- Kategori
- İnançlar
Pişmanlık külü ve hüzün rüzgarı
Ey kendim,
Herşeyde haklı görürken kendini,
Hiç suçladın mı kendi kendini,
Hiç pişman oldun mu, sende ?
Herşeyi kendin kazandığını sanırken ?
Aslında herşeyin lütüf olduğunu, anladığın anda
Sende pişman olmadın mı? Yaptıklarına, yapacaklarına
Senden geriye hiç pişmanlık külü kaldı mı ?
Tevbe, yine de tevbe, İblis diretti de iblis oldu.
Cennet için yaratılan baban Adem
Utancından bin yıl göge bakamadı da,
Zürriyetinden ne Peygamber geldi, geçti.
Dünyadan gelip, giderken.
Hiç mi görmedin, Rabbinin affını, merhametini.
O seni affedince, merhamet edince sana, niye pişman olmadın ?
Herkes, varislerine mal bırakırken
Ve bir baba çocuğuna güzel ahlaktan başka miras bırakamazken.
Senden geriye, niye pişmanlık külleri kalmadı, kalmamalımıydı ?
Aynı şarkıyı biri neşeyle, biriyle hüzünle dinlerken.
Aynı sevgiliden biri kahkahayla, biri hüzünle ayrılırken.
Sen neden hüzünle ayrılan taraf olmadın ?
Dünyada yaşarken de, göçerkende buralardan.
Senden geriye, hüzün ve pişmanlık kalmamalımıydı.
Demekki hüzün ve pişmanlığın tadına varamamışsın sen