- Kategori
- Sağlıklı Yaşam
Pekmez kazanında yanmış
Hastanedeki çocuğa sorardık, istediğin birşey var mı diye. Altan’ a söylemiş, o silindir kutuda satılan her tanesi birbirinin aynı olan cipslerden istediğini. Hemşireye danıştık zararı olur mu diye, bir kerelikten birşey olmaz dediğinde getirdim bir sonraki ziyarette.
1999 yılı Ekim ayında Altan ameliyatı sonrasında Hacettepe Hastanesinde yatıyordu. Odasının hemen yanındaki bir kapıdan yanık tedavisi yapılan bölüme geçiliyordu. Cam bir kapıydı. Hastaların çoğu çocuktu. Camdan içeride dolaşırlarken görür, konuşurduk. Bazı geceler derinden acı inleme sesleri gelirdi. Çocuklardan biri çok acı çekiyordu. Konya’daki köyünde pekmez kaynatılırken kazana düşmüş, bütün vücudu yanmış, tedavisi uzun süreceği için ailesi hastaneye bırakmış, nadiren geliyorlarmış. 7-8 yaşlarında pek sevimli bir çocuktu, üzerinde ince kumaştan yapılmış uzun beyaz bir elbiseyle dolaşırdı. Bir süre sonra hastaneden ayrıldık ve o çocuk ne oldu bilmiyorum. Umarım sağlığına kavuşmuştur.
Hastanedeki o kısa sürede ne çok yanık kazası olduğuna tanık olduğunda şaşırmıştım. Ülkemizde, tedbirsizlikler, dikkatsizlikler yalnızca yollarımızda değil, evimizde, köyümüzde ciddi sorunlar yaratacak kazalar oluyor. Gerekli önlemleri almıyoruz, iş işten geçtikten sonra, pişmanlıklar fayda etmiyor. En korunmasız çocuklar olduğu için en büyük tehlikeyle onlar karşı karşıya kalıyorlar.
Pekmez kazanına düşmüş çocuk hep neşeli görünürdü. Yüzüne birşey olmadığı için bu neşesini yüzünden anlardık. Yüzündeki ifadeyi gösterecek kadar şanslı olmayanların durumu içler acısı oluyordu.
Ev kazalarını önemseyelim, önlemlerimizi alalım, en çok da çocuklar için.