Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '14

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Patron mutlu son istiyorsa ne yapmalı ?

Bitirdiğiniz okul, bildiğiniz diller siz kariyeriniz ve geçmişteki başarı/başarısızlıklarınız kim olduğunuzu gösterir mi tartışmaya ciddiyetle açılacak bir konudur.

Son günlerde ciddi anlamda İnsan Kaynakları Departmanı olarak meslektaşlarımı ve beni dehşete düşüren tespitlerimiz olmakta. Neler olduğuna baktığımızda en büyük problemin aslında "kişinin kendisinin " olduğuna kanaat getirdik bizler. Bilmem siz ne dersiniz bu duruma.

Çalışanların İşveren Markasına KURUMSALLIK adı verilen bu oluşuma hem bu kadar değer verip hem de bunun için hiçbir çaba sarfetmediği sistemdeyiz maalesef. Neden mi bir bakın etrafınıza binlerce hatta milyonlarca insan kurumsallaşmış bir kurumda çalıştığı için kendisini seçilmiş ilan eder ama sormaz ki kurumsallaşma kendiliğinden mi oldu daha iyisini kim yapabilir, şirketten maaşımı alıyorsam yeter bana haftasonum da var bu da oldu mu benden iyisi yok bencilliği ile alıp yürümüşler.

Bir kurumu Personeller tarafından Tercih Edilir kılmak yine personelin kendi elindedir."Sistemi olmayan yerde maalesef çalışamıyorum."."Kurumsal yapılar dışındaki işletmeler bana göre değil" "Bu kurumda sistem yok" personeller bu sebeple istifa verirken işveren de " Sistemime uyum sağlamıyor" "Çalışma hayatında sahiplenmediğin departmanı yönetemezsin" "Emek vermezsen gelişemezsin " diyerek işçiyi işten çıkarmaktadır. Ortak kaygı ise sizce nedir? Bence biz toplum olarak biraz TEMBELİZ biraz belki az kalır fazlaca TEMBELİZ.

Patron yönetici gelişssin diye çabalamayınca, yönetici patron ve şirketi büyüsün diye çaba göstermiyor. Karşılıklı iki düşmanın aynı kurumda varolması ne acı öyle değil mi.

kURUMSAL KÜLTÜR İŞVEREN MARKASI bu olgular bir beş yıl sonra kurumunu sahiplenen çalışanların şirketlerinde fazlasıyla yerleşmiş düşünceler olacaktır. Hali hazırda şuan kurumsallık da son noktada olduğunu düşünen firma çalışanları bu boşvermişlik ve tembellik ile giderlerse büyüklüğüne bakılmaksızın firmalar küçülmeye gidecektir.

Sahiplenmek önemlidir. İş görüşmesine çağırıldığınız dakikadan o işyerinden ayrılacağınız güne kadar devam da etmelidir. Bir kurumu sahiplenemezseniz verdiğiniz her çabanın boşa olduğu inancı mesleğinizden soğutur sizi. Kendinizi işe yarar hissetmek için bir kurumu sahiplenmek başta gelir.

Sistem kurulumu kişilere bağlıdır. Sabah 09:30 'da ofisinden içeri girip 10:00'da " hadi bakalım bugün neler yapıyoruz" cümlesini sarfettiğinizde ne ekibiniz ne de yöneticileriniz bugün gerçekten birşeyler yapılmayacağından emindir. Bu da bir süreçtir bu süreçte kısa vadede karlı olduğunuzu düşünsenizde uzun vadede kaybeden siz olursunuz.

Sistem kurulumunu kişiler yapar kişilere bağlı kalmadan. Sonrasında sistemi kuranlar gitsede başarı ortak bir paydadır aslında.

Patron başarı ister bu aşikardır ancak bu başarıyı ona sağlarken aslında kendinizin ne istediğini göz ardı etmemek gerekir. Önce kendinizi mutlu edin " doğru yerde miyim " sorusunu kendinize bir sorun doğru yerde ancak doğru başarılar elde edebilirsiniz. Sizi mutlu edecek her başarı emin olun patronu da memnun edecektir. Önce kendiniz bu yüzden önce kendiniz.

Bencil olmadan, huzur bozmadan, sistem kurmaya başlamadan gelecek tartısına ve şimdinin tartısına çıkmak şarttır. Ölçün ve yönetin ölçmediğiniz şeyi yönetemezsiniz. Paylaşım önemli değerlendirdiğiniz her konuyu paylaşın paylaşmak her zaman başarı getirir.

 

  

 
Toplam blog
: 7
: 252
Kayıt tarihi
: 06.11.13
 
 

İnsan Kaynakları Profesyoneli/ Eğitmen / Kariyer Koçu/ Başta Kendi Hayatının Koçu Kocaeli Ünive..