Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '07

 
Kategori
Sağlık
 

Perhiz ve lahana turşusu (2)

Perhiz ve lahana turşusu (2)
 

Dün akşam bir televizyon kanalında "sağlıkta dönüşüm programı ve sağlık hizmetlerinde ne yapılmak isteniyor" ile ilgili çok güzel bir program vardı. Türk Tabibler Birliği merkez konseyi üyesi bir doktor, İstanbul Eczacılar Odası Başkanı ve Hacettepe Ünv. Halk Sağ. A.B.D. dan bir profesör programın konuklarıydı..Programın geç saatlerde yayınlanması ve çok bilinen bir kanal olmaması nedeniyle yeterli izleyiciye ulaştığını sanmıyorum.Keşke diğer büyük kanallar da böyle bir program yapsa.

Sağlık ve eğitim bildiğimiz gibi bir ülke için, ülkenin geleceği ve gelişmişliği açısından hayati önem taşıyan konulardır. Sosyal, kültürel, politik, ekonomik gelişme bu iki sektöre verilecek önemle doğru orantılıdır. Yaklaşan seçimlerde bence vatandaşın, politikacıları özellikle bu iki konuda sorgulamaları gerekmektedir.

Ülkenin sağlık politikalarını planlayıp uygulayacak olan siyasi kadroların öncelikle hangi ilkeleri kendilerine rehber olarak seçtiklerini bilmeliyiz. Sağlığa "doğuştan kazanılmış bir hak ve bu hakkın yerine getirilmesi de devletin asli görevidir" diyen bir anlayışla mı yaklaşıyorlar?

Yoksa "sağlık diğer tüm alınıp satılabilen mal ve hizmetler gibi bir metadır, devlet sadece planlamasını ve kontrolünü yapar" anlayışıyla mı hareket ediyorlar?

Son zamanlarda çelişkili ve günü birlik çözümlerle, popülist yaklaşımlarla vatandaşın gözü boyanmak isteniyor. Yıllardır yapıldığı gibi. Nedir bunlar?

Özel hastane ve polikliniklerin SSK, Bağkur, Em. San. ve yeşilkart hastalarına hizmet vermesi ,

Sevksiz olarak 2. ve 3. basamak sağlık kurumlarına direkt gidebilme

İlaçların artık tüm eczanelerden alınabilmesi

Artık sizin de bir aile doktorunuz var gibi.

Şu anda iyi gibi görünen her şey ne yazıkki gelecek zamanlarda vatandaşın elinde patlayacaktır.

Şu iyi bilinmelidir ki sağlık hizmetleri, sadece hizmeti alanların memnuniyet ve beklentileri üzerinden gerçekleştirilecek bir hizmet türü değildir. Çünkü çoğu zaman hastanın ya da vatandaşın hizmetten beklediği ile olması gereken aynı değildir. Bu hizmetin, bilimsel çevrelerce oluşturulmuş ve dünyada kabul edilmiş ilkelerinin olması gereklidir. Ancak bu ilkelerin ışığında yapılacak olan sağlık politikaları toplumun sağlığına ve gelişmişliğine hizmet edebilir. Nedir bu ilkeler?

—İlk önce kabul edilmelidir ki sağlık doğuştan kazanılmış bir haktır ve devlet bu sorumluluğu üzerine almalıdır. Yani yardım etmek ya da iyilik yapmak manasında değil görevi olduğu için.

—Sağlık diğer mal ve hizmetler gibi alınıp satılabilen bir meta değildir.

— Bilimsel bilgi ışığında sağlık politikalarının oluşturulması için üniversitelerle ve ilgili meslek örgütleriyle işbirliği içinde olunmalıdır.

— Sağlık hizmetleri, ekonomik, coğrafi ve kültürel olarak ulaşılabilir nitelikte olmalıdır.

— Hizmette mutlaka etkili ve kademeli bir sevk sisteminin kurulması gereklidir. Sevk zincirinin yetersizliği gereksiz maliyet, zaman ve işgücü kaybına ve hastanelerde yığılmalara neden olmaktadır.

—Birinci basamak sağlık hizmetleri ve koruyucu sağlık hizmetleri öncelik taşımalı ve örgütlenme buna uygun nitelikte olmalıdır.

—Birinci basamak sağlık hizmetleri, çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ve toplum kalkınması çalışmalarını da içerecek bir bütünsellik içinde sunulmalıdır.

—Örgütlenmede nüfus büyüklüğü esas alınmalı ve coğrafi bir zemin üzerinde tanımlanmalıdır.

—Sunulacak hizmetin bütünleşmiş bir hizmet olmasından dolayı bir ekip çalışması gereklidir.

—Sağlık personelinin eğitiminden devlet sorumlu olmalıdır. Bu sorumluluk bireyin kendi tercihine ve kaynaklarına bırakılmamalıdır.

—Sağlık personelinin ülke içinde adil ve eşit dağılımı sağlanmalıdır.

—Hizmetler kapsayıcı, çok yönlü ve bütüncül olmalıdır.

—Sürekli olmalıdır.

—Sadece hastalara değil sağlıklı kişilere de hizmet götürmelidir.

—Hizmet götüren kuruluşlar standart olmalı yeterli donanıma sahip, maddi olanaklar da ülke içinde eşit olarak dağıtılmış olmalıdır.

—Sağlık hizmetlerinin tek elden ve Sağlık Bakanlığınca yönetilmesi koordinasyon sorunlarını ortadan kaldıracaktır.

—Demokratik bir yönetim olmalı ve yerel yönetimlere gerekli yetki devri yapılabilmelidir.

—Yöneticilerin nitelikli ve eğitimli olmaları ve liyakat özelliğine göre yükselmeleri, görev yapmaları gereklidir.

—Hizmetler yerel öncelikler göz önüne alınarak ve onların katkısıyla planlanmalıdır.

—Personelin görev tanımları, performans kriterleri net olarak çıkartılıp, eğitim ve denetimleri süreklilik arz etmelidir.

—Personel ekip çalışması içinde görev yapmalıdır.

Peki, büyük afişlerle reklâm edilen, vatandaşı içinde reform sözcüğü geçtiği için büyük beklenti içine sokan ve iyi bir şeymiş gibi sunulmaya çalışılan "Sağlıkta Dönüşüm Programı" bu yukarıdaki ilkeleri hayata geçirecek mi? HAYIR. Daha sonraki yazılarımda niçin hayır olduğunu ve hizmetin finansmanında çözüm olarak düşünülen Genel Sağlık Sigortası konusundaki düşüncelerimi daha önce ki yazılarıma ilave olarak açıklamaya çalışacağım.

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..