Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Türkiyeyi Etkileyen iç ve dış politika sorunları

http://blog.milliyet.com.tr/sakin02

29 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Pes...

Pes...
 

Siyasette üslup tartışmaları, her zaman yapılır. Ne hikmetse siyasiler, lacivert elbiseleri giyip günün modası kırmızı gıravatlarını bağladığında, nerede açık mikrofon görürlerse, birazda seçmenlerin gözüne gözükmek, ne delikanlı adam imajını cilalamak için, ağızlarına gelen herşeyi geldiği gibi söylerler. Mesele herhangi bir nedenle kişisel hakların ihlali veya hakaret boyutuna ulaşırsa, derhal çark edip benim söylemeye çalıştığı o değildi medya çarpıtmış deyiverirler.

Son günlerde Başbakan Erdoğan 'ın söylemleri kendi deyimiyle ve yandaş adı verilen medya nın söylemiyle sertleşmeye bana göre gittikçe daha düşük seviyelere inmeye başladı.  Bunun en yakın örneği, AKP İstanbul il kongresinde yaptığı konuşma oldu. Aslında her şey  BDP Gurup başkan vekili Hasip Kaplan'ın,  TBMM de, Uludere ye ilişkin yaptığı açıklamada, bombalama emri vereni kastederek ve sanki o emri kendi başına verdiğini varsayarak, o hayvanı bulun demesiyle başladı. Siyasi seviyesizliğin başyapıtlarından biri olan bu söyleme cevap Başbakan Erdoğan dan istanbul  AKP il kongresinde geldi ve ayni seviyede bir üslupla;

''Uludere konusunda, kendini bilmez, terbiye yoksunu, edep yoksunu, güya isminin başında da milletvekili olan biri çıkıyor, hem de meclis çatısı altında, çok afedersiniz,' o emri hangi hayvan verdi ' diyor. Sen, eğer insaniyetten sukut etmiş birilerini görmek istiyorsan, Uludere sonrasında zil takıp basın toplantısı düzenleyen, kahkahalar atan arkadaşlarına bak, orada görürsün onları. Ben bunlara kendilerine çok yakışan bir sıfatla karşılık vereceğim. O emri hangi hayvan verdi diyenler, Uludere olayından sonra zil takıp oynayanlar nekrofillerdir, yani ölü sevicilerdir. Çünkü bunlar sadece ölüler üzerinden siyaset yürütürler. Bakın bir de akbabalar var medyada ölüler üzerinden kampanya yürütenler var.''

Doğal olarak Hasip Kaplan, bu söylemin altında kalmadı ve hemen ertesi gün gene TBMM de cevap cevap yetiştirdi.

''Ölü sevicilik kavramını siyaste kazandıran bu Başbakan'a, sadece siyasetinin Pozantıda pedofili olduğunu, Uluderede de  zat-ı şahanelerinin İmam Zamzami Abdül Bari gibi konuştuğunu buradan altını çizerek hatırlatıyorum.''

Her şeyden önce gelinen seviyenin daha açıklığa kavuşması için iki kısa açıklama yapmak isterim. Nekrofili bir tür cinsel yönelim bozukluğudur. Nekrofili teşhişi konan insanlar cinsel olarak ölülere ilgi duymaktadırlar. Bu cinsel sapkınlığa yönelen insanlar, cinsel ihtiyaçları için cinayet işleyebilmektedirler.  Zamzami Abdül Barinin kim olduğuna gelince, Faslı bir imam olan bu zat, geçen yıl kocaların ve karıların  ölen eşleriyle seks yapma haklarının olduğunu öne sürmüş, Mısır parlementosunda  gündeme gelen, erkeklerin ölen eşleriyle 6 saat veda seksi  yapmaları görüşülürken, dünyada kıyamet kopmuştu.

Gelinen seviyeyi bu şekilde açıkladıktan sonra benim de söyleyeceklerimin olması doğaldır;

Siz sayın Başbakan, dünyanın neresinde, hangi parti toplantısında siyasi muhatapların birini bu şekilde suçladığını gördünüz. Kimin kime cinsel bir sapkınlık olan nekrofil dediğini duydunuz. Kerameti kendinden menkul metin yazarlarınız ve danışmanlarınız hiç mi kitap okumaz. Böyle bir şeyi nasıl yazıp okumanız için elinize verirler ve siz de okursunuz. Bu ülkenin insanları sizi beğenirler veya eleştirirler bunun adı siyasal tercihtir. Ancak Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı, beğensenizde beğenmesenizde belirli düzeyde saygıyı hakkeder. Söylemlerinizi taşıdığınız seviye ile bu saygıyı nasıl bekleyeceksiniz.

Siz BDP gurup Başkan vekili sayın Kaplan, Görevini yapan kamu görevlisine TBMM çatısı altında, o hayvanı bulun nasıl dersiniz. Bir paşka partinin uyguladığı siyasete, pedofili olmuş teşhisini, hangi tıp eğitiminizle ve nasıl koyarsınız. Böyle bir söylem dünyanın neresinde var. Anayasaya aykırı söylemlerinizi hergün bir üst seviyeye tırmandırdınız, her ne hikmetse size ve yaptığınız Anayasa ihlaline kimse ses çıkarmadı. Hatta bazıları demokrasi işte budur diye alkış bile tuttu. Ancak geldiğiniz noktada, yaptığınız  bu benzetme ile kendinizi aştınız.

Söylediklerinizi haklı göstermek ve suç unsuru taşımadığını kendinizce vurgulamak için. her ikinizin sıkça kullandığı, bizi halk seçti, halk ne isterse o olur sözlerine gelince, size bir cümle ile cevap vereyim

'' Bir Hükümet Şekli Halk için yıkıcı olduğunda, bunu değiştirmek ya da iptal etmek ve yeni bir hükümet kurmak Halkın hakkıdır.''

Durumdan vazife çıkarmayı alışkanlık haline getiren birileri için söyleyeyim. Bu 1776 da ABD yi kuranlar adına İngiltere Kralına gönderilen Bağımsızlık Bildirisinden alınmış ve Thomas Jefferson tarafından kaleme alınmıştır. Okuma alışkanlıkları olmadan yazı yazan, bulduğu her  yerde bilir bilmez konuşanlara kapak olsun...

 
Toplam blog
: 89
: 321
Kayıt tarihi
: 27.07.09
 
 

ODTÜ 1970 Kimya Bölümü mezunuyum. Çalışma hayatımın bir bölümü kamuda bir bölümü ise özel sektörd..