Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '07

 
Kategori
Sağlık
 

Perhiz ve lahana turşusu (3)

Perhiz ve lahana turşusu (3)
 

'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi'

Hep duymuşuzdur, Kanuni Sultan Süleyman’ın bu iki mısrasını. Eğer sağlıklı değilsen dünya kadar servetin olsun, devleti bağışlasınlar sana değeri yok.

Birde, kendin veya bir yakının sağlığını kaybettiğinde, tedavi olacak maddi imkânlara sahip değilsen, çaresizsen bu daha da kötü. Ben uzun yıllar gelir durumu iyi olmayan insanların yaşadığı bir bölgede devlete ait bir acil poliklinikte gece nöbeti tuttum. Hasta gelir, muayene olur veya çocuğu ateşlenmiştir onu getirir muayene ettirir. Sonra uzun uzun doktorun yazdığı reçeteye bakarlar. Anlarsın kafasından neler geçtiğini. Cebinde kaç parası olduğunu hesap etmektedir. ”Acaba bu reçete kaç para tutacaktır?”sorar. Yüzündeki o ifade, çaresizliğin ifadesidir. Yavaş adımlarla ve hep o reçeteye bakarak terk ederler polikliniği. Çoğu zaman da yazılan ilaçları alamazlar zaten, bilirsin.

İşte devlet vatandaşına bu çaresizliği yaşatmamalıdır.

Sağlık; bir insan hakkıdır ve devlet de bu hakkı yerine getirmede birinci derecede sorumludur. Bu durum sosyal devlet olmanın gerekliliğidir. Dünyada ki hiçbir devlet “ben bu sorumluluğu almıyorum herkes başının çaresine baksın” diyemez, dememelidir. Sorumluluğunu alır, buna uygun örgütlenmesini kurar ve çözüm yolları bulur. Fakat diğer yandan bu aldığı sorumluluğu nasıl finanse edecektir? Götürdüğü hizmetin parasal karşılığını nereden temin edecektir. İşte, dünyada bütün ülkelerin sağlık sistemlerindeki en önemli sorun, bu hizmetlerin finansmanıdır. Artık en gelişmiş ülkelerde bile sağlık hizmetlerinin finansmanı ve bunların nasıl karşılanacağı, artan sağlık harcamalarına alınacak önlemler hükümetlerin gündemini oluşturmaktadır. Sağlık hizmetlerinin finansmanına bulunacak çözüm ekonomik olduğu kadar, çoğu zaman o ülkenin siyasi tercihleri ve yöneticilerinin sağlığa hangi gözle baktıkları ile de alakalıdır. Genel bir sağlık sigortası şemsiyesi altına tüm vatandaşları toplamak ve finansmanını da bundan karşılamak, tercih edilen bir yoldur. Dünya ya baktığımızda genel olarak ülkelerin bu konuda sağlık finansmanını 3 şekilde karşıladığını görüyoruz.

1- Özel finansman: Özel sigortacılık uygulamalarını ve hizmeti kullanım anında cepten yapılan ek ödemeleri temel alan bir sistemdir. Bireylerin ödeme gücüne dayanır. Bu nedenle de yalnızca parası olanların kendini sigortalayarak sağlık hizmetlerinden daha geniş olarak yararlanabildiğinden, toplumda adaletsizlikleri arttırır ve eşitsizlikleri daha da derinleştirir. ABD. buna örnek olarak gösterilebilir.

2- Kamu sağlık sigortacılığı: Hükümetin kaynak yetersizliği, bütçe açıkları gerekçesiyle, vatandaşlardan prim ve ek ödeme temelinde oluşturduğu zorunlu kamu sigortacılığı sistemidir. Ülkemizde oluşturulmak istenen sistemdir. Vatandaştan toplanan prim ve ek ödemeler bir çeşit sağlık vergisidir. Ekonomik durumu iyi olmayan, dar gelirli vatandaşlardan prim ve ek ödemelerin toplanması sorun olacaktır. Sağlık hizmetlerine erişimde adaletsizlikleri daha da arttıracağını düşünüyorum. Niçin arttırdığı konusunda ki düşüncelerimi “Aile hekimliği” yazımda biraz açıklamıştım. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=36052

3- Genel vergilerden ve genel bütçeden oluşturulan ulusal sağlık sistemleri: Kamusal finansman ile sağlık hizmetlerinin bir bütün olarak kamusal bir anlayışla sunulmasını birleştiren bir sistemdir.
Bu seçeneklerin içinde en uygunu sağlığın finansmanının genel bütçeden karşılandığı seçenektir. Fakat genel bütçe oluşturulurken gelirle artan oranlı vergi sistemi uygulanmalı, vergi adaleti ve denetimi sağlanmalıdır. Sağlık sisteminin genel vergilerle finanse edilebilmesi içinde bazı koşulların yerine getirilmesi gereklidir.

Bunlar;

—Adaletli bir vergi sistemi

—Yüksek ve dengeli dağılmış bir refah düzeyi

—Bütçe tahsisatında öncelikli yere sahip bir sağlık sistemi

Türkiye bu 3 koşula her ne kadar sahip değilse de bu yöntem önerilebilir. Çünkü ödeme gücü daraltılmış kesimlere ek yük getirecek prim adı altındaki ödemeler sağlık hizmetlerinin alımındaki eşitsizlikleri arttıracaktır.

Veya; GSS nın, hiç kimseyi dışarıda bırakmayacak özellikte, devlet destekli ve kullanıcı katkılarının mümkün olduğunca az, temel teminat paketinin mümkün olduğunca geniş, sağlıklı bir gelir tespiti ile prim ödeyemeyecek olanların primlerini devletin ödediği daha karma bir sistemin ilkeleri ile oluşması da düşünülmelidir.

Ama devletin öncelikle sağlığa bakış açısını netleştirmesi ve bunun bir insanlık hakkı olduğunu kabul edip sorumluluk alması ve çözümlerini buna uygun olarak üretmesi gerekmektedir.

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..