Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '13

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Peyami Safa Hacıpaşaoğlu ve ağaçlandırma!

Peyami Safa Hacıpaşaoğlu ve ağaçlandırma!
 

Peyami Beyin Çalışmaları


Peyami Safa Hacıpaşaoğlu, Kıyı Emniyetinde Genel MüdürlüğündeTeftiş Kurulu Başkanlığı görevinden sonra gerçekleştirdiği çok özel bir sosyal sorumluluk görevi (ağaç dikimi ve aşılama) ile adından çokça söz edilmesi ve takdir edilmesi gerekli özel bir kamu görevlisi. Onu özel kılan ise günümüz insanında hiç olmayan veya çok az bulunan doğa ve ağaç sevgisinin tutku halinde olması. Yaptığı işleri öz veri, disiplin içinde gerçekleştirmesi ise başarının sırrını ortaya koymaktadır.

Günümüzde özellikle az gelişmemiş ve gelişmemiş ülkelerdeki ormanlar ısınma, bilinçsiz tarım arazisi elde etme ve mobilyacılık için dikkatsiz ve bilinçsiz bir şekilde yok edilmektedir. Yok olan ormanlar nedeniyle atmosfer artık hızla zarar görmekte ve birçok bölgenin olduğu gibi küresel ikliminde değişmesine neden olmaktadır.

Bu olumsuz etkileri yok etmek ise fazladan ağaç dikilmesi ile mümkündür. Doğanın yeniden dengelenmesi için gelecek kuşaklara güzel temiz bir dünya bırakmak adına ağaç dikmek artık bir zorunluluktur.

Genel tanımı ile Boyu en az 5 metre, çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan, sürgün vererek boylanan, hücrelerinin büyük bölümü odunlaşmış olan, uzun ömürlü bitkilere AĞAÇ denilmektedir. Bir ağaç; temel olarak kök, gövde, dal ve yaprak olmak üzere 4 ana organdan oluşmakta, bu organların biçim, boyut, yoğunluk, hacim, ağırlık, boy, çap, yıllık artım gibi özellikleri ağacı biçimlendiren temel özelliklerdir.

Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO2, O2, su ve mineral madde gereklidir. Ağaçların; topraktan su ve mineral maddelerini, havadan ise karbondioksiti almak, güneş enerjisini kullanarak organik madde üretmek, havaya oksijen vermek, canlılara besin ve barınak sağlamak gibi çok önemli işlevleri olduğunu biliyoruz. Ağaçlar bu işlevleri yerine getirirken çevrelerindeki canlı ve cansız tüm varlıklarla karşılıklı olarak birebir ilişki ve etkileşim halindedirler. Bu yüzden ağaçlar içinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmez elemanlardırlar. Ağaçların yok olması; yaşama ortamının bozulması ve iklimin olumsuz yönde etkilenmesi ve devamında yaşam zincirinin kopması, en sonunda da tüm yaşamın yok olması anlamına gelir.

Bir bölgenin verimli topraklara sahip olması, iyi bir ikliminin olması ve yaşanabilir bir ortam olması için ağaçlara ihtiyacı vardır. Dünyanın oksijen kalbi olan ağaçlar karbondioksiti alıp kullanırlar ve oksijen olarak atmosfere geri verirler. İnsanlar yaşam için solunum yapmaya ihtiyaç duyarlar. Solunum ile oksijen alan insanlar doğaya karbondioksit verirler. İhtiyacımız olan oksijeni bize ancak ağaçlar üretebilir. Ağaç bizim oksijen kaynağımız olup, bize oksijen sağlar.

Ağaçları, ancak milimetre ile ifade edilebilecek derecede ince köklerden, çok kalın kazık ve dalıcı köklere kadar değişik çap ve uzunluktaki köklere sahiptir. Bunlar toprağı bir ağ gibi sarar ve toprağın doğal kuvvetlerle taşınmasını engeller. Böylece orman toprağının heyelan (büyük kütleler halinde toprak kayması), seli ve erozyon ile taşınıp kaybolması engellenmiş olmaktadır.

Ormanlar, üzerinde yetiştikleri toprağı yalnız korumakla kalmaz, toprak oluşumu üzerinde de önemli roller oynarlar. Orman ekosistemleri, rüzgârın hızını yavaşlatmak ve yönünü değiştirmek suretiyle, rüzgâr erozyonunun şiddetini azaltmaktadır.

Ağaçlar dünyamızı yeşil yapan temiz bir doğa yaratan aynı zamanda yaşamımız için gerekli olan en büyük bitkisel örtüdür. Ağaçlar bir araya gelerek ormanları oluşturmuşlar ve bu ormanlarda o bölgenin iklimini etkilemişlerdir. Öyle ki ormanların olmadığı bir çölde yağışlar görülmezken yer kürenin en verimsiz toprakları meydana gelmiştir. Bu nedenle yaşanabilir bir dünya için ormanları korumalı ve geliştirmeliyiz.

* “Ormanımda bir dalı kesenin başını keserim.”Fatih Sultan Mehmet

* “Bir ulusun uygarlık düzeyi, üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırmasıyla ölçülür.” Franklin Roosevelt

* “Ormansız bir yurt, vatan değildir.”, “Yeşil görmeyen gözler, renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki, kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın.”, “Uygarlığın temelinde ağaç, çiçek ve yeşillik bulunmaktadır.”, “Ormanlar milli servettir. Ormanı korumak, erozyonu önlemek demektir”, “Ağaç çınardır, çınar ise devlet” K. ATATÜRK

* “Ağaç, geçmişi geleceğe bağlar. Size sabrı öğretir. Beraber yaşamanın, faydalı olmanın zevkini verir.” Marcel Prevast

“Ormana nasıl haykırırsan öyle karşılık verir.”(Fin atasözü)

* “Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer.” (Türk atasözü)

* “Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler.” (Çin atasözü)

* “Ağaç diken, kendinden başkasını da sevdiğini gösterir.” (Amerikan atasözü)

Orman ve Su İşleri Bakanlığının sloganlarından olan;  Ormansız yurt vatan değildir, Ormanlar milli servettir,  Ormanı korumak, erozyonu önlemek demektir, Toprağını kaybetmek istemiyorsan, ormanı yok etme, Orman yurdun hem süsü, hem gücüdür, Ormana nasıl haykırırsan, öyle karşılık verir, Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde, gelecek kuşaklar serinler, Orman, yağmur yularıdır, Ağaçsız memleket, duvaksız geline benzer, Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız, Ağaç diken, kendinden başkasını sevdiğini de gösterir,  Orman bekçi ile değil, sevgi ile korunur, Orman, tarımın sigortasıdır, Ağaçlı köyü sel basmaz, Ağacın yemişi, o ağacı yetiştirmenin sadakasıdır.

Ünlü Halk Ozanımız Asık Veysel “Orman yurdun öz evladı ormansız yok dünya tadı.”dır demiştir. Evrensel şairimiz Nazım Hikmet; yaşamayı ormana, insanları da ağaca benzeterek, şu ünlü dizeyi söylemiştir:  “Yasamak! Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim!”

Özellikle kapitalist düzenin doğaya ve insana yabancılaşmış bireyleri olarak “doğayı ve ormanı katlederek kendi varlığımıza tehdit oluşturuyoruz. Bu durumda, omuz silkip “nasıl olsa hapı yuttuk” demek kadar “uzmanlar bir yolunu bulur” diye düşünmek de en tehlikelisidir. Ortada “kötülerin doğal çevreyi yok etmek ve iyilerin kötülere karsı savunması diye bir şey yoktur.” iyi ve kötü içimizde yan yanadır. Her birimizin ihtiyacı olan şey, daha değerli, daha anlamlı bir gerçek kavramdır. Hepimizin bir parçası olduğu ve kendisine bağımlı olduğumuz dünyadaki tüm canlıları kucaklayan bir kavram. Biz dünyayı ana babamızdan miras almadık. Onu çocuklarımız için ödünç aldık. Onu HEPIMIZ ödünç aldık ve HEPIMIZ geri vereceğiz.” Yaşam felsefemiz bu olmalı, tıpkı Peyami Beyin düşündüğü ve yaptığı gibi.

Peyami Bey, Eyüp İlçesi Hasdal mevkiinde 300 dönüm arazi üzerinde 8000 adet Fıstık Çamı, 500 adet Doğu Selvisi, 200 adet meyve ağacı dikmiş ayrıca 4oo adet yaban ağacını aşılayarak çeşitli cinslerde meyve ağacına dönüştürmüştür. Memleketi olan Kayseri Bunyan İlçesi Büyükbürüngüz köyünde ise toplam 1125 adet yabanı ahlat ve alıç ağacını “Elma, armut, ayva, muşmula” olarak aşılamıştır. Tamamen kendi imkanları ile Çanakkale Biga İlçesi Gerdengeç köyünde 200 adet ahlat ağacını tamamen armut olarak aşılamıştır. Diktiği ve aşıladığı tüm ağaçlarda % 100’e varan inanılmaz bir başarısı söz konusudur. Bu başarıda disiplin ve sevgi çok etkindir.  Söz konusu çalışmaların başarı düzeyi ise ziraatçı akademisyenler tarafından hayretlere varacak derecede karşılanmıştır. Çalışmalarında Ziraat Fakültesi öğrencileri ile deneyimlerini paylaşmıştır. Birlikte çalıştığı personele de bu işi sevdirmiş olması da ayrıca başkaca taktir edilecek bir husustur.

Ormanın ona dostça davranacağı dostlara ihtiyacı vardır. Ağaç dikme eylemi sadece sevginin devamlılığını değil, aynı zamanda doğanın, çevrenin devamlılığını sağlama, çevreyle barışık olma eylemini de simgeler. Ağaç dikmek, doğadaki dengeleri koruyup geliştirme çabasını, çevreye gösterilen özeni ve sevgiyi kanıtlar.

Konfüçyus’un dediği gibi karanlığa küfredeceğinize kalkın sizde bir mum yakın ve Dikili bir ağacım yok diyeceğinize, muhteşem örnek Peyami Beyi örnek alıp, taklit ederek bir tane dahi olsa bir ağaç dikin, mutlu edin, mutlu olun. Size Sevgili (Sayın Başkanım) Peyami Safa Hacıpaşaoğlu;  ülkem ve tüm doğa severler adına teşekkür ediyorum, çalışmalarınızda üstün başarılar ve kolaylıklar diliyorum.

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..