Penaltı kaçıran köpek

Melahat, Melahat kime sesleniyorum huuu. Görünüşe bakılırsa bizimki evde yoktu. Olsun dedim. Belki konu komşuya gitmiştir. Şöyle akşam yemeğine kadar biraz kestireyim. Kanepeye uzandım. O yorgunlukla uyuyakalmışım. Kalktığımda hava kararmıştı. Her yer zifiri karanlık. Demek ki hala dönmedi. Melahat! Işıkları yakayım derken o karanlıkta masaya çarptım. Sol bacağım fena halde acıdı. O acıyla iki büklüm uzandım yere. İşte tam o sırada elime bir kağıt ilişti. Bakalım neyin nesiymiş bu dedim. Işığı yaktım. Bir de ne göreyim. Kağıtta aynen şöyle yazıyor. Seni terkediyorum. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Demek beni terkediyorsun ha Melahat dedim içimden. Hayıııır! Sana inat olsun ben seni terkediyorum. Gösteririm ben sana terketmenin ne olduğunu. Neyse ben de bir kağıt yazıp bıraktım. Sevgili karıcığım senin beni terk ettiğini biliyorum ama haberin olsun ben de seni terkediyorum. Ardından vurdum kapıyı çıktım. Dosdoğru parka gittim. Biraz oturdum. Bir sigara içtim. Kızgınlığım geçer gibi oldu. Yahu dedim seni terkedeni, sen de terkediyorsunda, ya şaka yaptıysa, ya ciddi değilse. Şimdi eve gelip senin yazdığın kağıdı bulursa ne olacak. Senin terkettiğini sanıp anasının evine gitmez mi? Eeee gider. O zaman… Oğlum Osman koş bakalım eve. Melahat geri geldiyse yandığının resmidir. Soluk soluğa eve geldim. Kapıyı açtım. Oh be şükürler olsun gelmemiş, gerçekten terkedilmeymiş. İnsanın duyguları ne kadar da kolay değişiyor az evvel terketti diye üzülürken, şimdi sevincimden dört dönüyorum.

Sesim biraz fazla çıkmış olmalı ki. Kapı vuruldu. Yan komşular. Hayırdır Osman Bey dediler. Yok bişey dedim. Şadıman hanım anlamlı anlamlı dudak büktü. Niye bağırıyorsunuz o zaman. Gerçekmiş gerçekmiş diye. Ayol siz delirdiniz mi? Kocası koluyla dürttü. Kadın bu sana altta kalır mı? Dürtmesene Kazım dedi. Kazım bey yarım ağızla gerçekmiş gerçekmiş diyordunuz da dedi. Evet dedim karım beni terketmiş. Şadıman hanım, zil takıp oynayasaydınız bari dedi. Üç gün sonra görürüm ben halinizi. Bok paçayı götürür artık. Yok dedim yanlış anladınız ben üzüldüm yani, insan karısı terk etti diye sevinir mi hiç? Şadıman hanım siz onu benim külağıma anlatın dedi. Yürü Kazım gidelim. Komşular gittikten sonra oturdum bir daha düşündüm. Belki anasının evine gitmiştir bir telefon edeyim. Kayınvalide gelmedi dedi. Kimbilir belkide şaka yapıyordur diye, eve kadar gittim. Şaka degilmiş. Ardından aklıma gelen eş dost akrabalarıda dolaştım. Yok yok yok. Yer yarıldı içine girdi sanki. Bir gün yok, iki gün yok, üç gün yok, çıldıracağım artık. Neyse ki yolda karşılaştığım bir arkadaş akıl verdi. Yanlış anlama sen şimdi sağlıklı düşünemezsin aklın başında değil. Al bir fotoğrafını, altına da şöyle şöyle yaz, ver gazeteye ilanı. Gör bak nasıl dönecektir. Kadınlar böyle şeylere bayılır. Arkadaş sözü dinleyip verdim gazeteye ilanı. Resmin altına da sevgili karıcığım seni çok seviyorum, ne olur affet, eve dönmeni dört gözle bekliyorum diye yazdırdım. Ertesi sabah ilk işim gazeteyi alıp bakmak oldu. Bir yandan da Melahat bu ilanı görünce kimbilir nasıl sevinir, koşa koşa gelir diye düşünüyordum. Aceleyle ilanlar sayfasını açtım. Bir de ne göreyim. Melahatin resminin altında, Terrier cinsi bir köpek kaybolmuştur, görenlerin insaniyet namına… Bir köpek resminin altında da sevgili karıcığım seni çok seviyorum ne olur affet, eve dönmeni dört gözle bekliyorum yazmıyor mu? Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Koşa koşa gazeteye gittim. Bakın dedim çabuk değiştirin bu ilanları. Karımın köpekle bir alakası olmadığı gibi, köpeğinde karımla bir alakası yoktur. Karım Melahattir. Köpekte Terrierdir. Terkeden köpek değil karımdır. Kaybolanda karım değil köpektir. Köpeğin resmi sağ tarafta olacaktır. Karımın resmide sol tarafta. İşte o kadar. Ertesi günkü gazete nihayet düzgün çıkmıştı. Yediler tabii sağlam zılgıtı derken. Bir de baktım ki köpeğin resmi spor sayfasına konulmuş. Altında da penaltıyı kaçırınca kahroldu yazıyor. Penaltıyı kaçıran futbolcunun altında da Terrier cinsi köpek.

Melahat’i merak ediyorsanız hemen söyliyeyim. Geri döndü. Gazetedeki ilan yanlışlığına alınmadığını söyledi. Küçük bir hataydı. Hoş görülmeliydi. Bunun üzerine penaltı kaçıran köpeğin resmini gösterdim. Güldü. Eeee köpeğe penaltı attırırlarsa olacağı budur dedi.