Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Pavel'in annesi Pelegeya ve arkadaşımın annesi Fatma teyze

Pavel'in annesi Pelegeya ve arkadaşımın annesi Fatma teyze
 

-Maksim Gorki'yi çok severim.

-Maksim Gorki'nin "Ana" romanınıda çok severim.

-"Ana" romanındaki Pavel karakteride bende hayranlık uyandırmıştır.

-Pavel'in annesi Pelegeya'danda derinden etkilenmişimdir.

* * * * *

-Genç Pavel'in, devrimcilerle tanışarak, devrimci kişiliğe evrilmesinin romanıdır "Ana".

-Evindeki okuma seanslarında gözünün açıldığını farkeden annesi Pelegeya'nında romanıdır.

-Ve "Ana" romanı, ezilen insanların yanında saf tutmak isteyenlerin romanıdır.

-Ezen ezilen kavramını ve sömürüyü anlama mücadelesinin anlatımıdır "Ana".

-Anne-Oğul arasındaki yoldaşlığın resmidir.

* * * * *

-Yirmili yaşlarımın en önemli yazarı "Maksim Gorki" İdi ve onun romanı "Ana"ydı.

-Ve öyle sanıyorumki, okumaya meraklı her gencin, illede okuduğu veya okuyacağı romandır.

-Hani okuma alışkanlığı olan insanların, kolay kolay atlayamayacağı bir romandır "Ana".

* * * * *

Anne Pelegeya

-Oğlu Pavel'e ve Pavel'in arkadaşlarına, kendisine garip gelen bir düşünceyi sorar.

"Ne garip adamlarsınız! Sizin için herkes arkadaş. Ermeniler'de, Yahudiler'de, Avusturyalılar'da.

Bütün insanlar için hem üzülür hem sevinirsiniz."

-Ve Anne Pelegeya'nın aldığı yanıt daha çarpıcıdır.

"Bizim için milletler arasında, ayrı gayrı yok. Yalnızca arkadaşlar var, ya da kardeşlik istemeyen düşmanlar. Hepimiz aynı ananın, aynı düşüncenin, tüm insanların kardeşliği fikrinin evlatlarıyız.”

* * * * *

-"Ana" romanı bundan tam bir asır önce yazılmış.

-Devrimcilerin nasıl örgütlendiklerine dair ipuçları veren muhteşem bir roman.

-İnsanı derinden etkileyen bir şaheser.

-Ve "Ana" romanı, günümüzede ışık tutan önemli bir yapıt.

* * * * *

Ana romanını okuduktan sonra, çevremdeki bir ananın duygularını daha çarpıcı bir şekilde kavradım.

-Lise yıllarıydı.

-Bir arkadaşımın abisi, siyasi suçtan dolayı cezaevinde idi.

-Ve arkadaşımın annesi, zaman zaman okulumuza gelirdi.

-Kantinde mahzun bir şekilde otururdu.

-Bizleri izlerdi.

-Ve bu anne, cezaevindeki oğlunun arkasından adım adım bıkmadan, usanmadan giderdi.

-Buca, Ulucanlar, Sağmalclar.

-Oğlu nereye gönderilse, annede oraya giderdi.

-Müthiş bir anneydi.

-Ve ben hep o anneyi, Pavel'in annesi Pelegeya'ya benzetmiştim.

* * * * *

-Başında örtüsü.

-Yüzü çökmüş.

-Fazla konuşmayan.

-Ama çok iyi gözlem yapan bir anneydi.

-Ellili yaşlarında bir Anadolu kadınıydı

* * * * *

Ve Pavel'in annesi ne diyordu?

“Zor bir hayat yaşayanlar, sefaletten ezilenler, haklarından yoksun bulunanlar, zenginlerin ve onların uşaklarının kölesi olanlar, hepsi, kendileri için hapislerde çürüyenleri, işkenceye, ölüme gidenleri takip etmelidirler. Onlar hiçbir kişisel çıkar gözetmeksizin herkes için mutluluk yolunun nerede olduğunu açıkça söylüyorlar. Onlar hiç kimseyi zorla sürüklemezler, ama bir kere onların saflarında yer aldınız mı, artık ayrılmazsınız. Çünkü haklı olduklarını, bu yolun en iyi yol olduğunu, başka yol olmadığını görürsünüz.”

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..