Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

11 Ekim '09

 
Kategori
Mizah
 

Pazar Neşesi (Eşek Taksi)

Pazar Neşesi (Eşek Taksi)
 


Büyükada'da, bir adamın, kirası ile geçindiği eşeği artık koşmamaya başlar...


Eşek koşmayınca, doğal olarak müşterisi de azalmaktadır...


Adam, eşeği satsa ekmeğinden olacak; satmasa kimse binmiyor...


Dertli dertli düşünüp dururken, dostlarından biri yaklaşıp adama sorar...


"Yahu birader, ne düşünüyorsun böyle kara kara?"


"Sorma arkadaş, benim eşeğe bir haller oldu. Ne yürüyor, ne koşuyor... Hasta desem değil, yaşlandı desem hiç değil, anlayamadım vesselâm."


"Merak etme sen, buluruz bir çaresini... Sen git şu bakkaldan biraz neft al. Eşeğe bindikleri zaman, kuyruğunun altına bir miktar sürüver. Bak o zaman senin eşeğin tozuna yetişen oluyor mu."


Adamcağız sevinçle bakkala koşar ve aldığı neft yağı şişesini cebine yerleştirdikten sonra vapurdan çıkacak müşterileri beklemeye başlar...


Derken vapur yanaşır ve insanlar inerler... Lâkin, bunun eşeğine sokulan her müşteriye diğer eşekçiler müdahale ederler...


"Efendim, bu eşek ne yürür, ne de koşar... Buna kimsecikler binmez, sakın sizde binmeyin. Bakın benim eşek yıldırım gibidir, şuradaki de şimşektir..." gibi sözlerle adamın müşterisini kendilerine çekmeye uğraşırlarken, bizim eşekçi hiddetle çıkışır...


"Yalan söylüyorlar beyim, inanmayın. Burada benim eşeğimi geçecek bir tek eşek dahi yoktur!.. Varsa ben bedava gezdiririm." diyerek, fazla münakaşaya meydan vermeden, tur atmak isteyen müşterisini eşeğe bindirir...


Bindirir bindirmesine de, eşek olduğu yerde çakılı saymaktadır. Adam derhal elini neft yağı şişesine atar ve avucuna döktüğü neft yağını eşeğin arkasına sürer...


Eşek birdenbire yıldırımlaşır!.. Öyle bir dörtnal kii, sıkıysa yakala. Herif eşeğine yetişemeyeceğini anlayınca hemen şişeye sarılıp bir parça da kendi arkasına sürer. Tabii telaşından da biraz fazlaca kaçırır bizimki...


Bunlar atlı karınca gibi uçarak adanın etrafını dönerler. İskeleye geldikleri vakit, müşteri memnun ve hayran bir tavırla, arkasında aynı süratle eşeğini takip eden eşekçiye...


"Aferin oğlum. Bu eşeğin sürati yanında söylediklerin azmış. Ben Arap atlarında bile böyle sürat tesadüf etmedim. Senin de bu hıza yetişmene şaşmadım desem yalan olur. Al bakalım paranı okkalı bahşişinle beraber." diye eşekçiye parayı uzatırken, adamcağız telaş içerisinde cevap verir...


"Teşekkürler bayım... Siz o parayı şu bakkala bırakıverin; ben bir tur daha yapacağım!"



.................................................................... MUTLU PAZARLAR ................................................................

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..