Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '10

 
Kategori
İnançlar
 

Peygamber Efendimizin Kutlu Doğumu

Peygamber Efendimizin Kutlu Doğumu
 

Dünya dönmeye başladığı günden beri hiç kimse O’nun kadar sevilmedi,Özlenmedi hiç kimse O’nun kada


Zordur O’nu yazmak bilirim…

Kelimelerin tümü kifayetsiz,

Cümleler düğümlenir, nakıs kalır çoğu zaman..

Kâinatı varlığıyla şereflendirmiş ve Kâinatın Rabbi olan Allah (cc) nin habibi olma şerefine ermiş olan peygamber Efendimizi yazmak,

Kutlu doğumlarını anlatmak en zor olanıdır….

Dünya dönmeye başladığı günden beri hiç kimse O’nun kadar sevilmedi,

Özlenmedi hiç kimse O’nun kadar…

Hiç kimsenin hasreti sineler asırlar boyu kanatmadı…

Hiçbir rüya O’nun girdiği rüyalar kadar süslenmedi…

Çoğalmadı O’nun kadar hiç kimse….

Anaların söylediği ninnilerin en güzelinde, en anlamlısında O vardı hep…

Onun için ölüm’e koşanlar,

O’na gitmek için sırasını beklemeden gitmek isteyenlerin arzusu,

Hiçbir dönemde görülmedi, görülemedi…

Hiçbir söz O’nun sözü kadar değerli olmayı başaramadı…

Hiçbir karanlık dönem, O’nun gelmesiyle aydınlandığı kadar aydınlanamadı.

En katı kalp O’nun söyledikleriyle yumuşadı, hayat buldu..

Kararan kalpler gül bahçesine döndü O’nun vuslatıyla…

Sünnetli, göbeği kesik olarak doğan yeryüzünde tektir.

Kutlu doğumlarıyla Kisranın sarayında on dört şerefe yerle bir oldu.

Bin yıldan beri hiç sönmeyen İran ateşi O’nun doğumuyla ancak sönebilmiştir.

Taşkınlığıyla ünlü Save gölünün suyu O’nun kutlu doğumlarıyla çekilmiştir.

Kurak olan sema ve Vadisi O’nun kutlu doğumlarıyla su basmıştır…

İran Şahı, Arapların istilasına uğrayacağını bu mübarek gecede rüyasında görmektedir.

Aslında yıkılan; Kisra sarayı değil, Kisraların, despotların, diktatörlerin saltanatlarıydı.

Mecusilerin sönen ateşi; aslında dünya küfrünün, müşriklerinin gönüllerinde yanan şirk ateşiydi.

Kuruyan Sava Gölü değil; inkarcıların, putperestlerin, hükümranlıkları ve azgınlıklarıydı..

Tüm kehanetlerin sona erdiği,

Karanlıkların aydınlandığı,

Batıl inanç ve adetlerin tarih olduğu gündür

O’nun kutlu doğumları….

O öğretti insan olmayı, Adam olmayı.

O öğretti sevgiyi, kardeşliği,

O öğretti barışı ve yetimin başını okşayıp, zalime karşı dik durmayı,

O öğretti cesareti, esaretin zelilliğini ve hürriyetin şerefini,

Namusu, aileyi, toplumsal dayanışmayı, bir arada insanca kalabilmeyi,

Vuruşmadan, savaşmadan, öldürmeden, dökmeden de ayakta durabilmeyi O öğretti….

Kan içen yarasaların sultan, eşkıyaların ise vezir olduğu bir dönemde;

Dünya, bir kurtarıcıya avuç açmış bekliyordu.

Kardeşin, kardeşe diş bilediği, insanlığın en küçük değerinin bile tanınmadığı, insanların hayvanlara gıpta ettiği, hayvanların dahi insanların hareketlerinden utanç duyduğu bir zamanda; dünya, müjdeleyici ve kurtarıcı bir rahmet peygamberine sancı çekiyordu.

İşte böyle bir bekleyiş ve ihtiyacın çağırdığı bu rahmet peygamberi, Milâdi 571 yılı Nisan ayının Yirmisinde, bir Pazartesi günü sabaha karşı dünyaya geldi. O gün bütün âlem; âlemlerin efendisinin doğumuna şahitlik ediyordu.

Asırlardır aynı coşku, aynı aşkla kutladığımız Peygamber-i Zişan’nin Kutlu Doğumlarının,

İnsanlık Âleminin uyanışına,

Kurtuluşuna,

Aydınlanmasına

Vesile olması temennisiyle…..

Servet BEKİ

http://www.servetbeki.com/

 
Toplam blog
: 77
: 765
Kayıt tarihi
: 03.05.09
 
 

1968 Bingöl Merkez Ilıcalar Içpınar Köyünde doğdu. Aslen Bingöl Merkez Çukurca köyündendir. İlk v..