Pazar Neşesi (Allah'ın Misafiri)

Pirzola tadında gülmece serisi devam ediyor... Pirzola derken kastımız, kahkaha = pirzola elbette, amman ha yanlış anlaşılmasın :-)


Hocanın biri parasız kalınca bir köye vaiz olmuş...


Bu köyün halkı misafire her nedense kayıtsız olduğundan hoca, bir kahvenin peykesinde, gıdasını cebindeki parasıyla zar zor denkleştirerek günlerini geçirmeye başlamış...


Ha bu hafta bir yerden bir şey çıkar, ha gelecek hafta diyerek bekler dururmuş...


Lâkin halini, hatırını soran bir türlü olmazmış...


Bir gün vaaz sırasında, mevzu Hz. İsa'ya intikal etmiş...


Hoca, gür bir sesle, İsa Peygamber'in çarmıha gerildiğini, fakat tam o esnada Allah'ın meleklerini göndererek Hz. İsa'yı bu müşkül durumdan kurtarıp Arşı âlânın yedinci katına misafir ettiğini söylemiş...


Vaaz başka konulara da temas ederek sona ermiş...


Tam câmiden çıkıldığı sırada köy ağalarından biri vaizin yanına sokularak...


"Hocam!.. Hz. İsa'nın şimdiki hali merakımı uyandırdı... Dünyadan bu kadar yüksekte, Arşı âlânın yedinci katında nerede oturur, nerede yatar?.. Acaba ne yer, ne içer?"


Hoca birdenbire celallenivermiş...


"Şu merakınıza hayran oldum doğrusu!.. Ağam ağam!.. Tam yirmi gündür köyünüzde kahve peykesinde, hasır üstünde yatmaktan, kuru ekmek gevelemekten imanım gevredi... Bir kere "şu hoca ne yer, ne içer, nerede yatar?" diye merak etmediniz dee, Arşı âlânın yedinci katında Hazreti Allah'ın misafiri olan İsa Peygamber'i mi merak ettiniz?"



.................................................................... MUTLU PAZARLAR ................................................................