Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '12

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Pembe tablolu Türkiyenin halkı çukurda

Pembe tablolu Türkiyenin halkı çukurda
 

Ekonomide gerçek durum nasıl; hükümetin iddia ettiği gibi “uçuyor muyuz” yoksa dünya çapında yaşanan yeni liberal ekonominin krizi nedeniyle biz de  “düşüyor muyuz”?

Başta ABD olmak üzere AB, Rusya, Çin, Hindistan, Japonya’da yaşayan halklar “geçim derdi” ve hak kayıpları yaşarken, sadece Türkiye’nin “mutlu ve müreffeh” olduğunu öne sürmek şaka değilse nedir?

AKP hükümetinin söylemlerine ve “şak şak”çı basınına göre, dünyaya rağmen Türkiye’de her şey “normal”(!) seyirde devam ediyor.

Hatta dünyanın gidişatını “ayıplayan” hükümet üyeleri, kendilerine fırsat verilmesi halinde onlara da yani ABD’ye, Japonya’ya ve AB’ye “yardımcı”(!) olabileceklerini müjdeliyorlar.

Bunca böbürlenmenin karşılığı gerçekten var mı? 

CHP,  hazırladığı “8 yılda Nereden Nereye” başlıklı bir raporla bu durumu irdelemiş.

Rapor “AKP’nin elindeki ‘büyük medya gücü ve desteğinin etkisiyle’ ekonomide sürekli pembe bir tablo çizdiğini” dile getiriyor.

AKP hükümetinin 9 yıllık icraatının ekonomiye yansımaları karşılaştırmalı rakamlarla ortaya konmuş raporda:

“AKP’nin anlattığı tüm ekonomik başarı hikâyelerine rağmen TÜİK’in Yaşam Koşulları Çalışması’na göre Türkiye’de nüfusun yüzde 87,5’i yani 62 milyon kişi evinden uzakta bir hafta tatile çıkamıyor.

Yüzde 81,7’si (58,3 milyon kişi) evinde eskiyen masa, sandalyesini değiştiremiyor.

Vatandaşların yüzde 63,3’ü (45,2 milyon kişi) iki günde bir et, tavuk ve ya balık içeren bir kap yemek yiyemiyor.

Yüzde 37,2’si eskiyen kıyafetlerini yenisi ile değiştiremiyor,  yüzde 57,9’u ise borç ve taksit ödemeleri altında eziliyor.

Kamunun, iç ve dış borçlarından oluşan brüt borç stoku AKP iktidarında önceki 80 yılın sonunda 242,6 milyar TL olarak gerçekleşmişken, devlet sadece son 9 yılda 276 milyar TL borç biriktirdi.

2003–2011 yıllarını kapsayan son 9 yıllık dönemde bütçeden yapılan faiz ödemeleri ise 450 milyar TL’yi buldu, yani Türkiye 80 yılın üç katı düzeyinde faiz ödemesi yapmış oldu.

2011 yılında 2 milyonu bulan ‘işsiz sayılmayan işsizler’ de dikkate alındığında işsizliğin gerçek boyutu yüzde 16’yı geçiyor, yani gerçek işsiz sayısı 4,6 milyon civarında seyrediyor.

Şubat 2012 itibariyle 224,6 milyar TL’ye ulaşan vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu, 2002 yılındaki düzeyinin 34 katına çıkmış.

Ocak 2003-Ocak 2012 döneminde birçok temel ürünün fiyatı, cep telefonu görüşme ücretlerinde yüzde 575, sakatat fiyatlarında yüzde 245, alkollü içki fiyatlarında yüzde 242, okul kitapları fiyatlarında yüzde229, konut kiralarında yüzde 208 oranında artış göstermiş.

2002 yılı sonunda Türkiye genelinde ortalama 1 TL olan kilo ekmeğin fiyatı, Ocak 2012 itibariyle 2,31 TL olarak gerçekleşmiş.

Benzin fiyatları TL bazında yüzde 166,9 oranında artış kaydetmiş, 2002 sonunda 1,66 olan TL olan benzin fiyatı 4,43 TL’ye kadar çıkmış; motorin de dolar bazında, 79 sentten 2,22 dolara yükselmiş.”

Peki, emekçilerin, çalışanlarının gelirleri ne seviyeye gelmiş?

“Verilere göre, işçi emeklilerine ödenen 782 TL’lik en düşük aylık, 25 günlük beslenmeye güçlükle yetiyor.

İşçi emekli aylığı Aralık 2011 için 3 bin 63 TL olarak hesaplanan yoksulluk sınırının ise ancak yüzde 25’ini, memur emekli aylığı da dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının sadece yüzde 31’ini karşılayabiliyor.

Asgari ücret ise, yoksulluk sınırının yüzde 22’si seviyesinde bulunuyor.”

CHP’nin bu raporu, ulus olarak büyük bir borç batağına saplandığımızı, korkunç düzeyde faize ödemeler yaptığımızı, toplumsal sınıflar ve tabakalar arasında müthiş bir uçurumun yaşandığını, yoksulların ve emekçilerin acınası zor günler geçirdiğini ortaya koyuyor.

Buna rağmen bir başka araştırmaya göre “mutluluk oranı yüzde 70 olan” bir ülkede yaşıyoruz.

Gel de çık işin içinden…

KAMURAN OLCAYTO ARTIK YAŞAMIYOR!

Trabzon’da yaşayıp, “önem” sırasına giremeyen ancak sahip olduğu değer ve ilkelerle yaşamımızı anlamdıran bir “değerimiz”, bir büyüğümüz ve  akıl hocamız Kamuran Olcayto aramızda ayrıldı.

Sevgili Mustafa Olcayto, Türkün Sümerkan, Nur Koç ve Meltem Dakoğlu kardeşler annelerini, sevgili Kadir Amca hayat yoldaşını kaybetti.

Sami Koç, Mustafa Reşat Sümerkan, Hakan Dakoğlu “anne” sevgisiyle sarmaladıkları kayınvalidelerini sonsuza uğurladılar.

Kamuran Olcayto, Karma Ortaokulu’nda bizlerde derin izler bırakan Türkçe öğretmenimiz Hüseyin Serdar’ın da hem “annesi” hem ablasıydı.

Cumhuriyet döneminde kitapla, gazeteyle, sosyal etkinliklerle, onurlu bir ülke yurttaşı kimliği ile yetişen aydınlık insanlarımızdan biriydi Kamuran Teyzemiz

Kamuran Olcayto çevresine ışıklar saçarak yaşadı; bilgisini ve becerisini içinde yaşadığı toplumla paylaştı; eşiyle birlikte çocuklarını onurlu, dürüst, çalışkan, ilkeli ve “değer” sahibi olarak yetiştirdi.

Onunla tanışma, sohbet etme, anılarından ve deneyimlerinden yararlanma şansını yakaladığım için kendimi mutlu hissediyorum.

Nur içinde yat sevgili Kamuran Teyze

Yakınlarına, varlığını fark eden ve güzel bir geleceğe inanan dostlarına başsağlığı diliyorum.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..