Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '11

 
Kategori
Kitap
 

Piraye

Piraye
 

Piraye, Canan Tan’ın eşsiz, benzersiz bir romanı. Aslında duyduğum, dinlediğim bir çok yaşanmışlığın roman hali. Özellikle genç kızların okumasını tavsiye ediyorum. Ben okuyalı uzun zaman oldu. Defterlerimi karıştırırken rastladım kitapla alakalı bazı notlara ve yazmaya karar verdim.

Piraye adını Nazım Hikmet’in eşinden almış bir genç kız. Babası edebiyata, şiire olan tutkusu ile kızının adını Piraye koyar. Kızı da kendisi gibi içinde edebiyat ve şiirlerle büyüttüğü bir dünya kurar. Bu tutku hayatının bazı evrelerinde ilişkilerine yansır. Üniversite’yi bitirdikten sonra Diyarbakır’a gelin gider Piraye. Aşkın gözleri kör ettiği dönemler biter ve gerçek yaşam başlar onun için. Okul, aile, evlilik üçgeninde yaşananlara tanıklık eden bir dille anlatılmış muhteşem kitap… Kültür farkının yarattığı sorunlar ortaya çıkar, asıl yaşam öyküsü bu evlilikten sonra başlar.

Zaman zaman iş yerinizden bir arkadaşınız, okuldan bir sırdaşınız, kendinizden biri gibi hissedeceksiniz onu. Kitaptan bir alıntı paylaşarak yazıma son verirken, okuduğunuzda birkaç gün etkisinde bile kalabileceğinizden emin olduğumu belirtmek isterim.

(...) Kızıl saçlıymış Piraye.

Kendimi, keşke ben de kızıl saçlı olsaydım, diye hayıflanırken yakaladım kaç kez...

Okudukça, dizelerin arasına dalıp kendimden geçtikçe, tehlikeli bir biçimde özdeşleşiyordum Piraye'yle.

Tiyatro sahnemde, bundan sonraki rolüm belliydi artık. Nâzım Hikmet'in Piraye'si rolünü oynamak...

Peki bana eşlik edecek oyuncu kim olacaktı?

Bunu düşünmek hile anlamsızdı; karşımda Nâzım vardı ya...

ŞİİR YÜZLÜ PİRAYE... Kendi yazdığı senaryolarda yaşıyor.

(...) Kim olursa olsun; evleneceğim insan, benim varlığımı yok sayarak bir başkasıyla beraberlik yaşayacak ve ben buna seyirci kalacağım ha...

Yazgıymış!

İnanmıyorum yazgıya falan... Onu yaratan da, şekillendiren de bizleriz.

Benim yazgım kendi çizeceğim yoldur!

O yolda beraber yürümeyi kabullendiğim insanı da kimseyle paylaşamam ben...

YAZGIYA BİLE KAFA TUTACAK KADAR YÜREKLİ... Özgürlüğe âşık!

Ancak, başkaları tarafından yerinden oynatılan kilometre taşlarının, gene başkalarınca gelişigüzel dizilmesiyle önüne serilen yolda yürümeye mecbur bırakılınca... İşler değişiyor.

(...) Hiç hayıflanma, o şiirsellikten uzak düştün diye. Gözlerini aç ve o günlerde göremediğin gerçeği gör artık...

Nâzım da o sevda yüklü dizelerini eliyle bir kenara itip, daha sıcak bulduğu kollara koşmamış mıydı?

Haşindin yaptığı, onunkinden çok mu farklı?

Kendince tanrılaştırdığın tapınmaktan gurur duyduğun putların, gerçekte basit birer taş parçası olduğunu ne zaman kavrayacaksın?

Ama, gönlün gerilerde bir noktaya takılı kaldıysa eğer, sevinebileceğin bir gerçeklik duruyor orada.

İşte şimdi, Nâzım'ın kızıl saçlı Piraye'siyle tam olarak özdeşleştin.

Kutlu olsun.

Fırtına gibi bir yaşam öyküsünün başoyuncusu oluveriyor PİRAYE... 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..