Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '07

 
Kategori
Sinema
 

Philip K. Dick'in Düş Dünyası

Philip K. Dick'in Düş Dünyası
 

Uzun zamandır beklenen proje sonunda bulunur ve zamanımızın en başarılı yönetmeni sayılan Steven Spielberg ile Hollywood’un en büyük yıldızı Tom Cruise, Azınlık Raporu’nda bir araya gelir.


Film, bilimkurgu sinemasının en iyi örneklerinden bazılarına esin kaynağı romanlarıyla tanınan ve en az eserleri kadar ilginç bir hayat süren, fantezi ve bilimkurgu dünyasının efsane yazarlarından Philip K.Dick’in (kısaca PKD) bir öyküsünden uyarlanmıştır.


16 Aralık 1928’de ikizi Jane’le birlikte dünyaya gelmiştir Philip. Doğumdan iki ay sonra Jane’in ölmesi, daha sonra Philip’in üzerinde derin izler bırakacaktır. Bu olayın etkisi, PKD’in romanlarında kendini gösterir. Örneğin ‘‘Dr. Bloodmoney’’de ikiz kardeşi ölülerle konuşabilen bir kızın hikâyesini anlatmıştır.


1950’lilerin bilimkurgu dünyasında devrim yaratan sınırsız bir düş gücünün eseri olan PKD romanları, valiz şeklindeki psikiyatristler ve parayla çalışan konuşabilir kapılar gibi son derece uçuk tasarımlarla doludur.


Ancak, zamanında okuyucuya en az bu örnekler kadar uçuk gelse de, teknolojik gelişmeler sonucunda gerçek olup hayatımızın bir parçası haline gelen tasarımları da vardır yazarın.


Örneğin yıllar önce "The Three Stigmata Of Palmer Eldricht"te (1964) şimdi bize çok sıradan gelen internet sohbetlerini öngörmüştür. Şöyle diyor Ubik adlı eserinde: "Bir yabancı sizin içinizde mi geziniyor? Hiç tanımadığınız birisi bütün yaptıklarınızı biliyor mu? Asla tanımak ya da evinize davet etmek istemeyeceğiniz birisi? Endişelerinize son verin. En yakın sağduyu organizasyonuyla bağlantıya geçin, ilk önce bir izinsiz işgal kurbanı olup olmadığınızı söyleyecek ve ardından sizin talimatınızla bu işgaller, uygun bir ücret karşılığında engellenecektir."


Yıllarca ne özel yaşamında ne de zihninin içinde huzur bulamayan PKD, beş kez evlenmiş ve neredeyse tüm yaşamı boyunca uyuşturucudan vazgeçmemiş! Yalnız bir ara, Şubat 1972’deki intihar girişiminin ardından yeni girişimlerin önünü almak için uyuşturucu tedavisi görmeye başlamıştır.


Karanlığı Taramak adlı kitabında: "Sadece çamur görüyorum. İçerisi çamur, dışarısı çamur. Herkesin iyiliği için, umarım tarayıcılar daha iyisini görüyordur. Çünkü eğer tarayıcı sadece karanlık görüyorsa, yani benim gördüğüm gibi, o zaman bizler lanetlendik demektir. Her zaman olduğu gibi, aynı şekilde yine lanetlendik ve böyle giderse sonunda kendimizi ölmüş bulacağız. Çok az biliyor ve onu da yanlış biliyor olarak" der.


PKD, yapay zekaya ve sibernetiğe getirdiği yeni yorumlarıyla, "insanoğlunun gerçeği nedir" sorusunu öykülerinin odağı yapmış. Bunun nedeni; onun insana, Tanrı’ya, gerçeğe ilişkin arayışı olsa gerek.


Çin kehanet sanatı, en büyük ilgi alanlarından biri olmuş hep. Hatta 1962’de yazdığı romanı ‘‘The Man In The High Castle’’ın akışını da bu yöntemi kullanarak belirlediği söyleniyor. 1974’te halüsinasyonların yaşamındaki etkisi gittikçe artmış.


I. Yüzyılda Roma’da yaşadığına dair ipuçları olduğunu, Beatles’ın "Strawberry Fields Forever" şarkısının içinde onu oğlunun ölümcül fıtık hastalığına ilişkin uyaran sesler duyduğunu, pembe bir ışık huzmesi aracılığıyla birilerinin (şüpheliler arasında uzaylılar, ölen kardeşi, Leningradlı bilim adamları ve nihayet Tanrı da varmış!) kendisiyle iletişim kurmaya çalıştığını ileri sürmesi, o dönemde gördüğü halüsinasyonlara bağlanıyor...


PKD, yaşadığı dönemde henüz hız kazanmamış olan teknolojinin, gelecekte nasıl bir dünya kuracağını, insanoğlunun nasıl köşeye sıkışacağını gösterir eserleriyle. 1950’lilerin bilimkurgu dünyasında devrim yaratan sınırsız düş gücüyle sinemaya damgasını vurur. Totall Recall (1990), Impostor (2002), Screamers (1995) filmlerine konu olan öykülerin yaratıcısıdır. The Truman Show, Matrix, Vanilla Sky, Fight Club gibi son dönem filmlerin çoğunda onu hatırlatan bir bakış açısı vardır.


2 Mart 1982’de, 54 yaşında, Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? adlı kitabından sinemaya uyarlanan Blade Runner (Bıçak Sırtı)’ın tamamlanmış halini görmesine sadece birkaç hafta kala geçirdiği beyin felciyle son bulur yaşamı...


Hep yabancısı olduğu, alışamadığı dünyaya ve dünyalılara veda eden PKD, ikiz kardeşi Jane’in yanına gömülür. Arkasında otuz altı roman ve yüzlerce öyküden oluşan, Hollywood için geleceği anlatan, kehanetlerin ulaştığı bir zirve bırakır.


Öyküleri günümüzde arka arkaya filme alınıyor. Değeri öldükten sonra iyice anlaşılan yazarın sadık hayranları, kendilerine "Dick Kafalılar" anlamına gelen "Dickheads" diyorlar...

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..