- Kategori
- Şiir
Peşpeşe
dünlüğe yazılmış karanfiller kurudu
örttü üstünü o meşhum akşamlarıyla an kara
kahvehanelerin hatırı bitti emeklilerin elinde kaldı
pişpirik kağıtları ve çözülmemiş bulmacaları
çocuklar karasına saklandı aklandı beyazı
buruştur at
ağzımın kıyısına vurdu yüzlerce söz
üzerine dökecek bi avuç bile yoktu göğüm
meşrebince vuruyor fikrim dimağıma
erince eriyor merasimde hüzün
kaç gön geldi sırtına geçtiği lacivert katıyla
arınma ve yunma merasimine
yüzlerini getiremiyorum sözlerimin önüne
oyula oyula boşaltılmış içinde
tütsüden ve külden varolan gölge
bekledik
milyonlarca kadın ve adam
siyah fiyonklardan fırladık
delik ayakkabılardan
korkulardan
iri kehribar tesbihle
karla karışık yağmur yağıyor
tutanağa geçiyor acılar peşpeşe