Patlayıcı "Hura"

Tropikal Amerika'da yetişen bu büyük ağacın meyveleri, olgunlaştığı zaman büyük bir gürültüyle patlar ve tohumlarını oldukça uzağa fırlatır...


Toprağa düşen bu tohumlar da, elverişli koşullara kavuşur kavuşmaz yeni bir huraya hayat vereceklerdir...


Tohumlu bitkilerin hepsi, türlerini yaşatacak yeni bitkilerin filizlenmesini sağlamak adına, tohumlarını mümkün olduğu kadar uzağa saçabilmenin çarelerini ararlar!..


Çam ağacının kozalak adı verilen meyvesindeki hafif tohumlar, rüzgâr yardımıyla sağa sola savrulur...


Hindistancevizi ağacının, kalın kabuklu ve içerisi hava dolu meyveleri deniz akıntılarına kapılarak çok uzaklara dahi taşınabilir...


Dulavrat otu denilen bitkinin kancalı olan tohumları da, yakınından geçen insan ve hayvanların üzerine tutunarak uzun bir yolculuğa çıkarlar...


Hura ise, tohumlarını yeni topraklara ekmek için daha değişik bir yola başvurur...


İyice olgunlaşan ve kuruyan meyvenin kabuğu, güneş ısısının tesiriyle, büyük bir gürültü çıkartarak patlar ve ağır, yuvarlak tohumlarını kuvvetle uzağa fırlatır...


O kadar ki, bir tek tohum bir cama çarpmış olsa kırabilir ya da küçük bir hayvanı sersemletebilir...


Sonuçta, bitki dediğimiz bu pasif hareketli canlıların da bir üreme çabaları ve metodları vardır...


Lâkin yanlış anlaşılmasın!..


Bu kabiliyeti onlara kazandıran, tüm canlıları "Yaratan"dır.