Pişpirik oynayarak hızlı tren hattını hizmete soktuk

Hızlı tren, mızlı tren, olduydu, olmadıydı, yetişti yetişmeyecek derken, nihayet İzmirli, banliyö trenleri ile tanıştı. Şöööyle bir kuruluverdi, sessiz ve hızlı giden trene hayran oldu. Derken, yerini beğenmedi, kalktı başka bir köşeye kuruldu, klimalı, konforlu, hızlı, rahat, ferah trenin keyfini bile çıkararak “ Tam da istediğim gibi anasını satiyim!” dedi, oturduğu yerden süratle geçen manzaralara bakıp iç geçirdi ve “ Keşke daha önceleri olsaydı, çok vakit kaybedildi” diye düşündü. Ardından da “ Olsun varsın. Geç oldu, temiz oldu!” diye iç geçirdi.

İnsanlar, layık olduğu şeylere kavuşurlar. İzmir B.Şehir Belediyesi ile TCDD. İşbirliği ile yapımı tamamlanan 79 Km.lik Aliağa – Menderes Banliyö sisteminin başlayan seferleri, İzmirlilerce büyük ilgi gördü.

İnsanlar, dolmuşlarda sıra beklemekten, ağız kavgası yapmaktan, yağmurda beklemekten kurtuldu. Böylelikle medeniyetin icabatına kısa zamanda İzmirli ayak uyduruverdi.

Seyahat esnasında, vagonların birinde, bir köşede pişpirik oynayanlar da vardı. Yıllardır metroyla, banliyö ile haşir neşirmiş gibi bir halleri vardı.

Tren seyir halindeyken bir ara trenin önü kalabalıklaştı. Ve tren o zaman yavaşladı. Halk “üst geçit” istiyordu. Trenin önü kesilmişti anlayacağınız. Trende bulunan Bakan, oracıkta söz verdi. Üst geçit yapılacaktı.

İşte İzmirli böyle. İleri görüşlü, atak, kabına sığmaz, modernizasyona yatkın, verilenden daha fazlasını ister, şükreder ve iyilikleri unutmaz. Te işte o ka!

İçlerinden bir tanesine sorduk “ Nasıl gidiyor? Memnun musun?” dedik. Tam da adamına sormuşuz. “ Ah evladım, benim gözlerim iyi görmeyoru. Nerde ineceğimizi bize birisi hoparlörden söylüyoru, ben de ona göre kapıya gidiyom. Bu devirde kimseye bi şey sorulmeyoru. Sırtlarını döndürenler oluyoru.” Dedi.

Varış istasyonlarını hoparlörden bildiren otomatik cihazdan bahseden muhatabım, belediyeye dualar ederken, bir diğeri de “Bu anosların dilini daha da çoğaltmalı” diye, lafı araya sıkıştırıverdi. Ben de lâfı uzatmadım. Lafın arkasında, her halde kendi dilini ortaya koyma fikri olmalıydı. Hem Türkiye’de yaşa. Bu topraklarda kazan, suyunu iç, ekmeğini paylaş, sonra da kendi dilinden de talepte bulun! Sanki Türkçe’yi anlamıyormuş gibi. Töğbe töğbe!

Velhasıl, şu hızlı tren, metro hizmeti çok iyi oldu. Geç oldu amma, temiz oldu. İlk günlerdeki aşırı talebin, meraktan olduğu da ortaya çıktı. Sonraki günlerde yolcularda düşüş gözlendi.

Bundan sonra, Karşıyaka’dan Mavişehir’e kadar da sahilden tramvay sisteminin kurulması için etütler yapılmakta.