Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

Peri Hanım’ın marifetleri…

Peri Hanım’ın marifetleri…
 

Milliyet.com.tr


Peri Hanım’ın dört çocuğundan biri olan Melek on sekiz yaşına basmıştı ki tam, anne Peri Hanım onu gerçek bir melek yapmaya karar verdi…

Peri Hanım, peri dediğime bakmayın, pek bir ironik buldum söz konusu hanımın adının tersten okunuşunu, gerçek adı “İrep” dir, İrep Demir, peri ruhu taşımadığını fark ettiklerinden mi İrep adını koymuşlar, yoksa başka bir manası mı var, işte onu pek bilemedim, neyse konumuza dönersek, bu hanım tuhafiye dükkanında çalışan kızının cep telefonu ile mesajlaştığını görmüş.

Tuhafiye dükkanının sahibi hanım da Melek’in eşiyle mesajlaştığını söylemiş bizim anti Peri Hanım’a!

Sonra…

Anti Peri Hanım, oturmuş düşünmüş, zannımca, on yedi yaşındayken Melek kaçma teşebbüsünde bulunmuştu, Şubat’ın ikisinde on sekiz yaşına girince kaçar mı bu kız kaçar! Namus iki paralık olur mu? Olur! Namus iki paralık olunca ne olur? Vıyyşşşş… Rezil ve de rüsva olurlar, kimselerin ne yüzlerine, ne de billaki gözlerine bakamazlar!

Pratik Anti Peri Hanım hemen bir çözüm üretiverir, der ki kızına “İyisi mi öl sen!”, “Bak baban bir duyuverse mesajlaştığını erkekler ilen, o da ölmeni ister…”

Melek de melek gibi bir kız muhtemelen, söz dinler hemen, “İyi öleyim o zaman ben!”

Laf aramızda bence Melek dedi ki kendince, annem de, babam da ölmemi istiyor, yarın öbür gün evlendirirler istemediğim bir adamla beni, adam döver, söver, gidecek yerim mi var sanki! Anam, babam sevmiyorsa, koca mı sevecek sanki?

Annesi Melek “İyi, öleyim madem…” dedi diye vicdanı rahat bir şekilde fare zehiri içiriyor, bir de kocasının kalp ilaçlarından, cahilliği burada yapmış işte, kalp ilacı öldürür mü ki? Neyse…

O da zaten hatasını sabah anlamış, bakmış Melek baygın bir melek edasıyla uyuyor, “Tüh hata yaptım anasını satayım!”

Ama kadın pratik, alıyor yastığı, dayıyor Melek’in yüzüne, bir eliyle de boğazını sıkıyor, bu kez işi sağlama alıyor!

Vee… Anti Peri Hanım muradına eriyor!

Artık rezil ve de rüsva olmayacaklardır, sonuçta!

Kendi vicdanı pek rahattır, namus temizlendi, hem de kızı kendi istedi ölmeyi…

Kocası da suçlamayacaktır kendisini: Kadın, hiç mi göz kulak olamadın diye!

Melek, melek oluverdi, anne muradına erdi…

Anne yapmasa, baba yapacaktı, kim bilir? Orasını pek bilemiyoruz… Hem belki, daha kanlı olacaktı, silahtı, bıçaktı, halılar kan içinde kalacaktı! Hem de intihar sanılamayacaktı…

Geride kalan üç çocuk, hapisteki ana, kalp hastası baba…Rezil rüsva olmadan yaşayacaklar ha?

……

Bir dönemler tohumlar atıldı, ağaç oldu, meyveleri işte bunlar!

Edep, namus genç kızlar ile sınırlandı, riya da edepsizlikti oysa, çalma, çırpma da…

İnsan canı alma da…

Yapmayın beyler, bayanlar, edep, namus sandığınız gibi kızcağızlara yüklenebilecek kadar hafif değil, koskoca bir toplum ancak omuzlar, bu kızların omuzları, kalçaları dar, sizin taşıyamadığınız erdemleri bu zayıf bedenleri, gencecik yaşları ile nasıl taşısınlar?

Bakkalın ibresi şaştı diye namus belası devreye girmiyor, farkında mısınız, işinizi yapsın diye memura verdiğiniz rüşvet!

Oy için yapılan kandırmacalar, kendisi için nice insan harcayanlar…

Edep, namus sadece kızlara yüklenecek kadar basit değil!

Altından kalkamadığınız bu yükü kızlara taşıtmaya kalkarken, biliyordunuz değil mi, istediğiniz gibi görebilecektiniz işinizi!

Tohum, ağaç, meyve…

Bakalım daha neler görecek Türkiye?

……

Gülgün Karaoğlu

Şubat,05/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..