Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Pazar yerinde gerilim!

Pazar yerinde gerilim!
 

Bugün pazarda tatsız bir olaya şahit oldum. Bu tür olaylar geçmişte de, zaman zaman yaşanırdı ama şu günlerde yaşanması ayrı bir anlam ifade ediyor. Aslında ayrı bir önem arzediyor, demek daha doğru olur.

Ne sebeple çıktığını anlamadığım bir tartışmadan bahsediyorum; pazarcıya kızmış bir bayanın bağırması üzerine dikkatimizi çekti olay. Bayan, satıcıya bağırdıktan sonra, ordan uzaklaşırken "Allahın Kürdü ne olacak" gibi bir laf etti.

Bunun üzerine etraftaki bazı pazarcı esnafı- ki bunlarda Kürt kökenli belli ki- kadına çıkıştılar. "Kürt de insandır" gibi laflar ettiler. Hatta bir tanesi, "burada size hizmet veriyoruz" dedi, biraz öfke, biraz sitemle... Allahtan kadın, işi fazla uzatmadan ordan uzaklaştı, gitti...

Açılım devlet ve siyaset çevresinde tartışılırken etkisi yavaş yavaş da olsa aşağılara doğru iniyor. Özellikle bazı siyasilerin öfkeli üslupları, sade vatandaşı da elektirikle yüklüyor, ister istemez...

Açılım çabaları mesafe aldıkça, toplum nezdinde iki temel etki yaratıyor: Birincisi, Türk asıllı vatandaşın bir kısmının, yukarda değindiğim gibi, Muhalefetin üslubundan fazlaca etkilenerek gerilim yüklenmesi.İkincisi de, Kürt asıllı vatandaşların, açılım sürecinde kendilerini daha rahat hissetmeleri ve daha "tedbirsiz" davranmaları...

Ne yazık ki, bu iki tavır, bir birini ateşleyen, yek diğerinin gerilimini yükselten özellik taşıyor. Her ne kadar, bizim toplumsal bünyemizde sorun yoktur; Kürt, Türk yüzyıllardır kaynaşmış, hatta akraba olmuştur, desek de, bir de işin yine yüzyıllarca beslenmiş bir "ötekinden haz etmeme" realitesi vardır.

Hükumetin, iyi niyetle başlattığı ve aslında terörün bitirilmesi açısından başka çıkar yolun da bulunmadığı açılım, uzun ince bir yolda ilerleyecek belli ki... Etrafı uçurumlarla dolu, yer yer pusulanmış bir dağ yolundan ilerlemek gibi bir şey bu. Dağdaki teröristin peşinden gitmekten daha kolay olmayacağı anlaşılıyor.

Aklı başında ve ülkenin geleceğine dair sorumluluk taşıyan herkesin söylediği gibi, bu süreçte, iktidar olsun, muhalefet (Muhalefetin her iki yanı için de geçerli olmak üzere) olsun, söylemlerine son derece dikkat etmeliler. Bu iş, siyasi çıkar sağlama işi değil kesinlikle... Ülkenin bekasıyla ilgili..

Tamiri mümkün olmayacak yaralar açmadan, geri dönülmez yollara girmeden İktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasiler, konuya dahlolmalı ve hiç bir özel menfaat gözetmeden açılımı sağ selamet menziline ulaştırmalıdır.

"Bunun böyle olacağı belliydi" gibi, basit ve sorumluluktan uzak söylemler; böyle zor bir yola girmiş iktidarı "ihanet"le suçlayarak, ucuz "vatanseverlik" devşirme çabaları, yapılabilecek en büyük hatalardan biri olacaktır.

Bizim halkımız sağduyuludur. Kolay kolay oyunlara gelmez. Birlik ve bütünlüğünü bozmaz. Buna inancımız tamdır.

Ama, bizim korkumuz halkımızdan değil zaten, halk üzerinde etkisi olan siyaset sahiplerinden. Onların, yersiz, mesnetsiz ve ölçüsüz söylemleri, ne kadar sağduyulu da olsa, halkımızın bir kısmını etkileyecektir. Bu bir kısım bile, bizi yaralamaya yeter.

Dikkat edin, şapkanızı önünüze alın ve adamakıllı düşünün.. Dağlardaki kanı durdurmaya çalışırken, pazarlarda, sokaklarda kan akmasın!

Bunun vebali büyük olur!
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..