Pazardan kalanlar

Burayı boş bıraktığım her gün için birşeyler karalamasam içim rahat etmeyecek sanırım sevgili okuyucu. İşte aşağıdakiler de, bir pazar tatilinden geriye kalanlar:

- Aslında bir Beşiktaş'lı olarak, günün özeti: "Abi yine mi yenildik bee!!!'" dir. Rıdvan abi'nin nasıl  "Gol olur" u varsa, Didem kişisinin de Fener maçları için:" Yeniliriz abi" si vardır. Artık öyle kanıksamıştır ki, kızmaz bile ( gerçi bu huyumu evlendikten sonra sevdiceğime de bulaştırdım, o da sinirlen(e)miyor artık ). Her derbi gününde sırasıyla: " Maç kaçtaydı / hakem kim?" - " Yeniliriz abi" - "Hah al işte yedik" - "Ülen fark yemesek bari" ve gitgide tepkisizleşerek "Doğalgaz bize kaç gelmişti bu ay?" veya, "Bulaşık makinesi bitti mi?" dialogları yaşanır, gün biter. Bu vesileyle de fenerli yazarları tebrik eder, sevgili takımıma da " Allah bir kez daha iyiliğinizi versin " derim buradan..

- İnat denilen huyun genetik olarak babadan kızına geçtiğini klinik deneylerle kanıtladım. İnci aramıza katılmadan önce sevdiceğimle karşılıklı " Laz damarı vs. Arnavut damarı " karşılaşmalarımız olurdu; artık bu ikiliye sağlam inatçılığıyla İnci de dahil oldu. Yaklaşık 15 gündür dişleri ( babaanne deyimiyle "kıtı" ları ) çıktı mı; yolda mı diye dişetlerini yoklamaya çalışıyorum ama hanımefendi müsaade etmiyor.

- Öyle pis pespaye, efenim pasaklı bir kadın değilim ama üşengeçliğim tutuyor bazen. Benden umudu kesip, canlanmak suretiyle kendi kendilerini katlayıp uygun yerlere yerleşmek üzere olan temiz çamaşır dağlarına sonunda müdahale edebildim.

- Halihazırda gayet duygusal olan Didem kişisi, annelikten sonra hepten kayışı kopardı sevgili seyirciler. At yetiştiriciliği ile ilgili denk geldiğimiz belgeselde, kendi ayakları üzerinde durabilsinler diye annelerinden ilk defa ayrılan tayların gözlerinden bööyle böyle süzülen yaşlar, beni benden aldı götürdü. Anne atların da oradan oraya koşturuşları ayrı vurdu geçti. Tv ile izleyen tonton teyzeler gibi brüt 500 kere:" Anne işte.. anne" ve " Ah yavrum kıyamam sizeee:(" dedim sanırım.

- Evde sabırla, benim tarafımdan öğrenilip, yapılmayı bekleyen bir pilates cd'si var. Sevdiceğime o kadar top da aldırdım ama üzerinde debelenmiyorum bir süredir. 10 küsür kilo vermenin bünyede yarattığı şımarıklıktan hep bunlar blogçuğum. Hımbıllaşmadan, bir an önce, korktuğum birisinden fırça yemek suretiyle spora tekrar başlamam gerekiyor.

Öyle böyle derken sevgili okuyucu, son saatleri Pazar sendromuna gark olmuş bir şekilde, bir tatil günü daha geldii geçti... Ne diyelim, hayırlı haftalar olsun