Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Pipo, bir "entel-dantel" işi midir?

Pipo, bir "entel-dantel" işi midir?
 

Kesinlikle değildir efendim. Pipo, başlı başına bir hobi, uğraş ve kültür meselesidir. Bu arada, en son söyleyeceğimi de baştan söyleyeyim ki sonraki düşüncelerimi rahatlıkla ifade edebileyim. Evet değerli okurlar, pipo da dahil olmak üzere her türlü tütün ve tütünden mamul ürün, insan sağlığına son derece zararlıdır. Şimdilik nokta.

Daha önceki bazı yazılarımda da belirttiğim üzere, lisans eğitimimi Hacettepe Üniversitesi'nde tamamladım. Bölümümüz, Ankara'nın, Eskişehir Yolu üzerinde bulunan Beytepe Kampusu'nda idi. Söğütözü Kavşağı'ndan sonra önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi, ardından Bilkent ve sonrasında da Hacettepe-Beytepe Kampusu sıralanırdı.

Hacettepe Üniversitesi, malumunuz, eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı tarafından kurulmuş bir okuldur. Tıpkı Bilkent Üniversitesi gibi. Dolayısıyla, okulun eğitim anlayışına da Amerikan tarzı bir ekol hakimdi. Zaman zaman Ankara Üniversitesi'nin DTCF, Hukuk ya da Siyasal Bilgiler Fakültesi gibi okullarına ya da Gazi Üniversitesi'nin bazı bölümlerine gidip de kendi okulumuza döndüğümüzde başka bir dünyaya gelmiş gibi hissederdik. Bu anlamda ODTÜ-Bilkent-Hacettepe birbirlerine daha yakın ve benzer dururlardı.

Derslerde son derece rahattık, hem hocalarımız hem biz. Ders esnasında çay-kahve içilebilir, hatta öğretim üyesi izin verdiği takdirde sigara bile kullanılabilirdi. Bir trafik kazası sonucu, birkaç sene önce, zamansız kaybettiğimiz, değerli hocam Sayın Prof.Dr.Ali İhsan Bağış Bey'den siyaset bilimi, Türk siyasal hayatı, siyasal düşünceler tarihi gibi dersler alma imkanını buldum. Hatta lisans tezimi bile kendisinden verdim. Son derece iyi yetişmiş, asıl uzmanlık alanı "dünya ve ortadoğu su politikalarının stratejik ve uluslararası siyasete yansımaları" olan ve aynı zamanda bölüm başkanlığımızı da yapan bir değerli bilim insanı idi.

Ali İhsan Hoca, sıkı bir pipo tiryakisiydi. Genellikle; gri pantolon ve beyaz, manşet düğmeli gömleğinin üzerine giydiği, cep armalı, lacivert blazer ceketinin cebinde; piposu ve o muhteşem tütünleri hiç eksik olmaz, ders verirken de içerdi. Piposunu yaksın da o çok sevdiğim tütünün kokusu sınıfı doldursun diye dualar ederdim. Bazen tütün paketinin sonuna gelmiş ya da piposu temizlenme ihtiyacı içinde olmuş olur ve derste, bizlerden sigara rica ederdi. İşte, ilk pipo merakım bu dönemlere rastlar.

Bir süre sonra, ben de kısıtlı öğrenci bütçemle, Ankara-Maltepe'de bulunan ve kaçak malların satıldığı Amerikan pasajından bir tane pipo ve bir paket de tütün aldım. Ve böylece, artarak devam eden pipo tutkum başlamış oldu.

Gerçek ve sıkı pipo tiryakilerinin en az yedi adet farklı piposu olur efendim. Değişik özelliklerdeki, bu en az yedi adet pipoyu, her gün birini kullanmak suretiyle, haftalık olarak dinlendirerek içerler. Piponun yanında, tütünü hazneye yerleştirmek için kullanılan pipo kaşığı, filtre temizleme bezleri ve şeritleri, özel pipo tablaları, çubukları ile apayrı bir kültür meselesidir pipo tiryakiliği.

En çok bilinen ve kalitelilerinden olan pipo tütünü markası "Captain Black"tir. Özellikle "Captain Black Gold"un muhteşem çikolata kokusunu beş kilometreden alabilirim. Tıpkı mutfakta olduğu gibi pipo tütünlerimde de farklı lezzetler arama çabalarım hep devam etti. Bu çabalar farklı markalar bulma şeklinde olduğu gibi kendi özel harmanlarımı oluşturma şeklinde de tezahür etti. Mesela benim en çok sevdiğim harmanım; eşit oranda "Captain Black Gold"un (kahverengi ambalajlıdır) çikolata tadı ile "Captain Black Vanillia"nın (krem renkli ambalajlıdır) süt-vanilya karışımıdır. Bu tütünleri itina ile birbirine karıştırıp, kısa süreli bir havalandırma işlemine tabi tuttuktan sonra tekrar özel kaplarına koymanın bile insana verdiği özel bir haz vardır.

Sigara, nargile, puro ve pek tabi ki pipo gibi tütün ürünlerinin her birinin sağlığımıza olan zararlı etkilerinin altını bir kere daha çizerken aklıma bir rakı markasının reklam sloganı geldi. Yazımı, bu sözlerle noktalamak istiyorum: "Böyle güzel rakı içmemiştik demeyiniz, kararında içiniz." Her şey kararında, her şey zamanında efendim.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..