Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '09

 
Kategori
Dünya
 

Patani'de Müslümanlara Uygulanan Zulmün Bitmesi İçin Türk İslam Birliği Şarttır !

Patani'de Müslümanlara Uygulanan Zulmün Bitmesi İçin Türk İslam Birliği Şarttır !
 

Patani'de hergün yüzlerce müslüman öldürülüyor !


Tayland Ordusu’nun işgali altındaki Patani’de Müslüman Halk yıllardır büyük acılar yaşıyor. Budist Tayland Yönetimi’nin medyaya uyguladığı baskı ve engellemeler nedeniyle, Patani’de yaşanan zulmün boyutları kamuoyuyla yeterince paylaşılamıyor.

Tayland, "özgürlükler ülkesi" anlamına gelir. Ancak Müslümanlar için hiç de öyle değildir. 55 milyon nüfuslu ülkede toplumun %10'nu oluşturan Tayland'lı Müslümanlar 200 yıldır büyük bir baskıyla karşı karşıya. Günümüzde bu baskı, özellikle halkının % 75'inin Müslüman olduğu güneydeki Patani eyaletinde yoğun olarak hissediliyor.

Patani Müslümanları, Siyam ırkından gelmediklerini ve Taylandlılarla değil, Müslüman Endonezya ve Malezya halkı ile aynı ırka mensup olduklarını söylerler. Malezya'daki Müslümanların konuştuğu dil olan Malay dilini kullanırlar. Bu dil yüzyıllardır Arap harfleriyle yazıldığı halde, Tayland yöne-timi tarafından Latin harfleri kullanmaya zorlanmışlardır. Rejim, budist inancını Müslümanlara zorla kabul ettirmeyi hedefleyen farklı baskı politikaları uygulamıştır.

İlk olarak 1932'de Tayland hükümeti ülkedeki bütün İslami kurumların faaliyetini yasakladı. 1944'de ise geniş çaplı bir imha hareketi başlatıldı. 1948 yılında Patani Müslümanlarının liderleri ve aileleri budistler tarafından katledildi. Yine aynı yıl Bulikor Samik bölgesinde 125 Müslüman aile diri diri yakıldı. Patani Müslümanları uğradıkları bunca saldırı karşısında kendilerini korumak ve bağımsız bir devlet kurmak için örgütlendiler. Bugün Patani'de Müslümanların kurduğu 16 tane örgüt var. Bunların içlerinde en büyük olanı PULO (Phatani United Liberation Organization), yani Patani Birleşik Kurtuluş Örgütü.

Patani'de bugüne kadar gerçekleştirilen katliamlarda ölen Müslüman sayısı 36.000 kişiyi geçiyor. Yaralanan ve sakat kalan insan sayısı daha da fazla. Kısacası, Tayland Müslümanları topraklarını ve ailelerini dahası İslami kimliklerini koruyabilmek için büyük bir mücadele veriyorlar.

Ve kuşkusuz Patani Müslümanlarının verdikleri bu mücadeleye karşı Tayland rejimini destekleyenler var. "Kim" diye sormaya gerek yok; elbette en başta İsrail. İsrailli yazar Benjamin Beit-Hallami'nin yazdığına göre, Tayland'ı 1976'dan bu yana yöneten askeri rejimin İsrail'le çok önemli ilişkileri var. Bu ilişkiler, askeri darbenin hemen ardından Tayland'lı bir askeri heyetin İsrail'i ziyaret etmesi ile başlıyor. Bu ziyaretin sonucunda 20 bin Galil ve 5 bin Uzi marka İsrail yapımı otomatik tüfek Tayland'a gönderiliyor. Daha sonra Mossad Tayland'ın başkenti Bangkok'ta aktif bir istasyon kuruyor ve daha sonra Tayland gizli servisi ile çalışmaya başlıyor.

İlerleyen yıllarda sözkonusu yakın ilişkiler daha da güçlenerek sürüyor. 1984'te İsrail Dışişleri Bakanı David Kimche Tayland'ı ziyaret ediyor. Tayland'a İsrailli askeri uzmanların gönderilmesi, daha geniş çaplı silah satışlarının yapılması kararlaştırılıyor. "İsrailli askeri uzmanlar"ın verecekleri eğitim ise yine aynı: Halk hareketlerini bastırmak, sorgu ve işkence yöntemleri..

"Müslümanlar çözümüne yanaşmadıkları için bu olaylar devam ediyor. Çözümü, bütün Müslümanların birlik olmasıdır, bu farzdır, Allah’ın emridir. Yani namaz kılmak gibi, oruç gibi farzdır. Bir insan namazını kılmıyorsa fısk içindedir. İslam âleminin birleşmesini ve birlikte hareket etmesini istemiyorsa yine fısk içinde olur. Yani günaha girmiş olur. Bunun en güzel çözümü Türk milletinin öncülüğünde Türkiye’nin öncülüğünde Türk Devletlerinin desteğinde bir Türk-İslam Birliği’dir. Türk milletini lider olarak görmemin nedeni ahlaken ve mücahit ruhu yönünden çok güçlü bir millettir, metafizik bir millettir Türk milleti ve özel görevlidir, Allah öyle yaratmıştır. Yani Allah’ın kılıcıdır Türk milleti, Seyfullahtır, böyle bir özelliği vardır. Yani kılıç derken gidip insanları doğramak, kesmek değil, adalet kılıncı bu, adaletiyle, güzel ahlakıyla, sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle, dürüstlüğüyle Türk milleti bu konuda liderlik görevini mükemmel yapacak güce sahip ve tecrübesi var, yüzlerce yıllık tecrübesi var. Yani üç kıtada İslam ülkelerini gayet güzel mutluluk içinde, huzur içerisinde yönetmiş, az bir güçle. Yine bu aynı yapının yeniden tesis edilmesi gerekiyor, yeni modern Osmanlı gibi bir Türk-İslam Birliği’nin oluşması gerekiyor. Böyle bir yapılanmada Hıristiyanlar, Museviler hatta Budistler hatta ateistler herkes rahat eder. Bütün Müslüman âlemi huzur içinde yaşayacaktır. "

Kaynak: Bir yazarın röportajından.

Kaynak:http://www.gulyarasi.com/medya/r4545.search.html www.turkislambirligi.com www.yenimasonikduzen.com



 
Toplam blog
: 164
: 3066
Kayıt tarihi
: 01.11.09
 
 

Özel bir şirkette dış ticaret yetkilisiyim. İnternet üzerinden toplamış olduğum bilgileri, başkal..