Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '19

 
Kategori
Sinema
 

Piyanist

Almanların ikinci dünya savaşı döneminde yaptıkları soykırım, zulüm vs gibi konuları ele alan birçok filme mutlaka denk gelmişsinizdir. Ama bunların içinde özellikle öyle bir tanesi var ki, hem eziyeti ve zulmü, hem de savaş ortamında yaşam mücadelesi ile beraber sanat aşkını çeken bir piyanistin gözüyle olaylara yaklaşıyor.
 
Varşova devlet radyosunda piyano çalan piyanist Szpilman, Almanların Polonya’yı işgal etmesine tam da devlet radyosunda piyano çalarken yakalanır.
 
Almanların işgali sonrası gettolara yerleştirilen Yahudi asıllı Polonyalılar burada insanlık dışı
uygulamalara maruz kalır. Yahudi asıllı olan bizim piyanist te işe bu gettolarda yaşam mücadelesi verir.
 
Sonra gel zaman git zaman bu bölgede, Almanlar ayıklama yapar ve insanların çok büyük bir kısmını trenler ile soykırım kamplarına götürürler.
 
Piyanist daha sonra gettonun dışındaki tanıdıkları vasıtasıyla buradan kaçar. Dışarıda kaçak göçek yaşamaya çalışır. Daha sonra Almanlara karşı iç isyanlar başlar ve halk örgütlenir. Tabi bu arada Sovyet birlikleri Polonya’ya derinden derinden yaklaşmaktadır. Harabe halindeki yerlerde derbeder görünümü ile yaşayan piyanist, bir Alman subayına yakalanır. Kendini piyanist olarak tanıtan Szpilman’a subay inanmaz ve piyano çalmasını ister. Piyanistin performansı karşısında çok etkilenen Alman subayı, Sovyet ordusu gelene kadar piyanistin saklandığı yere yemek götürür. Daha sonra Sovyetler Polonya’ya gelir. Almanlar temizlenir ve ailesini kaybetmiş olan piyanist tekrar devlet radyosunda çalmaya başlar.
 
Piyano dinleyerek inceleme yazısını yazdığım bu film, 28 Şubat 2003 yılında vizyona girmiş olup, IMBD’den 8.5 gibi iddialı bir puan alarak sinema sevenlerin beğenisini kazanmış. Hala izlememiş olanlar için şiddetle tavsiye ediyorum.
 
 
Toplam blog
: 55
: 61
Kayıt tarihi
: 26.01.19
 
 

1984 Ankara doğumluyum.Çeşitli sektörlerde çalışmış olup şu anda, lojistik sektöründe operasyonel..