Perihan Abla başlıyor.

 Bugün corona günlüğüme yazmıyorum. Zira hep aynı yaşamı sürüyoruz hergün. Akşama kadar ateş ölç, öksürük say, vitamin al ve akşamları televizyon başında o gün vefat edenlerin veya entübe olanların skorunu seyret, gece de bu seyrettiklerinin yarattığı karabasanlarla uyumaya çalış.

 Farklı bir konuya değineceğim bu yazımda. Bu konu da içinde bulunduğumuz günleri ilgilendiren, hem de çok etkileyen bir konu.

 Televizyon  programlarını yazmak istiyorum bugün.

 Her sabah çayımı içerken yaptığım ilk iş Günlük televizyon programlarına bakmak internetten. Zira evde yalnizim ve bir aydır tek eğlencem televizyon.

 Televizyonumda netfilx yok. Dsamart şifreli kanalları açtı bu zor günler için ama ben yabancı film seyredemiyorum. Sanırım kafam çok dolu konsantre olamıyorum.

 İlk haftalar dizilerin yeni bölümleri oyunuyordu. Sonra karantina sebebiyle diziler çekilmez oldu ve birer birer terk ettiler ekranları.

 Çekilemiyen yeni diziler yerine kanallar eski film ve eski yapımları koymaya başladı.

 Gündüzleri öğle kuşağından sonra yayınlanan Gelinim Mutfakta, Zühal Topalla Yemekteyiz, Temizlik Benim İşim, Kuaförüm Sensin, Müge Anlı ile Tatlı Sert programları hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor biten dizilere inat.

 Bu yapımlar kime hitap ediyor bilemiyorum. Geçenlerde Burcu bir şey söyledi. 'Eskiden benim çocukluğumda çok güzel, kaliteli müzik programlarıi diziler vardı. Neden şimdi programlar böylesine kalitesiz oldu. Türk halkı buna mı layık. Yoksa biz çok mu kültürsüzleştik.'dedi kızım.

 Ben de düşündüm. 500. bölümüne erişen Gelinim Mutfakta olayını kim seyrediyor. Arada zapping yaparken rastlıyorum. Hep bir esmer kadın bağırıp duruyor. 500 Bölüm ne demek. İki yıl neredeyse. hep aynı kişiler mi katılıyor bu programa. Temizlik Benim işim programına gelince. Biz TLC televizyonumuyuz? Zaten akşama kadar hıjyen için çamaşır suyu ve deterjanla uğraşan bizlere hala pis yerleri göstermenin anlamı nedir. Nasılsa elinize temizlik malzemelerini aldınız, gidin temizleyin mi diyorlar acaba?

 Yemek programları bütün gün  ev ahalisine devamlı yemek yapan , kek pişiren kadınları bunalıma sokuyor. Hele Müge Anlı ile Tatli Sert zaten stres içinde ne zaman hasta olacağım diye bekleyen insanları iyice bunalıma sokuyor.

 Gelelim gece programlarına. Hadi gündüzü işler, güçlerle geçirdik.herşey bitip oturunca insan iyi bir dizi veya program seyretmek istiyor. Bütün kanallar sanki anlaşmış gibi en az 20 kere seyrettiğimiz yerli filmleri koyuyorlar prıme time kuşağına.Evet Hababam sınıfı ve Kemal Sunal Filmleri birer klasik ama kaç kez izledik biliyormusunuz. Her satırını ezbere bildiğimiz bu filmleri bütün replikleri tekrarlayarak seyrediyoruz geceleri.

 Bugün bir haber okudum. Fox TV Zühal Topal'la Yemekteyiz programını gece prime time kuşağına koymuş.Bu bir denemeymiş. Eğer tutarsa bütün kanallar bunu tatbik edecekmiş.

 Demek ki çilemiz bitmemiş ve daha artıyormuş. Biz eski filmler falan derken gece Gelinim Mutfakta, Müge Anlı ile Tatlı Sert seyredebileceğimizi hiç düşünmek istemiyorum.

 Sanırım yaşam, büyüklerimiz bizi sınıyorlar. Bakalım ne kadar dayanabileceğiz diye.

 Ben çok dayanabileceğimizi sanmıyorum. Bir süre sonra kafamıza huni geçirip sokağa çıkıp corona dansı yapmamız imkan dahilinde gibi geliyor bana.

 Şaka bir yana. Lütfen Kanal Yöneticileri bizi düşünün biraz. Arşivlerinizde çok güzel eski diziler var.

 Süper Baba, Asmalı Konak, İkinci Bahar ilk aklıma gelenler.

 Bunları bize izletmek çok mu zor.?

 Bu arada TRT 1 kanalını kutlayacağım. 11 Nisan cumartesi günü saat 11 de Perihan Abla dizisini başlatıyor.

 Teşekkürler TRT 1