Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '07

 
Kategori
Felsefe
 

Pazar - ertesi sendromu

Pazar - ertesi sendromu
 

Gelişmiş ya da gelişmekte olan toplumların genel rahatsızlığı. Dün bir arkadaşımdan aldığım internet iletisinde, Pazartesi ve Cuma günleri, iki kısa görüntüyle canlandırılıyordu. Pazartesi günü; öne doğru arka ayaklar tarafından iteklenen beyaz bir kutup ayısı, gözler yarı açık… ; Cuma günü, yerinde duramayan zıp zıp zıplayan cin gibi bir penguen…

Pazartesi sendromu denilen isteksizliğin tek sebebi vardır; tüketim toplumu olma yeteneğini(?) kazanmış olmak… Bağına bahçesine giden bir çiftçide, pazartesi sendromu göremezsiniz. Ama bir de bankacıya, memura, esnafa sorun... İşte çağın getirdiği bu çok üretmek, ve çok ve çabuk tüketmek, insanları hayattan da zevk almaz hale getirdi. Adam işine gidecek, yorulacak ve dönecek, monoton hayatı her gün tekrarlanacak. Ne yapsın, bu monotonluğu yenmek için sadece hafta sonunu hayal edecek…

Osmanlılarda hafta tatili Cuma günüydü. Belki de, bir gün olduğundan böyle toplumsal bir rahatsızlıktan hiç söz edilmezdi… 1935 yılında, hafta tatili Cuma ve Cumartesi olmak üzere iki güne çıkarıldı. O günler insanlar bayram yapıyorlardı. Ziyaretler, piknikler, evde bol bol zaman… Tabii bu durum haftanın diğer günlerinde özlenir oldu. İnsanlar artık, keşke pazartesi de tatil olsa demeye başladılar…

İçinde bulunduğumuz, hızla yarışan bilgi çağında, insanlar artık hafta sonlarını nasıl değerlendireceklerinin, hangi eğitici kurslara katılabileceklerinin planlarını yaparken, biz hâlâ pazartesi sendromu yaşamamalıyız…

Size şöyle bir önerim var, bir hafta sonunuzu evde geçirin. Kendinizi bedenen dinlendirin. Ara sıra, bakalım yarın hafta nasıl başlayacak? Sevdiğim arkadaşlarımla günüm nasıl geçecek? diye düşünün… Pazartesi günü o dinlenmiş bedeniniz, işini ve iş arkadaşlarını özlemiş ruhunuzla, haftaya nasıl başladığınıza siz de şaşıracaksınız…

İlk Pazartesi’ye ne dersiniz?

Sağlıcakla kalın.

 
Toplam blog
: 14
: 523
Kayıt tarihi
: 25.08.07
 
 

"Düşünmek, var olmaktır. Ben de var olduğuna inanan ve düşünen, kendi çapında bir felsefeciyim, tari..