Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

Ressam, deneme yazarı, eleştirmen, kimya yüksek mühendisi. Evli, iki çocuklu. İngilizce çok iyi, Almanca ve Fransızca az biliyor.

 
 

Yazdığım Kategoriler

 
Sanatın melekleri

Sayın Eyyüp Yıldırmış, mesleğiniz nedeniyle sanırım sanattan anlıyorsunuz. Güzel bir yazı yazmışsınız. Benim takıldığım mağara resimlerinin sanatsal kaygılarla yapılmadığı savınız. Sanatın tarifini biz yirminci yüzyılın insanları icat etmedik. Paleolitik çağdan yani mağara devri insanlarından beri süregelen insan eylemlerinden bazılarının belli benzerlikler ve özellikler taşıdığını görerek, bilim gibi, felsefe gibi sanat gibi, onları tarifledik çağlar boyu. Yani sanatı tariflemeyi ilk insanlara da borçluyuz. Sanatın o kadar çok tarifi var ki, sanat yalandır, sanat hatadır, sanat düzendir, sanat sorudur, sanat cevaptır ve diğerleri, dersek yanlış olmaz ya da hepsi birdendir dersek. Ben en çok sanatın insanın iç ve dış dünyası arasında denge sağlamak isteği ile yaptığı işlerdir şeklindeki tarifi seviyorum. Bu durumda ilk insanın mağara duvarına resim yapması bu tarifleri karşılıyor. Birer sanat eseri olan mağara resimlerinden sanat adına yararlanan biziz, onlara borçlu olan da. Selamlar

19 Ağustos 2007 21:41
Sıradışı Kadın: Frida Kahlo

Milliyet Blog'da Frida hakkında bir yazı daha okudum ve ona da bir yorum yazdım. Ondan etkilenmeyen insan az tabii. Hem kadın, hem genç ve güzel, hem sanatçı, hem o günlere göre hayli cesur davranışlara sahip, hem kişilikli. Geçirdiği kazalar ve çektiği acılar dezavantajları ama solculuğun yükseldiği günlerde Meksika entellektüellerinin arasında özellikle Rivera gibi meşhur bir sanatçının çevresine sahip olmuş olmak bir avantajdır. Gene de bunlar onun olağanüstü meziyetleri, sanat yeteneği, sanat aşkı, çalışkanlığı, halkına duyduğu sevgi yanında fazla sayılmaz. Resimlerinde hiçbir ekole bağlı kalmadı, bunda sevgilisi, kocası, yakın dostu meşhur duvar ressamı sanatçı Rivera'nın tavsiyelerinin rolü olmuştur. Bir ekole bağlı kalmamak bir ressamı vezir de eder rezil de. Ama Frida'da bu durum onun modern bir sanatçı olmasını sağlamıştır. O resimlerinde yalnızca kendini, yaşantısını, sorunlarını, acılarını o denli özgün bir biçimde yansıtmıştır ki onlarda Meksika halkının acıları gizlidir.

19 Ağustos 2007 13:17
Bir beyaz kağıttır ömür

Sayın Mustafa Mumcu, tam acaba silgi gerekli mi diye düşünürken Çatlak Kova adlı yazınızı okudum. Hepimiz beyaz kağıdımıza birşeyler yazdık, yazıyoruz. (Bu arada kağıt-kalem-silgi mecazınız mükemmel, tebrik ederim.) Çoğunlukla da yazdıklarımızı bir daha okumuyoruz. Ancak kağıt dolmaya yüz tutunca aklımıza geliyor okumak. O kadar şeyi silmek de zor tabii, zaten silsek bile her şeyden önce kalemimiz bitmek üzere. Öte yandan yazdıklarımızı hemen okusak belki yazmanın zevki kalmayacak. Nerden baksak kısır döngü. Kalemtraşların her zaman bulunabileceğine inanıyorum yeter ki kağıt ve kalem olsun. Silgi olmasa da olur, Çatlak Kova misali hatalarda bir hayır vardır. Benim sizin yazınızı okumam, sizin de benim yorumumu okumanız, her biri bir kalemtraş değil mi, birbirimize verdiğimiz. Aldığınız yorumların hepsi gibi. Kağıda yazdıklarımızın hiçbirini ya da hatalarımızı silmeseydik, silmeyebilseydik nasıl olurdu acaba? Daha kirli ama daha zengin bir kağıdımız olmaz mıydı? Tartışılır. Selamlar...

19 Ağustos 2007 12:39
 
Toplam blog
: 5
: 1415
Kayıt tarihi
: 28.06.07