Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '14

 
Kategori
Eğitim
 

Performans görevi çalıştayı

Performans görevi çalıştayı
 

performans görevini öğrenci algılayabilmeli


Öğrenciyi sadece 3-5 seçenekli sorularla mı değerlendirmemiz gerekiyor? Öğrenci değerlendirmenin başka bir yolu yok mu? Elbette vardır. 3-5 seçenekli çoktan seçmeli sorularla öğrenci değerlendirmek çağdaş eğitim kavramı karşısında oldukça yetersiz bir değerlendirme yöntemidir. Gerçekten bunu Temel Eğitim Genel Müdürü’nün açılış konuşmasında da görmek mümkündür. Uygulanması düşünülen yapılandırıcı eğitimin vazgeçilmezlerindendir performans ve proje görevleri.
 
Pekiyi sorun nedir de çalıştay gereksinimi ortaya çıktı?
 
Aslında sorunun temelini biraz eğitime nasıl baktığımız, ne gördüğümüz oluşturmaktadır. Yıllarca eğitim eşittir türban, eğitim eşittir imam hatip, eğitim eşittir ek puan, sbs, dersane olarak görüldü. Bir dönem geldi eğitim eşittir ne kadar para o kadar nitelik, okullar zarar ediyor söylemleri eğitimin boynunu büktü. Bunlar elbette eğitimin ciddi sorunlarıdır. Kimine göre ise “andımız”dan oluşmaktaydı eğitim. Ama bunların nutuk meydanlarının içeriğini oluşturmasından dolayı meydanlardaki hava eğitimi işgal etmeye başladı.  Bu nedenle de belli kişilere belli koltuklar ayarlama çabası baş gösterdi kaçınılmaz olarak. Bu durum da eğitimle bilim arasında, çocukla pedagoji arasında, toplumla eğitim felsefesi arasında büyük bir boşluk oluşturmaya başladı.
 
Yine bakıyoruz öğretmene maddi veya manevi olarak hiç bir yatırım yapılmamış ama birden çağdaşlaşma söylevleri ile hayal alemine dalmışız. Evet, öğretmene performans görevinin ne demek olduğunu, gerekliliğini ve nasıl uygulanacağını anlatmadan bu konuda öğretmeni ikna etmeden göstermelik seminerlerle çağdaşlaşıyoruz görüntüsü vermenin anlamsızlığı ortaya çıkıyor yavaş yavaş.
 
4+4+4'le yeni sınıflar oluşturmak için kütüphane, laboratuvar gibi alanların kapatılması  performans görevi veya proje çalışmalarının fiilen bittiğinin göstergesinden başka bir şey değildir. Yöneticilerin hoşuna gitmeyen kaynak önerileri yasal olmasına rağmen çoğu yerde soruşturma konusu olurken giden öğrenci merkezli eğitim yaklaşımı değil miydi? Giden düşünen, sorgulayan, araştıran öğrenci beklentilerinden oluşan felsefe değil miydi?
 
Özetlemek gerekirse, çok net olarak şunu söylemek mümkün: Öğretmen eğitimi yoksa, eğitim başarı da yok. Hayal aleminde yaşamak eğitimi bir yere getirmiyor.
 
Performans görevi çalıştayı ile ilgili Meb sitesinde yer alan duyuru haberi ise şöyle:
 
Yeni öğretim programlarının uygulamaya geçirilmesi ile kullanılmaya başlanan performans görevlerinin alanda uygulanmasında karşılaşılan sorunların çözümü amacıyla Türkiye´nin farklı illerinden maarif müfettişleri, sınıf ve branş öğretmenleri, öğrenciler, veliler ve Genel Müdürlüğümüz personelinin katılımı ile bir çalıştay gerçekleştirildi.
 
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Temel Eğitim Genel Müdürü Sayın Funda KOCABIYIK, değerlendirme sürecinde, öğrencileri sınıflayan, sıralayan, kategorilere ayıran, başarılı ya da başarısız olarak etiketleyen ve başarısızları kendine göre “eğitim zâyiatı” olarak tanımlayarak insan kaynaklarını israf eden, pozitivist yaklaşım ve onun sistemdeki unsurlarının terk edilmesi gerektiği açıktır. Ayrıca çoktan seçmeli merkezi sınavlar yerine yeterlilik temelli, sürece dayalı, öğrenme çıktılarına odaklanan ve çoklu değerlendirmeyi merkeze alan bir sistemin ön plana çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Konu ile ilgili tüm paydaşların çalışmaya katılımının önemine vurgu yapan KOCABIYIK, katılımcılara teşekkür etti.
egitimevreni.com
 
Toplam blog
: 23
: 2944
Kayıt tarihi
: 25.09.10
 
 

1988'de Eğitim Bilimlerini bitirip Ankara, Aksaray, Bursa derken 2 yıldır İzmir'deyim.  Öğretmenl..