Pazar Neşesi (Bir Ok Attım Kebap Oldu)

Eski devirde lala ve dadılar elinde büyüyen bir şeyhülislâmzade, 20 yaşını doldurunca güya serbestliğe sahip olarak, yanına verilen bir lala ile öteye beriye gitmeye başlamış...


Lala, çocuğa büyükler yanında görüşmeyi, oturup kalkmayı öğretir, bir münasebetsizliğe meydan vermemesini temin için çalışırmış...


Çocuk bir gün, selamlıkta babasını ziyarete gelen hatırlı misafirlerin arasına lalası tarafından menedilmesine rağmen dalıvermiş...


Tabii ağa da peşinden!..


Misafirler avdan bahsediyorlarmış...


Küçük efendi, kendisini ilk defa büyüklerin arasında görmenin verdiği keyifle söze karışarak :


"Bir ok attım, kebap oldu!" demiş...


Hazır bulunanlar birbirlerinin yüzüne şaşkın şaşkın bakarak, bu cümleden bir anlam çıkarmaya çalışırlarken çocuğun yaptığı soğuklukları tamir ede ede adamakıllı pişkin bir hale gelen lalası hemen cevap vermiş :


"Efendim!.. Efendi hazretleri, bir ok attım kebap oldu buyurdular. Hadise basittir... Beraber ava gitmiştik, efendi hazretlerinin önüne bir tavşan çıktı. Oklarıyla nişan aldılar, attılar. Ok tavşanı delerek bir taşa isabet etti, taştan bir kıvılcım çıktı, otlar alev aldı, tavşan kebap oldu. Biz de tavşanı afiyetle yedik, hadise budur... Bunda inanılmayacak bir şey var mı acaba?"


Bu imdada yetişiş alık efendinin fevkalâde hoşuna giderek, takdirle ağasına dönmüş ve :


"Aferin" demiş.


Demiş amma, arası biraz geçtikten sonra, bu sefer de :


"Bir ok attım, zerde oldu!" diye ikinci bir cevher yumurtlamasın mı?


Lala şaşırarak :


"İşte şimdi haltettin!.. İnsaf be efendim!.. Ben dağ başında tencereyi nereden bulayım?.. Şekeri nasıl yetiştireyim?.. Zerdeyi ne vakit pişireyim?" demiş.



........................... MUTLU PAZARLAR ............................


31.07.2011