Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '17

 
Kategori
TV Programları
 

Payitaht Abdülhamit’e takılmayın seyredin geçin

Payitaht Abdülhamit’e takılmayın seyredin geçin
 

Trt1’in yeni dizisi Payitaht Abdülhamit’ reyting listelerindeki yükselişini devam ettirirken ben diziyle ilgili yapılan eleştirileri ve aldığım notları paylaşmak istiyorum.

-Öncelikle bu sezon Babam ve Ailesi’ dizisi erken final yapan Bülent İnal açısından sezon ortasında olumlu bir proje oldu.

-Akın Akınözü’nün Ömer karakterini benimseyemediğini düşünüyorum. Dönem dizisinde değil de bir okul dizisinde rol alıyor sanki.

-Özlem Conker ise ilk 2 bölümde halen Narin karakterinden sıyrılmışa benzemiyor. Dönem kıyafetleri cuk diye oturmuş kendisinde o kadar.

-Daha önce Muhteşem Yüzyıl dizisinde Aybige rolünü canlandıran Ezgi Eyüboğlu Yıldırım sanırım kadronun daha önce dönem dizisinde rol alan en tecrübeli oyuncusu.

-İlk bölümde gazetelerin saraya alınmaması sansür kavramının çok uzak bir kavram olmadığını gösterdi. Dünde vardı bugünde var.

-İlk bölümde sarayda öldürülen kız ve bunu duyan sultan Abdülhamit’in sözleri eminim hepimize tanıdık gelmiştir: ’’ Öldürülen kızımızın ailesinden varsa birileri maaş bağlayın ve sarayda işe alın’’. Kim öldürdü neden öldürdü çok ta üzerine gidilmiyor.

-İkinci bölümde sultana suikast sahnesi beklentileri yüksek tuttu ancak bana göre vasat bir çekim oldu. Daha iyisi yapılabilirdi.

Dizinin efsane karakterleri  Hakan Boyav’ın canlandırdığı Mahmut Paşa ve Saygın Soysal’ın canlandırdığı Theodor Herzl karakterleri. Seyircimiz entrika ve hain bulunacak mı bulunmayacak mı sorularını merakla bekler her hafta.

Abdülhamit’i sürekli yobaz ve gerici olarak haberlerde bu diziyle ilgili eleştiren haber sitelerine baktım da. Öfke çok büyük. Artık nasıl nerde ve hangi cümlelerle vuracağını şaşıran gazeteciler görüyorum. Bu kadar takılmayın seyredin geçin.

Tebrikler Selçuk İletişim

Değerli okuyucular mezun olduğum üniversitem zaman zaman  göğsümüzü kabartmıyor değil. Aydın doğan vakfı tarafından gerçekleştirilen genç iletişimciler yarışmasında Türkiye’deki 37 üniversitenin iletişim fakültelerinden yazılı, görsel, işitsel, reklam, halkla ilişkiler ve internet yayıncılığı dallarında 1295 öğrencinin 772 çalışmayla katıldığı yarışmada, jüri 118 projeyi ödüle değer buldu.
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ayrı dallarda toplamda 7 ödül aldı. Özellikle Radyo Haber Spikerliği Kategorisi’nde Selçuk Üniversitesi büyük bir başarı gösterdi. Bu dalda hem 1.’lik hem 2.’lik hem de 3.’lük Selçuk Üniversitesi’ne layık görüldü. ‘Günün Ardından’ adlı programıyla Berkin Güvendik birinciliği, ‘Radyo Üniversite Ana Haber’ adlı programıyla Abdullah Kasım Aytekin ikinciliği ve ‘Radyo Üniversite Haber Bülteni’ adlı programıyla Serdar Er üçüncülüğü hak etti.
Yarışmanın Radyo Programcılığı-İşitsel Kategori’de ödülleri Müzik Kanalları Genel Yayın Yönetmeni Şafak Ongan verdi. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden Berkin Güvendik ve Mustafa Celal Safalı ‘Anadolu’ya Hasret Türküler’ adlı programlarıyla ikinciliğe, Gökhan Öcal ise ‘Futbol Çölünde Bir Vaha Aykut Kocaman’ adlı programı ile üçüncülüğe layık görüldü. Kısa Film Kategorisi’nde Osman Oğuz Koral’ın ‘İstop’ adlı programı ikincilikle ödüllendirilirken Belgesel Kategorisi’nin ‘Güçlü Kız Çocukları Güçlü Bir Dünya’ konusunda ise Gökhan Öcal’ın ‘Süheyla’ isimli belgeseli birinciliğe layık görüldü.

Selçuk iletişimin şöyle bir huyu var: 1 yıl çok sessiz sakin geçer bu tarz yarışmalarda bir diğer yıl ise adeta bütün ödülleri silip süpürür. Neyse ben ödül alan bütün arkadaşlara başarılarının devamını dilerim.

Ölene Kadar toparlansa iyi olur

Engin Akyürek ve Fahriye Evcen’in başrollerinde yer aldığı Ölene Kadar dizisi Kayseri spor ve Fenerbahçe arasında oynanan olan Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Final 1. maçı nedeniyle 2 Mart Perşembe günü yayınlanmadı. Dizinin 8. bölümünde Gürcü Tekin olarak kadroya Mesut Akutsa katılıyor. Dizi için tehlike çanları çalarken böyle arada maç tan dolayı yayınlanmayınca seyirci hepten kopabiliyor. Selvi karakterinin ‘’bir avukattan fazlası’’ olarak diye tabir edilen şekilde oynaması hukukçu arkadaşlar tarafından eleştirilse de bu sonuçta bir dizi diyerek şimdilik geçiştiriyoruz.. Dizinin ilk 7 bölümünde dikkatimi çeken şey komedi kısmı yok. Sürekli bir gerginlik ve Dağhan ile Selvi’nin uzun uzun klip şeklinde bakışmaları. Sanki süreyi doldurmaya çalışıyorlar gibime geldi. Neyse böyle giderse yazarlık hislerim final diyor ama umarım sezon sonunu görür.

Diziler olmasa kafayı yer miyiz sohbeti

Geçen bir dostumda sohbet ederken bu diziler hep hükümetin işine geliyor. Dizi izleyip uyuyor insanlar deyince bende sen izledikten sonra izlediklerini mi uyguluyorsun ? şeklinde bir cevap verdim(gülüyoruz tabi). Değerli dostlar muhalif bir kişiliğe sahip olmak farklı, her şeyin altında tek suçlu aramak farklı. Günün yorgunluluğu, stres, sorunlar vs hepimizde var. Ben insanların dizlieri izleyerek kendilerini kısa sürede olsa motive ettiklerini düşünüyorum. Düşünün ya diziler şuan ki günümüzde olmasa ne olacaktı herkes operaya sinemaya tiyatroya mı koşacaktı? Belki tablo daha da kötü olabilirdi. Evet diziler başta olmak üzere televizyon hep bir umut satar ama o olmadan da insanların uzun süre sağlıklı kalacağını zannetmiyorum. Bir nevi terapi olarak örüyorum. Kontrolü sağlamak yine bizim elimizde. Yoksa Yaprak Dökümündeki kötü gelin Ferhunde’yi yani Deniz Çakırı tokatlayan teyzeden bir farkımız kalır mı?

YUSUF KARAKAŞ / MİLLİYET BLOG

 
Toplam blog
: 17
: 1193
Kayıt tarihi
: 08.01.15
 
 

Konya Selçuk Üniversitesi Gazetecilik mezunu. İzmit Uluslararası Sahne Sanatları Derneği Temel oyun..