Peri bacasinin isyani

Peri bacasi sonunda isyan ve intihar etti. Birkac yil once devlet tarafindan koruma altina alinan peri bacalari kaderlerine terk edildiler. Devlet neyi koruma altina alsa, o canli ya da cansiz degerden hayir gelmiyor. Ormanlar devletin korumasi altinda idi, yana yana ulkede orman alani kalmadi. Su havzalari, goller, akarsular devlet korumasi altinda idi, hepsi birer birer kurudu. Dunyanin yedi harikasindan biri olan Pamukkale`deki beyazligin yerini gri bir renk tabakasi aldi. Kimsesiz kalan cocuklar, devlet korumasi altindaki cocuk esirgeme kurumunda cinsel tacize ugruyorlar. Sozde adalet dagitan devletin adliye binalarinda insanlar saldirilara ugruyor. 

Her yil onbinlerce turistin ziyaret ettigi tarihi yerler, konunun uzmanlari tarafindan incelenerek gerekiyorsa gerekli tedbirler alinip, restorasyon calismasina gidilir. Yore halki coken peri bacasinda, boyle bir cokuntu gorduklerini ve kaderine terkedildigini soyluyorlar. O bolgenin bir belediye baskani, kaymakami ve tabiati koruma kurulu oldugunu saniyorum. Bu cokme turist kafilesinin soz konusu ziyareti sirasinda gerceklesip, oradaki turistlerin hayatina mal olsa idi, kendimizi dis dunyaya nasil savunacaktik. 

Devlet kendisini koruyamiyor ki dogayi nasil korusun. 

Soz konusu yerde uzmanlik degil de ihale soz konusu olsa idi, sorun coktan cozulmus olurdu.