. Gerçekten Avrupalı olmak isteyen var mı? Yok bence, o halde AB ile ilişkilerimiz konusunda bu telaş niye?

Demokrasi yukarıda anlattığım gibi.

Bazıları da ekonomiyi vuracak bu durum diyorlar. Hani alınan önlemlerle ekonomimiz bunlardan etkilenmeyecekti? Her şey riya her şey yalan geliyorsa kime acıyacak, kime üzüleceksiniz bu ülkede? Sorarım size.

Denenemediğimiz kalmadı bu kez iktidar partisinin kapatılmasını deneriz. Tam Amerikanvari orada da başkan Clinton hakim önüne çıkmıştı, demek ki bizde de gelişme var.