Peynir peynir deyip geçilmez

Peynir peynirdir diyerek geçilmez. Peynirin hayatımızda yeri çok büyük. Genelde sabah kahvaltısı veya çeşitli çeşnilerin yanında bulundurulur.

İnsan hiç bir şey bulamadığında evde ekmeğin arasına peynir ve domates kor öyle yer ve doyar. Peynirin kullanım alanı malumlarınız üzre çok geniştir.

Ancak ben bir kaç senedir peynir yiyemiyorum. Sebebi o güzelim burcu burcu kokan peynirlerden pek eser kalmadığı ve artık yediğimde midemi yakıp kavurduğudur. Nadir rastlıyorumeski güzel ve aynı lezzette peynire. Oysa çok severdim bir zamanlar ve yediğim zaman hiç bir şekilde dokunmazdı bana.

Pahalandıkça peynirlerinde hem kalitesi hem lezzeti düştü yerlere. Millet alabilsin diye kimbilir kimler neler katıyorlar peynirlerin içine. Artık peynir değil sanki yoğurt tadında işte öylesi bir kahvaltılık yiyorum. Bana öyle geliyor ve bir çok kişidende duydum aynı benim gibi düşünüyorlar. Ama hemen hemen tüm peynir çeşitlerinde aynı trajedi yaşanıyor. Her yiyecek alanında bir art niyet katılmış ürünler piyasada görünüyor. Bibere, zeytinei, kıymaya, sucuğa, salama, sosise, ekmeğe, meyveye, sebzeye, tohuma , toprağa, çiçeğe, yaprağa hep kaç senedir kötü eller uzanmış güya üretim yapılıyor. Millete işte bu tip hareketlerle kansere zemin hazırlanıyor.

Kanser vakaları artıyor ve dahada artacakmış... Evet Efendim niye gerçek bir denetim yapılmıyor. Neden halkın sağlığıyla oynanıyor.. Lütfen artık sayın üreticiler ve tüketiciler daha dikkatli ve vicdanlı olalım...

Peynire hasretim evet peynire hasretim. Bir çok kişide peynire ve mis kokulu elmaya hasret... Ben bunu bilir bunu söylerim. Güzel yiyeceklerde var adına herşeyden önce organik diyorlar... Ama herkes alabiliyormu bunları el yakıyorlar. Daha güzel bir hayata ve nice nice güzel 19 Mayıs Bayramlarını kutlamaya ....