PKK-cemaat görüşmesi ve öğrenci olayları...

Hepimizin bildiği gibi PKK Türkiye’ye gelmiş geçmiş en büyük terör örgütüdür. Hatta dünyanın en büyük terör örgütlerinden birisidir. Bu nedenle dünyanın her tarafından destekçisi vardır. En büyük destekçisi de malum dostlarımızdır!

Bu güne kadar bu örgüt hakkında çok şeyler yazıldı, çizildi…

Bu örgüt ile 26-27 yıldan beri silahlı mücadele ediliyor. Bu mücadeleyi Türk Güvenlik güçlerinin yönlendirdiğini söylemek pek mümkün değil! PKK istediği zaman, ateşkes(!) ilan ediyor, istediği zaman güvenlik güçlerine pusu kuruyor, baskın düzenliyor. Yani istediği her türlü eylem ve söylemi, bir yerlerden aldığı destekle gerçekleştirip söyleyebiliyor.

Ülke olarak biz önce Wikileaks belgeleri ile sonrada Öğrenci eylemleri ile uğraşıp, buzdağının arkasını görmezken, saman altından su yürütenler bir hayli çoğaldı.

Bildiğiniz gibi terörist başının avukatları Fetullah Gülen’in sağ kolu olan ve Zaman Gazetesi yazarlarından Hüseyin Gülerce ile Yalova’da görüştü.

Ülkeyi; çıkarları için harcayan iki kesimin buluşması neden, niye, nasıl gerçekleşti?

İki kesimin ortak noktası ne?

PKK ile Fetullahçıların birbiri ile yakınlaşmasını AB’mi istedi?

11 yıldan beri İmralı’da tutulan terörist başı ile Amerikan Gizli Servis (CIA) elemanları da görüşüyor mu?

Bu görüşmenin nedeni PKK’nın bölgedeki dindar kitle üzerinde etki yaratma projesi olabilir mi?

Amerikan yetkilileri, PKK ya da terörist başına böyle bir tavsiyede bulunmuş olabilir mi?

Bu soruları arttırmak pekâlâ mümkün…

Bu görüşme medyada yeterli ilgiyi neden görmedi? Daha düne kadar birbirine düşman olan bu iki kesim, hangi amaçlar için bir araya geliyor? Terörist başı cemaat yerine, kazara CHP’yi işaret etseydi ve onunla işbirliği ve dayanışmayı seslendirseydi, onlara avukatlarını gönderseydi Türk basını ve iktidar partisinden gelecek manşet ve feveranları görebiliyorum. Manşetleri şöyle bir gözünüzün önüne getirsenize!

Bildiğiniz gibi bir süre önce BDP lideri ‘sol içerikli partiler ile seçimlerde ittifak kurulmalıdır, bu CHP de olabilir’ şeklindeki sözleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun anında böyle bir düşüncemiz yok demesine rağmen, başta iktidar partisi ve yandaş medya olmak üzere haftalarca tartışılmadı mı?

PKK-Cemaat görüşmesine ve yakınlaşmasına nedense hiç kimse sesini çıkarmıyor. Yandaş medyanın var olan duruma suskun kalması ne anlama geliyor?

Günlerden beri öğrencilerin yediği dayağı ve Burhan Kuzu’ya atılan yumurtayı tartışıyoruz. Yumurta atma eylemi daha önce de gerçekleşmişti. Hiç kimse soruşturma açmazken, Burhan Kuzu’ya atılan yumurtaların bu kadar tartışılması ve Ankara Savcılığınca soruşturma açılması, ayrıca YÖK’ün de Üniversite hakkında soruşturma başlatması ne anlama geliyor?

YÖK’ün bir yazısı ile üniversitelere giren türban, hız kesemeyip İlköğretime kadar inip, gözünü anaokuluna dikmişken, hiçbir savcı YÖK hakkında, Üniversite yöneticileri hakkında, İlköğretim okulu yöneticileri, Milli Eğitim Müdürleri hakkında soruşturma açmaz? Bu Cumhuriyet kanunlarının, nasıl hiçe sayıldığının bir göstergesi değil midir?

Ülke gündemine bilinçli şekilde oturtulan öğrenci olayları tartışılırken, hiç kimse öğrencilerin ne istediğini, taleplerinin ne olduğunu tartışmıyor. Başbakan ve AKP’yi protesto etmenin suç olduğunu vurgulayıp duruyor.

Bakın kimsenin merak bile etmediği öğrencilerin istekleri neler:
* Harçların kaldırılması!
* YÖK’ün kapatılması!
* Öğrencilere söz, yetki ve karar hakkı verilmesi!
* Üniversitelere daha fazla kaynak ayrılması!
* Bilimin gelişmesinin önündeki engellerin kaldırılması!

Daha fazla söze gerek var mı?