Pekiyi

Ülkede politika üretiliyor olsaydı bugün Akşener'in kurduğu yeni "İyi Parti" gündemin birinci maddesi olarak konuşulması yerine Suudi Arabistan veliahtı Bin Selman konuşuluyor olurdu.

İyi Parti'nin ülkeye farklı bir enerji ile insan odaklı bir politika geliştireceğine ve politika kulvarında yeni bir trent oluşturacağına inanabilseydim ellerim acıyana kadar alkış tutar söz konusu partiye destek vermek isterdim lakin mevcut partilerden farklı bulmadığım için değerlendirmelerim de o yönde olacaktır.

Bir partinin yönetim kurulunda veya partinin diğer görevlerinde (A, B, C, D, E partilerin hepsi için söylüyorum) 80 öncesinde militanlık yapmış 12 Eylül darbesinden sonra yargılanmış hatta hapiste yatmış kişiler varsa geçiniz kardeşim!

O parlamenterlerden ülkeye hizmet bekleyemezsiniz.

İyi Parti'nin kurulmuş olması elbette ki yeni bir siyasi haber ekseninde değerlendirilmesi gereken bir durumdur ancak tartışma programlarında birici sırayı Bin Selman'ın dünyaya verdiği mesaj konusu almalıydı.

Neydi Selman'ın mesajı;

Ilımlı İslam..

Ilımlı islam meselesi görmezden gelinecek durum olmadığını düşünüyorum.

Önümüzdeki dönemlerde dünya kamuoyunun en çok tartışacağı konuların başında gelecek olan bu konu ülke politikasında bugünden yerini almalıydı zira özellikle ülkemizi yakından ilgilendiren bir konu olmakla birlikte yarının dünyasında yeni pencereler açacak bir konudur.

İslamiyetin doğuşu itibariyle bugüne kadar üst perdeden dillendirilemeyen bir modelden bahsediliyor..

Ilımlı islam modeli!

Yani üç büyük dinin aynı şemsiyenin altında yeralması durumu..

Galiba bu modele İbrahim-i dinler deniyor..

Bu modelin mimarı elbetteki başta Amerika'dır.

Kapitalizm sürecinin bir başka yöntemle yani ılımlı islam modeliyle devamını sağlamak modelidir.

Dünya bugün ılımlı islam modelinin artı ve eksilerini tartışıyorken bizimkiler iyi parti kötü parti tartışıyor.

*

"ah canım vah canım

üzme tatlı canını

geçer bu yara ancak

düşünürsek canım"..(Ahmet Akkaya'nın şarkısı)