Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '12

 
Kategori
Turizm
 

Personel Lojmanında kötü şeyler oluyor !

DİKKAT ÇEKMEK AMACIYLA…

Ne yazık ki ülkemizde gerçekten büyük bir sorun olduğuna inandığınız herhangi bir konuya, ilgili ve yetkili kişilerin dikkatini çekmek için ya Taksim meydanında anadan üryan koşmanız ya da üzerinize gaz döküp yakmanız gerekmektedir. İlk seçeneği Antalya gibi bir turizm merkezinde ‘’Gollum ‘’ muadili vücut yapımla görüntü kirliliği oluşturmamak babında,  ikincisini ise annemin ateşle oynanmaz telkinlerine kulak asmış olmama istinaden uygulamıyorum. Tüm bunların aksine makaleme ilgi çekeceğini düşündüğüm bir başlık atarak sonuca ulaşmayı ummaktayım.

Üst kurul, alt kurul, turizm meclisi, geciken doluluklar, yeni sezon, yeni yatırımlar, tahsisler derken uzaktan bakarak, büyük resmi görüp, resmin içindeki detayları kaçırır olduk. Aslında Antalya Valiliği, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, BAKA, POYD ve Turizm Fakültesi tarafından Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi akademisyenlerine hazırlatılan “Antalya İli Turizm Endüstrisinin Kümelenme ve Rekabetçilik Analizi Arama Konferansı sonucunda sektörle paylaşılan tespitler oldukça yerinde ve nerede ise eksiksizdi. Bu ve benzeri çalışmaları sıklıkla hazırlatan ve destekleyen Antalya Valiliğine ise şükranlarımızı sunmamız gerekir. Öncülük ettikleri bu çalışmalar sonucu ya eksiklerimizi görüyor ya da unuttuklarımızı hatırlıyoruz.

Bu çalışmanın sonuç bildirgesinde beni bizzat ilgilendiren başlıklar arasında ‘’ Eğitimli işgücü ihtiyacının yetersizliği ‘’‘’ Mevsimlik istihdam sorunu ’’ ve ‘’ İş gören devir hızının yüksekliği ‘’ idi. Uzun zamandır bende takıntı haline gelmiş olan istihdam probleminin sıkıntılı yönlerine istinaden tespit edilmiş bu konu başlıklarıydı bunlar. Bunların arasından ‘’ Mevsimlik istihdam sorunu ’’ en çok ilgimi çekeni ve nerede ise son 25 yıldır  ‘’ 12 ay turizmi ‘’ başlığı ile birlikte at başı gitmekte olanı idi. Yıllardır konuşulur, tartışılır ancak bir türlü çözüm bulunamazdı. Keza halada bulunamadı, her ne kadar iyi niyetli bir dolu çaba olsa da.

OTEL PERSONEL LOJMANLARININ BERBAT ÖTESİ HALİ ?

Mevsimlik istihdam sorunu Ege ve Akdeniz’de var olduğu sürece beraberinde bir takım sıkıntıları da yaşatmakta. Bu sıkıntıları yaşayanlar çoğunlukla personel lojmanlarında konaklayan otel çalışanları.  Türkiye’nin dört bir yanından her yaz güneye akın eden bu göçebe turizm emekçilerinin beklentileri öyle çok yüksek de değil. Düzenli ödenen maaş, kaçak yapmadan yatırılan sigorta, idare eder şekil de  bir kap yemek ve temiz bir lojman. Maaş ve sigorta konusundaki yapılan haksızlıkları zaman zaman duymaktayız. Bu tamamen basiretsiz ve beceriksiz işletmelerin adet haline getirdiği bir rutine dönüştü. Ama çoğu personel tarafından bu tesisler zaten mimlenmiş durumda, ya gerçekten çok zor durumda olanlar ya da ilk defa o bölgeye gelenler çalışmakta bu otellerde.

Peki ya personel lojmanları ne durumda dersiniz ?. Birçoğunda temizlik ve düzen hak getire, duşlar ve tuvaletler ise genelde rezalet durumda. Küçücük odalarda 4 ya da 6 personel birden yatmak zorunda bırakılıyor. Çoğunda klima ya da muadili cihaz yok, ilelebet de konulmayacak, zira işletme için büyük masraf. Çöpler toplanmamakta, çarşaflar uzun aralıklarla değiştirilmekte. Değil köpek, yaban domuzu bile bağlasan durmayacak odalar söz konusu. Birçoğu inşaat sonrasından kalma şantiye barakalarından mütevellit. Sürekli temiz olması, iyi görünmesi ve güler yüzlü olması beklenen otel personelleri bu berbat ortamlarda konaklattırılmakta. Çoğunda bırakın çamaşır yıkama makinesini, çamaşır asacak yer yok. Neden böyle diye sorduğunuzda ise bin ah işitiyorsunuz. İmkansızlıklardan, bütçe kısıntılarından ağzını açan işletme yetkililerinin yanınızda bir ağlamadığı kalıyor. Hemen ardından  milyonlarca dolar harcayıp kumsalın üzerine diktikleri devasa tesise, sonrada Kenyalı mültecilerin kamplarına benzeyen personel lojmanlarına bakıyorsunuz, çelişkiyi ve bu eziyeti anlamak mümkün değil. Sadece bu kadarla da kalmıyor, birçoğunun yemekhanesi ya da kafeteryası yok. Personel mesai bitiminde otelde yemeğini yiyip lojmana öyle geçmek, ya da tam tersi yemek için tekrar otele gitmek durumunda. Çin işkencesinin füzyon hali diyebileceğimiz bu duruma nerede ise her bölgede rastlamak sıklıkla mümkün. Elbette problemler konfor ve temizlik bağlamında da son bulmuyor. Güvenlikte çok büyük sıkıntı bu tesisler de. Kavga, hırsızlık, yaralama ve bilimum problem tüm sezon süresince hız kesmeden devam ediyor. Hatta geçtiğimiz aylarda bazı bölgelerde ölümle sonuçlanan kötü olaylar bile yaşandı ne yazık ki.

SONUÇ

Sonuç gayet basit;  Zaten istihdam etmekte güçlük çektiğimiz tecrübeli personel sıkıntısı tavan yapmış durumda ki, bunun 3 ya da 5 sezon sonrasını düşünmek bile istemiyorum. Elimizdeki çalışan şu haliyle altın değerinde olmalı ama bizler tam tersi davranmakta diretiyoruz. Konuya hakim olmayan yatırımcı taifesi tüm ukalalığı ile ben bu tesise 500 milyon avro yatırmışım, 500 tane personel mi bulamayacağım demekte ve ne yazık ki sonuç hüsranla son bulmakta. Zira alt kadrolarda çalışacak personel artık yetişmiyor. Bunu birilerinin görmesini tüm iyi niyetimle beklemekteyim. Düşük maaş politikası, sigortaların geciktirilmesi ya da yatırılmaması, 3 ayda bir maaş ödenmesi, uzun mesailer yaptırılması zaten çalışanları bezdirmiş durumda. Kötü lojman şartları söz konusu olduğunda ise turizmin ve otelciliğin pek cazip bir yanı kalmıyor çalışanlar için.

ÖNERİ

Antalya ve benzeri MAS turizm yapılan bölgelerde sezonluk personel için bakanlık kanalı ile oluşturulacak konaklama tesisleri sorunun çözümü olabilir mi ? .  Personelini konaklatmak isteyen tesis tarafından ödenecek kişi başı cüzi bir meblağ her iki tarafında memnun olmasını sağlayabilir mi ?

 

Emir HEPOĞLU

 
Toplam blog
: 23
: 370
Kayıt tarihi
: 02.02.12
 
 

Emir HEPOĞLU 20 yılı aşkın süredir turizm ve otelcilik yapmaktadır. Otellerde temizlik departmanl..