Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Pazar Seda Sayan Ayşe Ak Lisesi Öğrencilerinin sorularını cevaplarken...

Pazar Seda Sayan Ayşe Ak Lisesi Öğrencilerinin sorularını cevaplarken...
 

konuşurken


Mezun olduğum lise olan Pazar lisesi (şimdiki adı Ayşe Ak Seda Sayan lisesi) inde Pazar ilçe Milli Eğitim Müdürü Gürsoy Kızılgül’ün daveti ile  “Özgüven ve Kitap Okumanın Öğrenci Yaşamına etkileri” konulu 02.12.2011 tarihinde  bir konuşma yapmıştım. Konuşmadan sonra  öğrencilerin sorularını cevaplamıştım. İşte o sorular ve cevapları

SORU- Karşımızdaki insanın duygularını anlamak için nasıl  bir özgüven lazımdır? (Y. Onur Adalar)

CEVAP- İletişimde esas olan samimiyet ve özgüvendir. Bir insana  bize nasıl davranmalarını istiyorsak aynen öyle davranmalıyız ki, o insanlarda bize samimi olsun. insanları anlamak için psikoloji ve kişisel gelişim kitaplarını okumak ve hayata uygulamak başarıyı getirir. İnsanları anlamak için onların duygularını bilmek ve anlamak istediğimiz insan ile önyargılardan uzak bir iletişim kurmak lazım.

SORU- Hangi durumlarda özgüven sahibi olmak gerekir? (Hasan Gümüş)

CEVAP- Özgüven sahibi olmak öğrencisinden öğretmenine  kadar hemen her insanın sahip olması gereken duygudur. İnsanların özgüven sahibi olduğu ortamlarda kaliteli iletişim olur. İnsanlar özgüven sahibi olunca iletişim  gelişir ve birbirlerini daha iyi anlarlar .

SORU- Özgüven sahibi olmak için neler yapmamız lazım söyler misiniz ? (Recep Baş)

CEVAP- Bunun en kolay yolu çevremizde özgüven sahibi insanlar ile iletişimimizi geliştirmemiz lazım. Bazı insanlar özgüven sahibi insanları gördükleri zaman  onların yanına gitmek konuşmak yerine onlardan kaçarlar. Bu durumda  insan  nasıl özgüven sahibi olabilir ki?

SORU- Okuma azmini nasıl geliştirebiliriz? (Enes) 

CEVAP- Okumak azmimizi geliştirmek için tabii ki okumayı seven insanlar ile arkadaş olmak elimize geçen gazete, takvim sayfaları gibi küçük yazıları bile okuyarak zamanla okuma sevgisi elde eden insan oluruz.

SORU- Kendi özgüvenimizin bize yetip yetmediğini nasıl anlarız ? ( Merve Durmaz)

CEVAP- insanlar ile ilişkilerimiz düzeldiği, insanlardan kaçmadan, özgüven sahibi insanlara koşarak, onları severek gittiğimiz zaman özgüvenimiz gelişmiş demektir. Ancak biz gelişimi ömür boyu hale getirir ve sabredersek zamanla bizim özgüvenimizin hem bize hem çevremize olumlu yönde etkiler yaptığına şahit oluruz .

SORU- Özgüvenime sahibim ama bir türlü gösteremiyorum. Çevrem beni çok etkiliyor. Ne yapabilirim? (Gamze)

CEVAP-  Özgüven sahibi olmak demek özgüvenle insanlarla iletişim kurmak ve çevremizin olumsuzluklarından uzak kalmak lazım. Bizi üzen ve bizi her zaman küçümseyen ve değer vermeyen, anlamayan insanlardan uzak durarak bizi anlayan, bizi özgüvenimizi göstereceğimiz ve geliştireceğimiz insanlar ile  beraber olmak dostluk kurmak özgüvenimizin gelişmesine sebep olur.

SORU- Çevremizden destek alamadığımız sürece özgüvenimiz bizi nereye kadar götürebilir? (Hilal Çelik)

CEVAP- Biz kendimize o kadar özgüven vereceğiz ki, çevremizin desteğine bile ihtiyaç duyamayacak hale geleceğiz. Özgüvenin amacı da bu zaten. İnsanlar genelde bencildir ve çevrelerine yardım etmezler. Bu durumda biz bizi destekleyen ama yakın çevremizde olmayan ama uzak çevremizde olan insanlar ile dostluklarımızı geliştirebiliriz. Özgüven demek insanın kendi kendine yetebilmesi ve  hedeflerine azimle ilerlemesi demek. Çevremizden bir şey beklemeden sabırla gelişime devam etmemiz lazım.

SORU- Özgüveni büyük olan insanlar arkadaşa ihtiyaç duyar mı ? (Tuğba Can)

CEVAP- Özgüven sahibi insanlar tabii ki arkadaşa ihtiyaç duyar. Özgüveni yüksek insanlar hep başkaları ile onları daha çok geliştirmeye onlar ile  olumsuzluklarını olumlu hale getirmek için muhatap olmaya ve  onlara yol göstermeye bakarlar. Okulunuzdaki öğretmenleri gözden geçirirseniz onların  içinde özgüven sahibi olanların hem öğretmenler ile hem öğrenciler ile ilişkilerinin çok yüksek ve olumlu olduğunu görürsünüz. Özgüven sahibi insanlar hep insanlar ile muhatap olmak insanlığı geliştirmek isterler.

SORU- Çoğu duymayan insan aynı zamanda konuşamaz. Siz ise çok güzel konuşuyorsunuz, bunu nasıl elde ettiniz (Gökhan Döner 11.c)

CEVAP- Ben 12 yaşında hastalık geçirerek  işitme gücümü kaybettim. O zamana doğru bile konuşamazdım. Ama sonradan okumayı severek, okuduklarımı uygulayarak, güzel konuşma konusundaki kişisel gelişim dergilerindeki yazıları okuyarak uygulayarak konuşmamın güzelleştiğini fark ettim. Bu da bana özgüven verdi. Güzel konuşmak daha çok duymak ile değil güzel düşünmek ile olur. Güzel düşünmekte tabii ki okumak ile elde edilir.

SORU- Okumak için neden bu kadar çaba gösterdiniz ? (Nazife Akıncı)

CEVAP- Okumak  Allah’ın ilk emri ve  ben duymadığım için okuyarak duymamanın verdiği dezavantajları avantaja dönüştürdüm. Bir meslek sahibi olmak ve çevremizdeki insanları anlamak ve onlara faydalı olmak için okumaktan başka çare yoktu. Okumayı sevmeyen insanda güzel şeyleri dinlemeye  azami özen göstererek  hayatın güzelliklerinin farkına varabilir.

SORU- İnsan Okumanın iyi bir şey olduğunu bilip de  neden başka işler ile uğraşır ve bunun irade ile ne ilişkisi vardır ? (  Hüseyin Akar)

CEVAP- İnsan genelde çevresine uyum sağlama gereği duyar. Buna çevresi inandırılır. Çevresindeki insanlara uymayanı toplum dışlar. Okumayan bir çevrede büyüyen insan da genelde okuyamaz. Ama okumanın öneminin farkına varan insan  bunu uygular. Çünkü o çevresi için yaşamıyor, kendisi için yaşıyordur. Çevresine bakmadan kendi doğrularını uygular. Bu da büyük irade sahibi olan insanın başaracağı şeydir ben hayatım ile bunu anlattım insanlara.

SORU- Bizler her yeteneğe sahip olduğumuz  halde sizin kadar bilgili ve kültürlü  değiliz. Bunu size başartan bir neden var mı?(Gökhan Şahin )

CEVAP- İnsan yeteneğe sahipse harekete de geçer. Benim hayat düsturum şu olmuştur. “insanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” bunun için okuyarak ve okuduklarımı yorumlayarak, bunları yazarak ve konuşarak siz gençlere hayat sevinci umudu aşılamak benim mutlu olduğum uğraş oldu. Sizde isterseniz özgüven sahibi insanlar ile beraber olursanız başaramayacağınız bir şey yoktur.

SORU- Size bu özgüven konusunda kim örnek oldu?( Furkan Türk)

CEVAP- Hayatta başarılı olmuş her insanın hayatını zevkle okudum dergi ve kitaplarda sizin de hayatta başarılı olmuş insanların hayatını okuyarak kendinizi geliştireceğinize inanıyorum.

SORU- İnsanlar düşünerek mi öğrenir yoksa okuyarak mı ? (Ümran Öztürk)

CEVAP- İnsanlar okumadan nasıl düşünecek? İnsan okuyacak, güzel konferansları, televizyonda güzel bilgiler veren programları dinleyecek ki bilgi sahibi olsun. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Genelde okumadan dinlemeden yazan insanlar okunmaz. Bilgiye en kısa yoldan ulaşmanın yolu okumaktır.

SORU- İnsanın gelişmesi için sadece özgüven mi lazımdır? ( Esranur Pervanlar)

CEVAP- İnsanın gelişmesi için okuması, özgüvenini de geliştirmesi daha büyük başarılara imza atmasına sebep olur.

SORU- Özgüvenin olması hedeflere ulaşmak mı demektir? (12.c)

CEVAP- Özgüven sahibi insan hedefini belirleyerek hedefine gidecek yolları da bildiğinden  özgüven sahibi insanın hedefine ulaşması kolay olur.

SORU- Kişisel gelişim sadece çevresel unsurlara mı bağlıdır. Doğuştan getirilen unsurlar yok mudur? Örneğin insan aklı doğuştan değil midir? (Seda Duran)

CEVAP- Aklımız doğuştan gelir ama aklımızı iyi şeylere  yönlendirmezsek hem bize hem çevremize zarar verir. Burada da çok akıllı insanlar var ama akıllarını başkalarını kandırmak onlara zarar vermek üzerine kurgulamışlarsa o aklı neye yarar. İnsan aklını okuyarak güzel şeylere yönlendirmek ve insanlara faydalı olmak üzerine yoğunlaştırmalı. Gelişim isteği bizim içimizdedir onu dışarı çıkarmak ve  okuyarak dinleyerek gelişmeye bakmamız lazım.

SORU –Özgüvenimin olmaması ruh sağlığımın bozulmasın sebep olur mu ? (İlknur Taştan)

CEVAP- Bu insandan insana değişir. Genelde okumayı seven özgüven elde eder  ve bu da ruh sağlığının daha sağlıklı olmasına sebep olur. Kendine güvenen insanların genelde ruh sağlıkları yerinde olur. Ama kendime güveniyorum diyerek çalışacak gücü olduğu halde çalışmayıp da başkalarından geçinmek isteyen insanların ruh sağlığının yerinde olduğuna  inanabilir miyiz?

SORU- Kitap okuma alışkanlığım yok. En basit yoldan nasıl kitap okuma alışkanlığı elde edebilirim? (Zekeriya Nugayoğlu)

CEVAP- En basit yoldan ata sözleri, kısa yazılmış ama özlü sözleri okuyarak zamanla daha uzun metinleri okuyarak okuma sevgisi elde edebilirsiniz .

SORU- İnsanlar bazen susmayı tercih ederler.  Oysa ki çoğu şeyleri susarak kaydederiz. Sizce her zaman susmak mı konuşmak mı  ?( Eda, sema, Şeyda, Arzu)

CEVAP- Bizi dinleyen olursa konuşalım. Bizi dinlemeyen olursa eşimiz çocuklarımız bile olsa  yanında susalım. Bizi dinlemeyene  konuşmak duvara konuşmak gibidir. Ama istek ve arzularımızı  paylaşacağımız dostlarımızda olmalı. Dinlemesini bilen insanlar ile konuşmak güzel şeydir.

SORU- Bugüne kadar başkalarına karşı gelip kendinizi geliştirmişsiniz. Peki hiç vazgeçmeyi düşündünüz mü?(Binnur Eşme)

CEVAP- Zaman zaman vazgeçme isteğim olmuşsa da  bunlar kısa süreli oldu. Özgüven sahibi olmam sayesinde içimizde doğan vazgeçme düşüncesini atarak hemen çalışmalarıma ağırlık vermeye devam ettim.

SORU- Satın alabileceğimiz  bir kitabınız var mI? (Ercan Tokdil)

CEVAP- Yayınlanmış 3 kitabımdan ilk ikisi piyasada bulunmuyor. Ama “Hizmetkar lider ''Recep Yazıcıoğlu” kitabım Tokat'ta Gülizar kırtasiyede v e internette satılmaktadır. Ayrıca yayınlanmış kitaplarım okulunuzun ve Tokat’ta bir çok lisenin kütüphanesinde Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kütüphanesinde mevuttur. Okumak isteyen okur .

SORU- Verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederiz. (Fevzi Yalçın- H. Hüseyin Bal)

CEVAP- Bende size kendinizi geliştirmeye özen gösterdiğiniz için ve beni buraya davet eden  Pazar İlçe Milli Eğitim Müdürü  Gürsoy Kızılgül e ve şube Müdürü Hamit  Yıldırım’a teşekkür ederim.

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..