- Kategori
- İlişkiler
Pislik Yağıyor Üzerimize Belli de, Sığınacak Dam Nerede?
Bir dam bulmak zor. Bulunca değerini bilmek gerek.
Allah acil şifalar versin canım hocam Yaşar Nuri sık sık yineler sohbetlerinde, Kur'an ı Kerim'deki o mesaj yüklü- tabi ki anlayana- ayeti. .. Tam olarak ifade edemeyebilirim "mealen" şöyle diyor Yaradan : "Aklını işletmeyen toplumların üzerine pislik yağdırırız.... " Müslüman olduğunu iddia eden topluluklara, milletlere bakın Allahaşkına, aklını işletmiş olsalardı bugünkü acınacak durumda mı olurlardı. Hepsinden geçtik birbirleri ile (İran-Irak savaşı örneği) yıllar süren savaşlar mı yaparlardı?
Bir de "gâvur" dediklerine bakın, hatta ateist bilinen ülkelere. Tam da Akif'in dediği gibi İslamiyet'in emrettiği çizgide; gerek insan ilişkileri gerekse idare sistemleri... Eğitim anlayışı ve işleyişi, zaten tam da arzu edilen bir öngörü ve sonuç çizgisi dahilinde...
Çok şükür inançlı bir çevrede yetişmiş, inançlı biriyim ama eşime de sık sık söylediğim gibi İslamiyet bunların yoluysa şayet ... Halk arasında da yaygındır "insanı dinden imandan edecekler" söylemi...
İslamiyetin bu derece dejenere olmasından yarar sağlayacak kendi dini akidelerini dünyada hakim kılmak isteyenlerin tezgahları, tüm yaşananlar . Bal gibi de, ağızlara sakız olup anlamını yitiren, içi boşaltılmaya çalışılan "dış güçlerin oyunu" gerçeği , bütün bunlar... İçerde bunlardan yararlanmak isteyen, çıkarları için Müslümanlığı yerlerde sürüyen güruh da bunların maşaları elbette...
Zaten ülkenin içinde bulunduğu güçlükle nefes alınan ortamı yüzünden, şehitlerimize bile gereken duyarlılığı tepkiyi gösteremiyoruz ; adeta dumura uğradı sinir sistemimimiz . Üstüne bir de gün geçmiyor ki taciz, sapıklık haberleri işitmeyelim.
Bir annenin, kocasından gizli 6 yıl birlikte olduğu aşığı ile; olaydan haberi olan on yaşındaki oğlunun ölümüne seyirci kalması belki de azmettirmesi...
Amacı dindar gençlik yetiştirmek olan bir vakfın öğretmeninin erkek çocuklara tacizi...
Aileden sorumlu, üstelik bayan , muhtemelen anne olan bir kişinin, konuyla ilgili olarak "bir kereden bir şey olmaz" diyerek birazcık aklı, vicdanı olan insanların midelerine sancı girmesine sebep olan beyanı...
Bir bayan öğretmenin yine küçük yaştaki kız öğrencisine tacizi,
onun telefonuna çıplak resimlerini gönderecek kadar gözü dönmüşlüğü ...
Cübbeli ünvanı ile ünlü bir zamanlar fuhuşla ilgili hapse girip çıkmış olan utanmaz adamın (en masum bu geliyor sıfat olarak aklıma, aslında hangi sıfatlara layık olduğunu izan sahibi herkes çok iyi bilir) söyledikleri...
Eğer face'den okuduğum paylaşım yalan değilse, şöyle buyurmuş bu zavallı insan : "İslam'da erkek çocuklarla yakınlaşma vardır buna "bademleşme" denir . Bu nedenle Ensar vakfındaki olay normaldir. Bunu ateistler saptırıyor ..." Saç baş yolduran böylesi sapık, sözüm ona fetvalar...
Çölde yürürken bir su birinkintisine rastlamış gibi oluyorum, güzel insanların sergilediği güzellikleri görünce. Örneğin; üniversiteli öğrenciler birleşip bir köy okulunu onarmışlar haberi... Örneğin, 16 yaşında bir çocuğun hiç tanımadığı halde boğulmak üzere olan birini kurtarmak için suya atlaması ve onu kurtarması... Gazetelerin köşelerinde veya haberlerin minik bir bölümünde göğsümüzü kabartan yurt dışında adımızı duyuran; spor veya bilimde başarılarını kanıtlayan güzel insanlarımız....
İnsan olmak için ille de yüksek öğrenim gerekmiyor. O Allah vergisi bir şey. Anlatacağım olay görevi insan sağlığından sorumlu bir doktorun bir köpeğe bir insandan daha çok önem verdiğinin acı bir örneği ...
Karı koca emekli öğretmen olan bir ailenin karı koca doktor olan komşuları vardır. Doktor olanların çocukları yoktur, köpeklerini belki de bu nedenle çok önemserler.Kendileri gibi ; çocukları olmasına karşın aynı şekilde köpeklerine çocuklarından daha çok vakit harcayan diğer bir komşuları ile köpek dostluğu nedeni ile çok iyi anlaşırlar... Bu nedenle köpeğe verilen aşırı önemin çocukla pek ilgisi olmayabilir, orasını bilemem...
Bir gün, bu doktor komşuların köpeği , emekli öğretmen karı kocanın kendilerine gelen yaşlı ve hasta babalarına saldırır. Doktor bayan yaşlı adama " bu köpek senden daha az tehlikeli " gibi yakışıksız bir söz sarfedince, öğretmen komşu ile aralarında tartışma çıkar.
Daha sonraki bir gün ise, yine aynı şekilde, aynı baba ve anne, kardeşler öğretmenleri ziyarete gelir. Köpek sever komşuların sokakta besledikleri beş altı köpekten biri kapıda yine anneye doğru yaklaşarak havlamaya başlar. Öğretmen, yine bir tatsızlığa meydan vermemek adına köpeği uzaklaştırmak için bir iki kez "hoştt" der. Sadece budur yaptığı , taş veya sopayla falan değil sadece "hoştt" der uzaklaştırabilmek amacıyla... Doktor bayan, misafirler içeri girdikten sonra mahalleye yeni taşınan yan komşuya şöyle seslenir "Sizde kuduz aşısı var mı ? birileri kudurdu da... " Yetmiyor... Kendisi gibi köpeksever ! komşuya gidiyor kapıdan bağırıyor."Sizde kuduz aşısı var mı" Tabii o anlıyor, zira öğretmenlerle o da kavgalıdır , her fırsatta öğretmenlerin gelenini gidenini takip eder bu yüzden ... "Kudurmuş mu yine, evet evet var" şeklinde tam da kendine yakışır şekilde cevaplar , çok değerli, hem de "uzman" sıfatını almış doktor komşusunu...
Ben bu olayı bir yakınımdan duydum, ya da siz öyle bilin, bu da bir beyaz yalandır kimbilir :)) Önceki yazılarımı okuyanlar anlamışlardır...
Şahsen gazeteden filan okusam, Allah Allah , doktor , öğretmen ? Diye şaşıp kalırdım. Ve de hiç yakıştıramazdım. Hani bugünlerde gündemde olan "tuz koktu mu" sözü aklıma gelir ama işte insan olmak çok başka bir şey...
O yüzden değerli okuyanım, güzel insanların sayıları o kadar azaldı ki, bulduğunuzda sımsıkı sarılın ona veya onlara ; öyle ufak tefek nedenler yüzünden küsmeyin,küstürmeyin...
MB' da on yıla yaklaşan bir süredir duygularımı, düşüncelerimi, gözlemlerimi paylaşıyorum. Zaman zaman ben de hoş olmayan eleştirilere maruz kaldım. Olabildiğince saygı sınırını aşmadan cevapladım. Bazılarını ben eleştirdim kendimce... Yine aynı saygı sınırı içinde cevap aldım . Burada yazmak için vakit harcayan, birikimine, yeteneğine güvenerek paylaşımda bulunan; fikirlerime uygun veya değil her yazara saygı duyuyorum. Bilgi ve birikimlerin paylaşıldığı ; insanlık adına ülkemiz adına, denize bırakılan birer deniz yıldızı, her bir yazı...
Başlıkta sorduğum soruyu yineliyorum. Pislik yağıyor belli de, sığınacak dam nerede?
Ülkemiz bir pislik yağmuru altında... Gençlerin pek çoğu uyuşturucudan medet umar durumda. İnsanlar para için öz çocuklarını satıyor, geçim derdi ,işsizlik , ülkenin bir bölümünde iç savaşın yaşandığı, gencecik bedenlerin toprağa düştüğü bir süreç... Ekranda gözlerine bakmaya utandığımız fidanların bıraktığı yürek yangınları...
İşte, demem o ki sevgili MB'un değerli yazarları ve okur, MB bizler için BİR DAM... Ben öyle görüyorum. Burada görüşler, bakışlar farklı olabilir ama madem ki on yıldır devam eden bir yazı ortamı var . Eskiler ve yeniler demeden şu görüş bu görüş demeden , kırmadan, dökmeden bu dam altında sesimizi duyurmaya, ortak paydalar aramaya devam etmeliyiz.
Zaten her ortamda kavga var, bölünmüşlük var, biz farklı olalım...
Sevgili Filiz üzülmüş (Filiz Alev) Ben de üzüldüm.
Sağlık sorunlarımla savaşmaktan uzun süredir yazamadım. Çok fazla da okuyamadım . Bu yüzden Fransız kaldım MB'un son zamanlardaki gergin havasına belki... :) Umarım ortada bir yanlış anlaşılma vardır. Umarım barış sağlanır. Geçmişte "hıyar" lı söylemler gibi nahoş atışmalar oldu ama sonrasında barış sağlandı unutuldu gitti...
Yazan, resim yapan, müzikle uğraşan , sanatın çeşitli dallarında bir şeyler üreten, üretmeye çalışan her insan saygıdeğerdir. Bu yüzden kırmayın, incitmeyin... Güzel insan o kadar azaldı ki, değer bilin...
Derim ben ...
Elbette bunları kendime de söylüyorum. Hoşgörü kanatlarımı oldukça geniş tutabilmek adına, zaman zaman ben de zorluyorum kendimi...