Phuket - Phi Phi Adası ve Phrom Thep'de Günbatımı

Bu arada ek bir bilgi, Tayland için yoğun sezon Kasım-Nisan arası, diğer aylarda düşük sezon olduğu için herşey çok daha ucuz.

Phuket'te kaldığımız Aspery Hotel Patong bölgesindeydi. Patong için Phuket'in kalbi diyebiliriz. Ancak ilk dakikalarda biraz şaşırmanız mümkün. Hani turkuaz deniz beyaz kumlar diye üzülmeyin. Patong eğlencenin, masajın ve turların merkezi. Burada kalıp etraftaki adalar için turlara katılmalısınız, araba kiralayarak Phuket'in diğer sahillerini gezmelisiniz ve akşamları ise eğlencenin tadını çıkarmalısınız.

Biz ilk gün uzun uçuşların yorgunluğu ile sadece keşif yürüyüşleri yaptık. Patong'un en ünlü barlar sokağı olan Bangla Road gündüz bile kalabalık ama oraya asıl akşam 9'dan sonra gitmek gerekiyor. Biz de yemeğimizi yedikten sonra biraz dinlenip çıkmaya karar verdik.
 

Gece Bangla sokağında ellerinde bukalemun ve slow laurie olan adamlar turistlerin peşini bırakmıyor. Fotoğraf çektirenlerden birkaç baht almak için epey çabalıyorlar. Her ne kadar slow laurie'lere bayılsam da hayvanların kullanılarak para kazanılmasına karşı olduğum için hep uzak durmayı tercih ettim.

Bu adamların dışında sokakta Ping Pong show satıcılarının barikatları bulunuyor. Bunları aşmak istiyorsanız sakın ellerindeki tanıtım kartlarına bakmayın yoksa ilgilendiğinizi düşünüp yakanıza yapışıyorlar.

Bangla sokağında her çeşit bar bulmak mümkün, direklerde dans eden kızların olduğu ya da sadece canlı müzik yapan barlar genellikle ilk katlarda. Striptiz showların bulunduğu veya ping pong show barları ise genellikle üst katlarda bulunuyor.

İlk gecemizde sokakta yürürken farketmemeniz mümkün olmayan dev kaplan maketleri ile süslü Tiger'ı keşfettik. Burası ilk bakışta tek bir mekan gibi görünse de içinde bir sürü bar bulunduruyor. Girişte Blix adında bir bar var ve bize göre en iyi dans showlarını burada izledik. Ek bir bilgi daha; oturduğunuz süre boyunca yanınıza gelen mekanın eğlence kızlarına içki ısmarlamak durumunda kalıyorsunuz. Bu sadece erkeklere yönelik bir eğlence değil, çift olarak gittiğinizde de esprileri ve danslarıyla epey güzel vakit geçirmenizi sağlıyorlar.

İlk gecemizi sonlandırmadan ikinci günümüz için turumuzu da ayarladık. Patong'un her sokağında neredeyse her köşede tur satışı yapan tezgahlar bulunuyor. Pazarlık yaparak uygun turlar ayarlamak hiç zor değil. Biz de Phi Phi adası turunu kişi başı 1150 Baht'a aldık.

Sabah 7:30'da tur firmasının ayarladığı minibus bizi otelimizden aldı. Yaklaşık 1 saat süren yolculuk sonunda tur ekibinin olduğu yere ulaştık. Burada turla ilgili bilgiler verildikten sonra, snorkel için isteyenler paletlerini aldılar ve hızlı motora binmek üzere iskeleye gittik.

Hızlı motor epey eğlenceli, başlangıçta sabahın ilk saatleri olduğu için ve kahvaltı yapmadığımızdan biraz midem bulandı ama sonra insan alışıyor. Gerçi alışamayanlar da oldu ama bu detaylara ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum :)

Bir saatlik yolculuk sonunda Phi Phi Ley adasında bulunan Maya Bay'e ulaştık, burası "The Beach" filminin çekildiği Leonardo di Caprio'nun kumlarında uzandığı sahil. İşte burası turkuaz suların beyaz kumlara kavuştuğunu gördüğümüz ilk yer oldu. Ancak malesef sular öğleden sonra çekildiği için bütün turlar aynı zamanda bu kıyıya geliyorlar ve bu cennet koyda denize girmek için yer kalmıyor. Adanın diğer tarafında bir başka koy bulunuyor, 5 dakikalık yürüme mesafesinde olan bu koyda serinlemek için 5 dakika yüzmek mümkün.
 

Bize verilen kısa süreden sonra hemen turumuza devam ettik ve bottan inmeden başka bir koyu gezdik. Burada sadece fotoğraf çekip etrafı izleyebildik. Dev kayaların, lavların soğuması ile oluştuğunu öğrendikten sonra gördüklerimiz bizi daha da etkiledi. Koyu, botla gezdikten sonra ünlü Monkey Beach'e yani maymun plajına gittik. Maymunlar epey evcilleşmiş görünseler de hala biraz yabani olduklarını söyleyebiliriz. İçlerinden bir tanesi uzattığımız fıstığı alacak gibi yapıp diğer elimizde tuttuğumuz pakete hamle yaptı. Epey uyanıklar anlayacağız ancak bir o kadar da sevimliler.
 

Monkey Beach sonrasında durağımız Phi Phi Don adası yani üzerinde konaklama imkanı bulunan asıl Phi Phi adası. Burada tura dahil olan öğle yemeğimizi yedikten sonra biraz yüzüp serinledik ancak hala snorkel yapma fırsatı bulamadığımız için sabırsızlanmaya devam ettik.

Son durağımız Khai Nok adası oldu ve sonunda snorkel yapabildik. Ancak kıyı çok sığ ve kayalık olduğu için epey zorlandık. Küçük küçük bir sürü renkte balıklar gördük. Çok yeterli olmasa da ilk tur için tatmin edici bir deneyimdi diyebiliriz.

Başta da belirttiğim gibi biz düşük sezonda gittiğimiz için hava açısından süprizlere açıktık ve ilki bizi dönüş yolunda yakaladı. Hızlı botun 3 motorundan biri bozulduğu ve ileriden de fırtına usul usul yaklaştığı için denizin ortasında yeni bir bota geçiş yaptık. Sonra fırtınaya doğru hızlı bir şekilde ilerledik. Hızlı botun ön tarafı tam da aksiyon sevenlere göre çünkü dalgalar geldikçe sürekli zıplatıyor. Başlangıçta diğer tur katılımcıları ile yer kapma mücadelesi verirken, fırtınada aksiyon peşine düşen tek deliler biz, bir Hong Kong'lu çift ve rehberimiz oldu. Yağmur o hızla giden bir teknede kurşuna dönüşüyor bu yüzden siper alarak 45 dakikalık yolculuğu tamamladık. Rehberimizin "free showeeeeer" sözü hala kulaklarımızda.
 

Akşam tabi o yorgunlukla eğlence olmaz dedik ve önce biraz uyuduk sonra her aksam rutinimiz haline gelecek olan masaja gittik. Yemek sonrası tekrar Blix'e uğradık. Bu defa temaları kedi kızlardı.. Kostümlerine bayıldım.. Hatta Mina'nın tacını araklamayı da düşündüm ama malesef dans şovundan önce geri aldı..

Tur rehberimizin önerisi üzerine Famous isimli gece kulübüne gitmeye karar verdik ancak sonra pişman olduk. Çünkü hem giriş ücretliydi hem de kimse yoktu. Havuz başında içkimizi içtik, kalkmak üzereyken ateş şovu başladı, bu da en azından giris ücretlerimizi kurtarmış oldu.

Sonraki durağımız Bangla sokağı girişindeki diğer cadde üzerinde bulunan FBI oldu. Burası çift olarak takılmak için pek cazip bir yer değil, genellikle bekar beylerin Thai kızları ile tanışıp geceyi sonlandırdıkları bir kulüp. Dans etmek için FBI yerine Hollywood'u tercih edebilirsiniz, biraz daha kaliteli bir ortamı var.

Otelimiz Bangla sokağına çok yakın olduğu için biz yürüyerek döndük ama tuk tuklar ve taksilerle beraber diğer bir alternatif ise motor taksiler. Kişi başı 100 Bahta istediğiniz yere götürüyorlar.

Sonraki gün hem turun yorgunluğu ile hem de gece çok geç yattığımız için neredeyse 3 civarında uyanabildik. Dolayısıyla kendi kendimize bir program yaptık ve araba kiralayarak adayı gezmeye karar verdik. Kiraladığımız araç Toyota markaydı ve bir gün için 1100 Baht ödedik. Motor kullanabilenler için gezmek hem daha zevkli hem de daha ucuz diye düşünüyorum. Motorların günlük ücreti 200 Baht.

Aracımızı alıp adanın en güneyinde bulunan gün batımı izleme noktası Phrom Thep'e doğru yola koyulduk. Önce yolda başka bir manzara noktasında mola vererek hem kahvaltı hm de öğlen yemeği niyetine Türkiye'den götürdüğümüz beyaz peynir ve konserveleri yedik. Karıncalar da nasiplerini aldılar. Sanırım artık bu güzel lezzetlerle tanıştıktan sonra hayatları eskisi gibi olamayacak.
 

Phrom Thep'e vardığımızda gün batmak üzereydi, tam da vaktinde yetiştik. Manzaranın keyfini çıkardıktan sonra hediyelik eşya dükkanının arkasında bulunan açık hava restoranına gittik. Restorana giriş için çok güzel çiceklerle süslenmiş, ışıklandırılmış bir patika yapmışlar. Masalar alabildiğine deniz ve ada manzaralıydı. Karnımız tok olduğu için çay ve meyve ile keyfini çıkardık. Sonra bir yağmur sezonu klasiği olarak hava birden değişti ve fırtınaya yakalanmadan dönüş yoluna geçtik.
 

Akşam yine masaj rutinimizi gerçekleştirdik ve eğlenceye ara vererek erkenden uyuduk. Aracı akşam 4'te teslim aldığımız için Phuket turumuza ertesi gün akşam 4'e kadar devam ettik.

Phuket gezimizin devamı için buraya tıklayabilirsiniz.

Maya Bay fotoğraflarımızın devamı için tıklayın.
Patong  fotoğraflarımızın devamı için tıklayın.