Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '07

 
Kategori
Felsefe
 

Perde kalktımı ne sen kalırsın ne de ben...

Perde kalktımı ne sen kalırsın ne de ben...
 

Perde kalktımı ne sen kalırsın ne de ben...
"Ezeli sırları ne sen bilirsin, ne ben bilirim
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin, ne de ben
Perde arkasında ben sen dedikodusu var ama
Perde kalktı mı ne sen kalırsın, ne de ben
"

Ömer Hayyam

"Senlik" ve "benlik" kavramı var oldukça "bilinmeyen" boyuttakini algılamak mümkün olamayacaktır.
Buradaki var oluşumuzun temeli Sen ve Ben ayrımı üzerine kurulmuşken bu gizi farkedebilmekde, dünyevi vazifelerden biri ve bu nedenle de epey zorlayıcı sanırım.

Birlik bilincini oluşturamadıkça, egosal gerçeklikle yetinmek durumunda olan biz dünya insanı,
böylelikle kendi seçimleriyle perdelerin ardındaki dedikodularla yetinmeye kendini mahkum ediyor

Kendini okumayı başaramayan kişi; kendini anlamakla meşguliyet yerine, dış gerçekliğin
iradesinin etkisinde kalarak ve onun idaresine sığınarak kendin muatap edinmek yerine,
diğer benlerin değerleriyle kendini ölçüp biçme yolunu seçecektir. Böylelikle kendi olmanın
ne demek olduğunu bilemeyen "ben" , karşılaştığı tüm benlerden aldığı tesirlerle; ne olduğunu şaşırmış, binlerce yargı ve etiketin tesirinde karmaşa ve kaos içinde bir var oluş halini deneyimleyen ve bir yandan da şaşkın, kendini anlama çabası içinde yola çıkmış fakat, kendi kuyruğunu kovalayan
kedi misali olduğu yerde dönüp dolaşacak bir halde yaşayacaktır.

Böylelikle ne "sen" ne "ben" in ne olduğunu algılayamayacak ve dedikoduların tesirleri ve tuzakları içinde oluşan ikilemlerde hayatını sürdürmeye mahkum kalacaktır.

Perdenin kalkması ise, ancak içsel uyanış ve farkındalık yolunda ilerleme ile zaman içinde, yada belki bir saniyede ki kavrayış anında hayata geçecektir. Burası bilinmez ancak, bilinebilecek şudur ki sadeece "OLMASI GEREKEN ZAMANDA" gerçekleşecektir..

Bu kavrayış anın perdeleri kaldırışı sonrasında da; özdeki birlik hissi açığa çıkacak ve ne ben, nede senin farkının olmadığını, olan her şeyin enerjiden ibaret bir oluş ve yansıma olduğunu görecektir kişi. Ben ne isem, karşımdaki de o olduğunu hissedebildiğimiz gün de; kırgınlık, kin, kalacak mı, ya savaşlar, üstünlük kurma telaş ve çabası, yönetme ve zorbalık... tüm bu dayatlmalar ve kavgalar...Hangisi kalabilir bu durumda?

Ya kendine yönelmiş bitmez tükenmez: Ol-ma çabası, ya bu zorlayış ya bu beklenti kalacak mı derseniz?...
Kimden mi? Birlikde ben den başka bilinç var mı?
Dışarda ne varsa benim... Eğer bir ben ve dışarısı varsa....

Ancak bu "hal" de kanımca, gayret ve çaba ve peşine düşme ile değil de, gönülden istek ve inançla olacaktır. Zaten perdelerin aralanmaya başladığı bilinç de zorlama ve telaşda kalmayacaktır.

Her şey olması gereken şekilde, olması gereken zamanda kontratımızdaki haliyle tecelli ediyor, edecekte...
Huzurlu ve rahat olun ki; huzurlu ve rahat olalım...

Sevgi ve ışıkla
Ayna
06.05.07

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..