Pazar sohbeti

Pazar sohbetlerinin ilki bugün… Bendeniz, Eric Van Buyten ile yapacağım ilk röportajdan ötürü son derece heyecanlıyım. Kendisi Milliyet Blog yazarlarındandır.  

Parlamentodaki yemin krizinde CHP ‘nin tutumunu nasıl buluyorsunuz? 

Kesinlikle çocukça ve basitçe buluyorum. Bu kadar yıllık siyasi deneyimi olan bir partinin şantajcı yaklaşımını iradesiz, mesnetsiz ve son derece başarısız olarak algılıyorum. Tayyip Beyin güçlü bir muhalefet istemine ben de son derece katılıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu CHP liderliğini taşıyamadı gibi geliyor bana. Şayet böyle devam ederlerse bir sonraki seçimlerde İzmir’i bile kaybedebilirler…  

Meclisteki bu tablodan herhangi bir kriz çıkar mı sizce? 

Cemil Çiçek’in meclis başkanı olması ile beraber gruplar arasında yumuşamalar başlar. Kendisinin yapacağı ikili görüşmeler ve ortaya atacağı zekice fikirler karşısında muhalefet geri adım atamayacak kadar sıkıştırılır. Ve herkes olması gerektiği gibi yemin eder.  

Sizce Mustafa Balbay’a ve Haberal’a haksızlık edilmiyor mu? CHP parti olarak bu millet tarafından seçilenlerin arkasında dik duruş sergiliyor… 

Sorun kimin, kimin arkasında durup durmadığı değil. Belki de sorun adaylıklarının bile yanlış olması. Evet hüküm giymiş değiller ve suçlulukları ispatlanmamış. Belki de tüm iddianameler bile asparagaz… Ne var ki, ne olursa olsun, meşruyeti hukuk verir, yani millet vermez. Atılan her adım hukuksal olmalı. Hukuk milletvekili oldukları için onları salma mecuriyetinde değil ve yemin etmedikleri için milletvekili değiller. Bu durumda DOKUNULMAZ da değiller. Ayrıca dokunulmazlıkları kaldırmayacak mıydı bunlar? Ben vekil olarak işlediğim suçlardan sıyrılayım… Yok böyle saçma bişey! Çözüm basit: Parlamento işler ve kanun değişir. Böylelikle her şey meşru ve hukuksal zemine oturur. Böyle olsa bile yine de yöntem hoş değil!!!  

CHP’nin tavrı ise saatlerce balık tutamamakla eş değer. Öyle ki meşrutiyet arayışını dünya çapında sürdürerek aklınca doğru yaptığını kendini ispat edercesine bir onaylanma ihtiyacı içerisinde. Kemal Kılıçdaroğlu bu partide kalıcı değil…  

Konuyu değiştirmek istiyorum: Hadise’nin Tarkan için söylediklerine ne dersiniz? 

Boşa çene yormuş derim. Tarkan’ın şarkıcılığı Hande’nin cinsellik arayışını kaldırmaz. Hadise istese bile Tarkan “no” der.; pardon çişim geldi der. Güzelim kadına yazık olur. Ben seçerim derken benim anladığım bu kadın erkeklerden hiç anlamıyor. Gerçeğini bile ayırt edemiyor. Bunca kadın salak mı ki yıllardır Tarkan’ı başıboş bırakıyor!!!  

Sizce ligde bu sene ne olur? Bilindiği gibi Fatih Terim Galatasaray’ın başına geldi, Ayrıca Beşiktaş Portekiz üzerine Portekiz yaptı. Ne diyeceksiniz? 

Şampiyon Trabzonspor, Türkiye kupası Fenerbahçe, ayrıca Fenerbahçe Şampiyonlar liginde bir hayli yol kat eder ve hatta çeyrek final bile oynar… İlk dört içinde Fenerbahçe ve Trabzonspor’dan başka büyük takım olmaz. Bu sene şampiyonluk yarışı en az 6 takımlı devam eder: Fenerbahçe, Trabzonspor, Kayserispor, Gaziantep, Galatasaray ve Bursaspor. Fatih Terim bu sene sadece çene yapar ve ligi beşinci bitirir. Beşiktaş ise ense yapmaya devam eder ve herhangi bir varlık gösteremez. Tayfun en fazla 10 hafta görevde kalır…  

Bonjovi konseri için fiyatların ucuzlaması konusundaki yorumunuz??? 

Bu millet hakkını aramadığı sürece bir at gibi üstüne binilip durulur. Ancak her ne olursa olsun bu millet mümkün değil hakkını aramaz. Sonuçta müstahaktır…  

Hıncal Uluç hakkındaki yorumlarınız… 

Kendisi beleşçi olduğu sürece sözlerini ciddiye almakta zorlanıyorum. Öyle ki adam açık açık ben gittiğim yerlerde beleş yemeliyim, benim marka gücüm var diyebiliyor. O zaman böyle bir adamın doğruyu söylediğine nasıl kani olacağız? Bence ayıpçının teki. Bilmek kafi değil, kendi hayatına uygulamak önemli Hıncal bey!!!!  

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey? 

Kıvanç Tatlıtuğ’un karından kasları beni son derece müteesir etti. Ben de en az 15 kg vermeye karar verdim. Teşekkür ederimmmm….