Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Peki Siz Kimsiniz

Siz farkında olsanız da, olmasanız da birileri daima sizin farkınızdadır. Ama yine de kendi dünyanızda yalnız olduğunuzu sanırsınız. Çünkü önlenemez tavırlarınız koşullanmış olarak benliğinizde kabuklaşmıştır. Ve daima sizde varlığını sürdürür. 

Gerçek bir dost edinmek için kendinizce hiç vaktiniz de yoktur. Kimseyi sokmazsınız yanınıza. Çünkü siz herkesten farklı ve kendinizce önemlinden daha da önemlisinizdir. Size, sizi göstermeye çalışanlara hep karşı çıkarsınız. 

Kendinizi beğenmişlik vitrininde daima en üst raflarda sergilersiniz. Üstelik duvarlarla çevrelenmiş, yıkılamayan bir yapıdır bu sizde. Bu günkü değeriniz sizi sersemletmiştir de bunun farkında bile değilsinizdir. Çünkü sizce siz çok değerlisinizdir. Üstelik çok güçlü. 

Sadece kendi yaşamınızdan sorumlusunuz dur. Kimsecikler sizi ilgilendirmez. Tek başınıza yaşadığınız anın keyfini düşünürsünüz. Ve çevrenizde hiç kimse yokmuş gibi tavır alırsınız hep. Canınız sıkıldığı an, taksiye atlar gidersiniz. Karşı görüşler sizi hiç mi hiç ilgilendirmez. Paraya da ihtiyacınız yoktur. Bu konuda hiç kimseye güvenmezsiniz. En pahalı kıyafetleri giyer, en iyi lokantada yemek yer, en iyi tatili yapar, en iyi şarabı içer, en iyi doktora gidersiniz. Çevrenizdeki kalabalıklar sizi hep en iyi sanırlar. Amacınızda budur zaten. Kendi çevrenize karşı hep öyle görünürsünüz. İhtiyacınız olmadığı halde çok para kazanmayı kendi yaşamınızda bir örtü olarak kullanırsınız. Bu sadece alışılageldiğiniz size ait en iyinin sizdeki, ‘’Hiç vaktim yok kılıfıdır, ’’ V.s. 

Bu alışkanlıklar kazandığınızı sandığınız yaşam tecrübenizin daha sonraki yıllarınızda yalnızlığınıza kucak açarak beklediğini fark ettirmez bile size. Bu anlayış sizde zamanla alışkanlığa dönüşen kendi seçiminizdir. Işıltılı ortamlardan evinize döndüğünüzde sadece koridorunuzdaki ışıktan oluşan gölgeniz karşılar sizi. Ama bunu şimdilik hiç önemsemezsiniz. Eşyalarınızın arasında cam fanusta yaşıyormuş gibi hissedersiniz kendinizi. Dış dünya ile bağlantınızın koptuğunuzun farkına bile varamazsınız. Eve dönüp de en iyi kıyafetinizi bedeninizden çıkardığınızda gerçek sizle kalıverirsiniz tek başınıza, çırılçıplak. Aynanın karşısında iki kişi olursunuz sadece. Birisi siz diğeri size bakan yine siz. O anda ne kadar inkar etseniz de kendi gerçeğinizle karşı karşıyasınızdır. Yani kendi özünüzle yüz yüze.Pijamanızla, geceliğinizle sarmaş dolaş olursunuz iki kişilik rahat yatağınızda. Yine yalnızca siz. 

Yanınızda candan öte bir kişiye hasretlik yavaş yavaş yoklasa da sizi, yine de kendi dünyanızda bir aşağı, bir yukarı dolanır durursunuz hep. Bu yalnızlık hiçbir zaman ürpertmez sizi. Çünkü hala çok güçlüsünüzdür. Hiçbir zaman duvarlarla konuştuğunuzun farkında değilsinizdir. Şimdiden en küçük bir gök gürültüsünde, en az bir duygusallıkta bile kafanızı koyabileceğiniz bir göğüs, bir omuz başının yokluğunu hiç umursamazsınız. Aradan on yıl, yirmi yıl geçse de, siz gelecek günleri hep bu günmüş gibi görürsünüz. Çünkü siz hala güçlüsünüz dür. İşte tam burada öngörüsüzlüğünüzün başlangıç noktasını fark etmeseniz de yaşamınızın üçüncü dönemi size bunu fark ettirir. Üstelik çuvallar dolusu, ‘’ Un’un elendiği, eleklerin asıldığı’’ andır, o anınız. Ama vakit çok geçtir artık. Yaşam tecrübeniz size yıllardır hiçbir şeyleri kaybetmediğinizi anımsatsa da siz çok şey kaybettiğinizin farkında bile değilsinizdir. 

‘’Hızla gelen bir başarı boş bir kafayı sersemletir, kendini beğenmişlik hastalığına kaptırır… İşte o zaman kişinin kendini büyük bir insan sanması aslında o kadar kolaydır ki…’’ der, ‘’Satranç’’ ta; STEFAN ZWEIG 

Peki, siz kimsiniz? Her birimiz aynı yaşam çemberinde bu dünyadan gelip geçen kalabalıklardaki birileriyiz. . Belki bir pilot. Belki bir hostes. Belki bir uzak deniz kaptanı. 

Belki bir makinist. Belki bir genel cerrah. Belki bir oyuncu. Belki de bir hemşire veya estetik uzmanı. Belki bir kaptan şoför veya bir tamirci. Belki bir boyacı. Veya elektronik mühendisi. Belki bir öğretmen. V.s… 

Belki de bütün bunların hiç birisi değil. Belki de farkında olmadığımız ve ileride kendi devamımız olacak bizlerin yetiştireceği birileri. 

Bilinmez ki… 

 
Toplam blog
: 31
: 544
Kayıt tarihi
: 01.05.09
 
 

29.05.1949 Uşak doğumluyum. Lise dahil eğitimimi uşakta tamamladım. Yıldız üniversitesi inşaat bölüm..